Futbolun üstündeki politika gölgesi

Özellikle Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın Ankara bağlantıları, az bilinen ya da unutulmuş yönleri...

Haberler 22.02.2011 - 07:10

  • 1

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    NTV Tarih Dergisi, Şubat ayı sayısında, Türkiye’de futbolun siyaset ile ilişkisinin tarihini dosyalaştırdı. Melih Şabanoğlu’nun hazırladığı ve “Futbolun 100 yıllık tarihinde politika gölgesi” başlığını taşıyan dosyada özellikle Üç Büyükler’in Ankara bağlantıları, az bilinen ya da unutulmuş yönleriyle ele alınıyor. İşte o dosyadan çarpıcı bilgiler…
  • 2

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Zeki, çevik ve ahlaklı siyasetçiler! Türk Telekom Arena Stadı’nın açılışında önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ıslıklanması, ardından TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’ın yaptığı konuşmanın yuhalanması, sporun siyasetle ilişkisi konusunda demokrasi temelli bir dizi tartışmayı gündeme getirmeliydi. Türkiye’de spor kulüpleri ne kadar şeffaftır; arkalarında seyirci ve lobi gücü bulunan kulüplerin iktidarlarla ilişkileri nasıldır; devlet, fırsat eşitliğini kulüpler söz konusu olduğunda ne kadar adil uygular; Türkiye’de sahibi olduğu tesisin bulunduğu araziyi serbest ekonomi koşullarında satın alıp buralara kendi bütçelerinden yatırım yapan kaç kulüp vardır; kulüplere bugüne dek neler hibe edilmiştir gibi...
  • 3

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Ancak olmadı yine, bu soruların hiçbirini tartışamadı Türkiye. Bu bakımdan bu soruların en azından tarihle ilgili olanlarını, sporla siyasetin kirli ilişkilerinin tarihini hatırlamanın zamanıdır. İşte Türkiye’de çoğunlukla Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kahramanı olduğu belli başlı sportif olmayan politik hadiseler.
  • 4

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    FENERBAHÇE
    Saray Galatasaray’a, İttihatçılar Fener’e…
    Bir sosyalleşme aracı olarak sporun, özellikle de futbolun örgütlenmek için önemli bir mecra olduğunu keşfeden ilk siyasi örgüt İttihat Terakki Cemiyeti’ydi. Bu amaçla Galatasaray’la temasa geçen İttihatçılar gerek kulübün fahri başkanı Tevfik Fikret’in cemiyete soğuk durması, gerekse de Mekteb-i Sultani’nin Saray’dan himaye görmesi nedeniyle Galatasaray’da fazla örgütlenemediler. Galatasaray’da bu dönemde İttihatçı olarak bilinen en belirgin isimler Dr. Hamit Hüsnü Bey’le, Raşitoğlu Aydın Bey’di. Galatasaray’da kalıcı olamayan Dr. Hamit Hüsnü Bey, Fenerbahçe’ye geçti. Raşitoğlu Aydın Bey ise Ali Sami (Yen) Bey’in futbol takımında Türk çocuklarından daha çok Slav kökenlilere (Karadağlı, Sırp, Bulgar, vb.) görev verdiği gerekçesiyle Galatasaray’dan ayrılıp Altınordu’yu kurdu.
  • 5

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    İttihatçıların Galatasaray’dan sonra gözlerini diktikleri kulüp Fenerbahçe oldu. 1911 yılından itibaren Fenerbahçe’ye yönelen İttihatçılar’ın en önde gelen simaları, tüccar Mustafa Katipzâde, Dr. Hamit Hüsnü Bey, İttihatçıların efsanevi örgütçüsü Dr. Nazım Bey ve Sabri (Toprak) Bey’di.
  • 6

