Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, herhangi bir önlem alınmaması halinde 2015 yılında yaşanan Batı Avrupa'ya yönelik sığınmacı akınının tekrarlanabileceğini ifade etti. Lüksemburg'da yapılan Avrupa Birliği (AB) İçişleri Bakanları toplantısında konuşan Seehofer, "Avrupa Birliği'nin dış sınırlarındaki üye ülkeleri kendi hallerine bırakırsak asla ortak bir Avrupa iltica politikamız olmaz" dedi.
Avrupa’nın ortak bir politika yürütmemesi halinde ise, yeni bir kontrolsüz göç dalgası ile karşı karşıya kalacağını ifade eden Seehofer, "Bunu bir kez yaşadık ve ben tekrarlanmasını istemiyorum" ifadesini kullandı.
AB ülkelerini endişelendiren konuların başında Türkiye'den Yunanistan'a yaşanan sığınmacı göçü geliyor. Türkiye'den Yunan adalarına sığınmacı geçişleri, Ağustos ayında, 2016 yılında imzalanan AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinden bu yana en yoğun dönemini yaşadı.
2015 yılında yaşanan göç dalgasının ardından Avrupa Birliği ülkelerinden bazılarında derin toplumsal çatlaklara yol açan tartışmalar yaşanmış, bir çok ülkede göç karşıtı, Avrupa karşıtı, aşırı sağcı ve popülist siyasi partilerin oy oranlarında büyük artış kaydedilmişti.
Diğer yandan üç buçuk milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, AB tarafından vaat edilen mali yardımların tam olarak yerine getirilmediği şikayetinde bulunuyor.
3 BİN KİŞİLİK KAMPTA 13 BİN KİŞİ
Türkiye’den gelen sığınmacıların yoğun olarak toplandığı beş Yunan adasından biri olan Midilli’de ise koşullar sığınmacılar için gün geçtikçe zorlaşıyor. İnsani yardım örgütü Oxfam’dan yapılan açıklamada, Midilli'deki 3 bin 100 kişi kapasiteli Morya Kampı’nda şu an 13 binden fazla insanın yaşadığı bildirildi. Açıklamada, özellikle kampta ebeveyni olmadan yaşayan çok sayıdaki çocuk için şartların son derece zor olduğu vurgulanarak, "Morya Kampı'ndaki çocukların durumu endişe verici" denildi.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, geçen hafta Türkiye ve Yunanistan'a ziyarette bulunarak, yaşanan göçün durdurulması için mevkidaşları ve resmi yetkililerle temaslarda bulunmuştu.
Avrupa’nın ortak bir politika yürütmemesi halinde ise, yeni bir kontrolsüz göç dalgası ile karşı karşıya kalacağını ifade eden Seehofer, "Bunu bir kez yaşadık ve ben tekrarlanmasını istemiyorum" ifadesini kullandı.
AB ülkelerini endişelendiren konuların başında Türkiye'den Yunanistan'a yaşanan sığınmacı göçü geliyor. Türkiye'den Yunan adalarına sığınmacı geçişleri, Ağustos ayında, 2016 yılında imzalanan AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinden bu yana en yoğun dönemini yaşadı.
2015 yılında yaşanan göç dalgasının ardından Avrupa Birliği ülkelerinden bazılarında derin toplumsal çatlaklara yol açan tartışmalar yaşanmış, bir çok ülkede göç karşıtı, Avrupa karşıtı, aşırı sağcı ve popülist siyasi partilerin oy oranlarında büyük artış kaydedilmişti.
Diğer yandan üç buçuk milyondan fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, AB tarafından vaat edilen mali yardımların tam olarak yerine getirilmediği şikayetinde bulunuyor.
3 BİN KİŞİLİK KAMPTA 13 BİN KİŞİ
Türkiye’den gelen sığınmacıların yoğun olarak toplandığı beş Yunan adasından biri olan Midilli’de ise koşullar sığınmacılar için gün geçtikçe zorlaşıyor. İnsani yardım örgütü Oxfam’dan yapılan açıklamada, Midilli'deki 3 bin 100 kişi kapasiteli Morya Kampı’nda şu an 13 binden fazla insanın yaşadığı bildirildi. Açıklamada, özellikle kampta ebeveyni olmadan yaşayan çok sayıdaki çocuk için şartların son derece zor olduğu vurgulanarak, "Morya Kampı'ndaki çocukların durumu endişe verici" denildi.
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, geçen hafta Türkiye ve Yunanistan'a ziyarette bulunarak, yaşanan göçün durdurulması için mevkidaşları ve resmi yetkililerle temaslarda bulunmuştu.