ABD Hazine Bakanı Lew, İsrail lobisi olarak faaliyet gösteren Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi'nde (AIPAC) yaptığı konuşmada, gerek ABD ve gerekse Israil için en önemli güvenlik sorununun İran'ın nükleer programı olduğunu söyledi.
ABD Başkanı Barack Obama'nın yönetime gelmesiyle İran'a finansal ve ekonomik hükümleri de içeren sert bir ambargo uygulandığını hatırlatan Lew, kimi çevrelerin beklentisinin aksine yaptırımların sonuç verdiğini belirtti.
ABD Hazine Bakanı Lew, uluslararası kamuoyunun birlikte hareket etmesinin büyük fark yarattığını kaydederek, sonuçta İran'ın nükleer programını durdurup pazarlık masasına oturmayı kabul ettiğini dile getirdi.
Bugün gelinen noktada Cenevre'de varılan geçici anlaşma sonucu İran'ın nükleer programını durdurmasıyla daha kapsamlı bir anlaşma için diplomatik zaman kazandıklarının altını çizen Lew, kalıcı barışın ancak İran'ın İsrail'i tehdit etmeyeceği bir düzenlemenin sağlanmasıyla elde edilebileceğini ifade etti.
Lew, mevcut ambargonun İran'ı pazarlık masasına getirdiği için sonuç verdiğini ve bu yüzden yeni yaptırımlara ihtiyaç duyulmadığını savunarak, görüşmelerin başarısızlığa uğraması durumunda tutumlarını sertleştirebileceklerini anlattı.
ABD Başkanı Barack Obama'nın yönetime gelmesiyle İran'a finansal ve ekonomik hükümleri de içeren sert bir ambargo uygulandığını hatırlatan Lew, kimi çevrelerin beklentisinin aksine yaptırımların sonuç verdiğini belirtti.
ABD Hazine Bakanı Lew, uluslararası kamuoyunun birlikte hareket etmesinin büyük fark yarattığını kaydederek, sonuçta İran'ın nükleer programını durdurup pazarlık masasına oturmayı kabul ettiğini dile getirdi.
Bugün gelinen noktada Cenevre'de varılan geçici anlaşma sonucu İran'ın nükleer programını durdurmasıyla daha kapsamlı bir anlaşma için diplomatik zaman kazandıklarının altını çizen Lew, kalıcı barışın ancak İran'ın İsrail'i tehdit etmeyeceği bir düzenlemenin sağlanmasıyla elde edilebileceğini ifade etti.
Lew, mevcut ambargonun İran'ı pazarlık masasına getirdiği için sonuç verdiğini ve bu yüzden yeni yaptırımlara ihtiyaç duyulmadığını savunarak, görüşmelerin başarısızlığa uğraması durumunda tutumlarını sertleştirebileceklerini anlattı.