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Siyasetle organik temas kurmak demek, aynı zamanda İttihatçıların iktidarda olması nedeniyle devletle de doğrudan temasa geçmek anlamına geliyordu. Nitekim dönemin Nafıa Nazırı (Bayındırlık Bakanı) Hulusi Bey’in, kulüp başkanı olarak Fenerbahçe’nin başına geçmesi devletin sporla üst düzey buluşmasından başka bir şey değildi (Galatasaray’dan ayrılan Altınordu, devletin sporla kurduğu üst düzey teması, dönemin Dahiliye Nazırı (İçişleri Bakanı) Talât Bey’i kulübün fahri başkanlığına getirerek bir adım daha öteye taşıyacaktı).
  • 7

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Siyaset ve devletle doğrudan temas kuran Fenerbahçe’nin Saray’la ilişkileri de Galatasaray’a oranla daha açık ve işlevseldi. Fahri başkan olarak Fenerbahçe’ye hizmet veren Şehzade Osman Fuat Efendi’yle, Mekteb-i Sultanili Şehzade Ömer Faruk Efendi, Saray’la spor arasındaki en yüksek ilişkiyi temsil ettiler uzun yıllar boyunca.
  • 8

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Belkıs teknesi, Baker’ın malzemeleri
    1.Dünya Savaşı nedeniyle İstanbul’u terkeden yabancıların el konulan mal ve mülklerinin bir bölümü Fenerbahçe’ye hibe edildi. Bunlardan en önemli “ganimet”, Belkıs adı verilen lüks kotraydı. Kulüp, savaş nedeniyle karaborsada bile bulunması imkansızlaşan spor malzemelerini de vaktiyle İngilizlerin işletmiş olduğu Baker mağazasına devletçe el konulması tedarik edebilmişti. Dönemin Fenerbahçe yöneticisi Sabri Bey (Toprak) devletin Baker’da el koyduğu bir araba dolusu eşyayı Fenerbahçe’ye gönderterek spor malzemesi sorununu bir süreliğine de olsa çözmüştü.
  • 9

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    “Fener Yasası” çıktı,saha kulübün oldu
    Cumhuriyet döneminin maliye bakanlarından Şükrü Saraçoğlu, 1929’da bakanlar kuruluna aynı semtte faaliyet gösteren spor kulübü birden fazlaysa, bu kulüpler arasında sadece üye sayısı daha fazla olanın faaliyetine devam etmesini, diğerlerinin ise kapatılmasını önerdi ve Bakanlar Kurulu bunu onayladı.
  • 10

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Bunun tek bir amacı vardı: Fenerbahçe’yle aynı semtte faaliyet gösteren İttihatspor’un kapatılarak, İttihat-spor Sahası’nın Milli Emlak üzerinden Fenerbahçe’ye geçmesi. Böylece sahasını Fenerbahçe’ye vermesi için uyarılan, ama buna kulak asmayan İttihatspor Kulübü Başkanı Aydınoğlu Raşit Bey’den rövanş alındı. Önce İttihatspor kapatıldı, ardından da Milli Emlak’a devredilen İttihatspor sahası kira yoluyla Fenerbahçe’ye verildi. Sahanın adı da Fenerbahçe Stadı olarak değiştirildi.
  • 11

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1929’da Maliye Bakanı olan Şükrü Saraçoğlu, 1932’de bu defa Adalet Bakanı olarak yine kabinedeydi ve yine iki yıl sonra başkanlığını üstleneceği Fenerbahçe için çalışıyordu. Saraçoğlu bu kez Fenerbahçe Stadı’nın mülkiyetinin Fenerbahçe Spor Kulübü’ne geçmesi için girişimde bulundu.
  • 12

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Fenerbahçe Stadı’nın, 10 taksitte ödenmek şartıyla 9 bin liraya Fenerbahçe Spor Kulübü’ne satılmasına imkan tanıyan kararı çıkardı. Böylece Fenerbahçe Spor Kulübü Maliye Bakanlığı’nın 1213 sayılı ve 6 Temmuz 1932 tarihli kararı uyarınca Fenerbahçe Stadı’nı çok ucuz bir fiyata hem de 10 taksitte satın almış oldu.
  • 13

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    GALATASARAY
    Kulis yapıldı, Saray dokunmadı
    II. Abdülhamid döneminde bırakalım futbolu, toplu yerlerde güreş yapmak bile hoş görülmez, hafiyeler hemen “olay” yerini basardı. Futbol ise memlekette yaşayan başta İngilizler olmak üzere gayrımüslimlere izin verilen bir spordu. Müslüman gençlerin futbol oynamasına ve seyretmesine izin verilmezdi. Nitekim Müslüman gençlerin 1901’de Black Stocking fc (Siyah Çoraplılar) adıyla oluşturdukları takımın yaptığı ilk maç hafiyelerce basılmış, takımın kurucuları yasal takibe uğramış, hatta sürgün edilmişlerdi.
  • 14

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Bu yasağa karşın Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) öğrencileri bir futbol takımı kurmuşlar, hatta yabancıların tesis ettiği İstanbul Futbol Ligi’nde mücadele etmeye başlamışlardı. Yıldız’ın uyguladığı bu yasağın delinmesinin ve Galatasaray futbol takımına hoşgörüyle yaklaşmasının nedeni, Mekteb-i Sultani’yi padişahın bir ata yadigârı olarak görmesiydi. Bu yasağın delinmesinde Mekteb-i Sultani’de okuyan şehzade ve sultanzâdelerin (Padişah kızı çocukları) mektep arkadaşlarının kurduğu takım lehine Saray’da kulis yapmalarının da payı olsa gerekti.
  • 15

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Galatasaray böylece 1905’te, Yıldız’ın Müslümanlar’a yönelik futbol oynama ve seyretme yasağının gevşetilmesi sayesinde tarih sahnesine çıktı. Yıldız’ın gösterdiği müsamahadan dolayı hiçbir Galatasaray maçı hafiyelerce basılmadı, hiçbir Galatasaraylı sürgün edilmedi.
  • 16

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Bir kotra, bir villa
    1. Dünya Savaşı’yla birlikte İngiliz ve Fransızlar İstanbul’u terketti; tabii mal ve mülklerini arkalarında bırakarak. Devletçe el konulan bu mülklerin bir kısmı, aralarında Galatasaray’ın da bulunduğu spor kulüplerine hibe edildi. Bu ihsandan Galatasaray’ın payına vaktinde İstanbul’da yaşayan İngilizlere ait bir kotrayla, yine dönemin Osmanlı Bankası Genel Müdürü De Lumiere’in Kalamış’taki villası düştü. Beyaz olduğu için İnci adı verilen bu tekne savaş sonuna kadar Galatasaray armasıyla salındı Türk denizlerinde. “Beaux Rivage” denilen Kalamış’taki villa da ilk Galatasaray Müzesi oldu. Kotra ve bina, İstanbul’un işgalinden sonra sahiplerine iade edildi.
  • 17

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Kuruçeşme Adası’na Menderes aracılık etti (1957)
    Galatasaray’da 11 Ocak 1957 tarihinde yapılan kongrede, dönemin başbakanı Adnan Menderes’in akrabası olan Demokrat Parti İzmir Milletvekili Sadık Giz kulüp başkanlığına getirildi. Aynı dönemde Galatasaray’ın Bebek’teki su sporları lokalinin, binanın kullanıma elverişli olmaması nedeniyle istimlak edilerek yıkılması gündemdeydi. Bu karar Galatasaraylıların tepkisine yol açtı. Galatasaraylılar yeni bir lokal mahali gösterilmesi için hükümetten yardım istediler.
  • 18

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    İşte tam bu sırada, o güne kadar kömür deposu olarak kullanılan Kuruçeşme Adası’nın satın alınması fikri ortaya atıldı. Başkan Sadık Giz, turistik bir tesis olarak halka açılması planlanan Kuruçeşme Adası’nın Galatasaray tarafından satın alınması konusunda Menderes’in yardımını istedi. Menderes’in desteğiyle adanın varisi Lütufyan ikna edildi ve Kuruçeşme Adası 150 bin liraya Galatasaray Kulübü tarafından satın alındı.
  • 19

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    BEŞİKTAŞ
    Saray’ın bahçesi, stadyum yapıldı (1933)
    1910’da geçirdiği yangınla bir harabeye dönüşen Çırağan Sarayı’nın bahçesinin bir stad olarak düzenlenmesi ilk olarak Beşiktaş’ta futbolun simgesi olan Şeref Bey tarafından düşünülmüştü. Bu amaçla 1932’de faaliyete geçen Şeref Bey’in bu projesine en büyük destek Ankara’dan geldi.
  • 20

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Tek parti döneminin güçlü ismi ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün fahri başkanı Recep Peker, Çırağan Sarayı’nın bahçesinin sembolik bir paraya (yıllık 10 lira) 99 yıllığına Beşiktaş’a kiralanmasını sağladı. Şeref Bey’in adının verildiği stad, 1933’te 6 bin kişilik seyirci kapasitesiyle kullanıma açıldı.
  • 21

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    İKTİDARLARIN SPORA FAUL YAPTIĞI ANLAR
    1876 Güreş yasaklandı
    Dönemin padişahı II. Abdülhamid, Saray’da gözetim altında tutulurken intihar eden Sultan Abdülaziz’in Cezayirli Mustafa Pehlivan tarafından öldürüldüğü yolundaki iddialardan sonra, İstanbul sınırları içinde güreş yapılmasını yasakladı.
  • 22

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1901 Tahran’a sürgün
    İlk Türk takımı Black Stocking fc’nin (Siyah Çoraplar) yaptığı maçı, padişahın jurnalcisi Ali Şamil’in hafiyeleri bastı. Takımın kurucularından Fuat Hüsnü (Kayacan) askerî mahkemeye verildi. Reşat Danyal Tahran’a sürüldü.
  • 23

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1916 Askerlikten muaf
    Fahri başkanlığını dönemin Dahiliye Nazırı Talat Bey’in yaptığı Altınordu takımının futbolcuları savaş süresince askerlikten muaf oldular.
  • 24

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1933 “Gazi Gençliği”
    Cumhuriyet Halk Fırkası’nın daveti üzerine Türkiye’ye gelen Dr. Carl Diem, Almanya’da kurduğu ve tüm sporcuların üye olmak zorunda olduğu paramiliter Hitler Gençliği (Hitler Jugend) örgütünün bir benzerini önerdi: “Gazi Gençliği”. Diem’in önerisi 1936’da hayata geçirildi, Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı lağvedilerek yerine CHF’ye bağlı Türk Spor Kurumu kuruldu. Böylece tüm spor kulüpleriyle sporcular CHF’nin doğal üyesi durumuna geldiler.
  • 25

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1933 Güneşspor kuruldu
    Atatürk’ün arkadaşlarıyla Celal Bayar’ın yakın çevresinin desteklediği Güneşspor kuruldu. Sporun dışında, kadınlar ve çocuklara yönelik çalışmalar içinde de bulunan Güneşspor, aslında “bir kulüpten daha fazla”sı, yeni toplum yaratma projesinin en önemli unsurlarından biriydi. Mustafa Kemal Atatürk, Güneşspor’u iki defa ziyaret etmiş, burada Fuat Köprülü gibi dönemin ünlü bilim adamlarıyla dil ve tarih konusunda tartışmalar yapmıştı. Kaynağı belli olmayan finansal güce sahip Güneşspor, Atatürk’ün ölümünden sonra kendini feshetti.
  • 26

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1934 Hak mahrumiyeti
    23 Şubat’ta Taksim Stadı’nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında futbolcular arasında çıkan kavga tribünlere yansıyınca maç yarıda kaldı. Hemen toplanan İstanbul Futbol Mıntıkası suçlu suçsuz toplam 17 futbolcuya en ağırı ömür boyu spor karşılaşmalarından men olmak üzere şiddetli cezalar verdi. Fenerbahçe bu cezalara itiraz edince dönemin iktidarı daha da sertleşti. Bazı Fenerbahçe yöneticilerine ebedi hak mahrumiyeti cezası verildi, Fenerbahçe Spor Kulübü kapatılmak ve sahasına elkonulmakla tehdit edildi. Fenerbahçe bu tehditten, tek parti iktidarının kuvvetli siması Şükrü Saraçoğlu’nu başkanlık görevine getirerek kurtuldu.
  • 27

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1937 Birleşme emri
    İzmir Valisi Fazlı Güleç şehirdeki tüm kulüplerin yetkililerini çağırarak onlara ilginç bir emir verdi: “Hemen kulüplerinizi feshedin ve birleşme için hazırlanın.” Vali bu emrin gerekçesini İzmir’in Milli Lig’de daha güçlü temsil edilmesi olarak açıkladı. Böylece İzmir’in köklü kulüpleri Altay, Altınordu ve Bucaspor, “Üçok” adı altında biraraya geldiler. Bu yeni kulübün rengi sarı-siyahtı. Göztepe, İzmirspor ve Egespor ise renkleri kırmızı-beyaz “Doğanspor” adı altında birleştirildi. Karşıyaka ve Bornovaspor’un birleşimiyle oluşan takımın adı “Yamanlarspor”, rengi de kırmızı-siyahtı. Uygulama 1939’da sona erdirildi, eski kulüplere eski isimleriyle yaşama hakkı verildi.
  • 28

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1951 Adalet mahkum oldu
    Türkiye’nin ilk özel kurum kulübü olan Adalet, Süreyya (İlmen) Paşa’nın sahibi olduğu Adalet Mensucat Fabrikaları’nda kurulmuştu. 1951’de profesyonelliğin devreye girmesiyle büyük bir transfer hamlesine girişen Adalet, gözünü Fenerbahçeli futbolculara dikti ve bu kulüpten beş önemli futbolcuyu renklerine bağladı. Ancak Adalet’in bu hamlesi, DP’nin iktidara gelmesinden sonra Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanlığına getirilen DP Rize Milletvekili Osman Kavrakoğlu’nun hazırlanan Profesyonel Futbol Yönetmeliği’ne eklediği bir maddeyle boşa çıkarıldı. Adalet’e transfer olan futbolcuların yeni takımlarının formasını giymeleri önlendi. Bunun yanısıra Adalet, Birinci Lig’de oynayabilmek için Fenerbahçe’ye tazminat ödemeye ve inşaatı süren Fenerbahçe Stadı için yardımda bulunmaya “mahkûm” oldu.
  • 29

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1961 Subaylar sahada
    27 Mayıs darbesinden en çok etkilenen kulüp Fenerbahçe oldu. Bunun nedeni neredeyse tam 10 yıl boyunca Fenerbahçe’nin DP’li politikacılar tarafından yönetilmesiydi. Kimi subaylar, Fenerbahçe Stadı’nın yapımında yardımda bulunması amacıyla DP’li bakan Medeni Berk’in kulüp başkanlığına getirilmesini unutmamışlardı. Bunun rövanşı, 5 Mart 1961 tarihinde İstanbul’da oynanan Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçında alındı.
  • 30

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Gençlerbirliği karşısında 3-2 yenikken Fenerbahçe’nin 83’üncü dakikada attığı gol geçerli sayılmayınca, Fenerbahçeli futbolcular hakeme itiraz ettiler. Bu sırada sahaya bir deniz yarbayı girdi ve Fenerbahçeli futbolcuların yakasına yapıştı. Yarbay bir yandan da saha kenarında görev yapan erlere, “alın götürün şu edepsizleri” emrini verdi. Maç 3-3 sona erdi. Dönemin Merkez Hakem Komitesi Başkanı Sulhi Garan can güvenlikleri olmadığı gerekçesiyle Fenerbahçe’nin maçlarını yönetmeyeceklerini açıkladı. Bu açıklamadan sonra üç Fenerbahçe yöneticisi gözaltına alındı.
  • 31

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1962 İki takım Birinci Lig’e
    27 Mayıs 1960’ın etkilerinin henüz sürdüğü 1962’de, dönemin başbakanı İsmet İnönü ilginç bir karara imza attı: Vefa ve Altınordu, İnönü’nün talimatıyla doğrudan Birinci Lig’e alındılar.
  • 32

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1979 Ligden düşürmeme
    O yıl basketbolda hem Galatasaray hem de Fenerbahçe 14 takımlık ligden düşmüşlerdi. Tarih boyunca birbirleriyle mücadele eden bu iki kulüp, mesele küme düşmek olunca ortak hareket etmiş ve Türkiye Basketbol Federasyonu’nda yürüttükleri lobiyle alt lige düşmekten kurtulmuşlardı. Dönemin federasyon başkanı Gencay Şeylan bu iki kulübün ligde kalabilmesi için şöyle bir formül bulmuştu: Deplasmanlı basketbol ligi 1979-1980 sezonunda alt ligden gelen iki ekibin katılımıyla 14 kulüp yerine 16 takımla oynanacaktı.
  • 33

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    1980 ‘Netekim’ Ankaragücü
    12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren’e göre başkent Ankara’nın Birinci Lig’de temsilcisinin bulunmaması ciddi bir kusurdu ve bu kusurun bir an önce giderilmesi gerekiyordu. O dönem İkinci Lig’de mücadele eden Ankaragücü, bir dizi şaibeli maçın ardından Türkiye Kupası’nı kazandı. Bu yolda ilk işaret fişeğini çeyrek finalde 0-2 ve 3-0’lık sonuçlarla Beşiktaş’ı eleyen Ankaragücü’nün Başkanı Sabri Nermutlu attı. Maçtan sonra sıcağı sıcağına: “Atatürk’ün yüzüncü doğum yılında Ankaragücü Birinci Lig’e alınmalı” dedi.
  • 34

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Yarı finalde Fenerbahçeyi 1-0 ve 1-1’lik sonuçlarla eleyen Ankaragücü’nün finaldeki rakibi Boluspor’du. Ankara’daki ilk maçı 2-1 kazanan Ankaragücü, deplasmanda aldığı 0-0’lık sonuçla kupayı kazandı. Tabii bu zafer şenlikleri içinde hiçbir medya kuruluşu Boluspor’un maçın son dakikalarında attığı uzaktan golün, hakem Sadık Deda tarafından niçin iptal eldildiğini sorgulamadı. Ankaragücü, lig şampiyonu Trabzonspor’u yenerek Devlet Başkanlığı kupasını kazandığında, Kenan Evren dönemin federasyon başkanı emekli general Yılmaz Tokatlı için emir anlamına gelen bir cümle söyledi: “Ankaragücü’nün gerçek yeri Birinci Lig’dir.” Öyle de oldu netekim!
  • 35

    Futbolun üstündeki politika gölgesi

    Zeki, çevik ve ahlaklı siyasetçiler!
    Galatasaray’ın yeni stadının açılışında Başbakan’ın ıslıklanması ile sonrasında yapılan açıklamalar, siyasetin spora, özellikle futbola müdahalesini tekrar gündeme taşıdı. Futbol tarihimizde daha ziyade Üç Büyükler’e odaklı müdahaleler, yeşil sahalardaki politik çalımlar işte böyleydi… NTV Tarih Dergisi, yaşamın her alanından, az bilinen, unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutan “gerçek öyküleri”, tarihin loş koridorlarındaki gerçekleri aydınlatmaya ve aydınlatmaya devam ediyor.
Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.

Mobil Uygulamalarımız