Orta Anadolu Meme Hastalıkları Derneği (OMEDER) Başkanı Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Yasin Özkütük, yapılan bir araştırmanın, stresin meme kanseri riskini artırdığı yönündeki genel kanının doğru olmadığını ortaya çıkardığını bildirdi.
Özkütük, kadınlar arasında sık görülmesine karşın erkeklerde de gözlenebilen meme kanserine yakalananların sayısının her geçen yıl daha da arttığını söyledi.
Yayımlanan raporlarda 2009 yılı içinde 47 bin 205 yeni meme kanseri vakasının tespit edileceğinin öngörüldüğünü belirten Özkütük, ''Dünyada bir kadının doğumdan ölene kadar meme kanserine yakalanma riski 1970'de yüzde 6 iken bugün bu oran yüzde 11-12'ye çıktı. Türkiye'de bu risk, yüzde 10-11 civarında. Türkiye'de ve dünyada meme kanseri riski artıyor'' dedi.
Özkütük, alkol ve sigara ile doğum kontrol hapları, kızların erken adet görmeye başlaması, geç menopoz ile menopozdan sonra tedavide kullanılan ilaçların meme kanserine neden olan ana etkenlerden olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ayrıca az doğum yapmış olmak, genetik yapı ve şişmanlık da meme kanseri için risk faktörlerinden bazıları. Bunun dışında kentsel yaşama geçilmesiyle ortaya çıkan sorunlar, meme kanseriyle ilişkilendiriliyordu. Özellikle stresin meme kanseri riskini artırdığı yönünde kadınlar arasında genel bir kanı vardı. Bu inanışın gerçek olup olmadığının anlaşılması için Avrupa Birliği ülkelerindeki farklı üniversitelerin katkıları ve AB'nin desteğiyle bir araştırma yapıldı.''
STRESİN MEME KANSERİNE NEDEN OLMADIĞI BELİRLENDİ
Avrupa'da 11 bin kadın üzerinde yapılan bu araştırmanın, bugüne kadar stresin meme kanseri riskini artırdığı yönündeki genel kanının doğru olmadığını ortaya koyduğunu bildiren OMEDER Başkanı Opr. Dr. Özkütük, araştırmaya katılan kadınların yaşamları boyunca karşılaştıkları stres olaylarının değerlendirildiğini, bu değerlendirmeler sonucunda kişinin strese maruz kalmasının şiddeti ve süresi ile meme kanseri gelişmesi arasında bilimsel bir ilişki saptanmadığını bildirdi.
Meme kanserinin erken tanı ile yüzde 98 oranda tedavi edilme şansı olduğunu ifade eden Özkütük, ölümcül sonuçlara yol açabilen bu kanserden kurtulabilmenin tek yolunun erken tanı olduğunu, bu nedenle erkek ve kadınların belli aralıklarla muayeneden geçmesi gerektiğini kaydetti.
Özkütük, meme kanserinden korunmak için beyaz et, yoğurt, sebze, meyvelerin ağırlıkta olduğu Akdeniz tipi gıdaların alınmasının büyük önem taşıdığını, alkol ve sigaradan da mutlaka uzak durulması gerektiğini söyledi.
Özkütük, kadınlar arasında sık görülmesine karşın erkeklerde de gözlenebilen meme kanserine yakalananların sayısının her geçen yıl daha da arttığını söyledi.
Yayımlanan raporlarda 2009 yılı içinde 47 bin 205 yeni meme kanseri vakasının tespit edileceğinin öngörüldüğünü belirten Özkütük, ''Dünyada bir kadının doğumdan ölene kadar meme kanserine yakalanma riski 1970'de yüzde 6 iken bugün bu oran yüzde 11-12'ye çıktı. Türkiye'de bu risk, yüzde 10-11 civarında. Türkiye'de ve dünyada meme kanseri riski artıyor'' dedi.
Özkütük, alkol ve sigara ile doğum kontrol hapları, kızların erken adet görmeye başlaması, geç menopoz ile menopozdan sonra tedavide kullanılan ilaçların meme kanserine neden olan ana etkenlerden olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Ayrıca az doğum yapmış olmak, genetik yapı ve şişmanlık da meme kanseri için risk faktörlerinden bazıları. Bunun dışında kentsel yaşama geçilmesiyle ortaya çıkan sorunlar, meme kanseriyle ilişkilendiriliyordu. Özellikle stresin meme kanseri riskini artırdığı yönünde kadınlar arasında genel bir kanı vardı. Bu inanışın gerçek olup olmadığının anlaşılması için Avrupa Birliği ülkelerindeki farklı üniversitelerin katkıları ve AB'nin desteğiyle bir araştırma yapıldı.''
STRESİN MEME KANSERİNE NEDEN OLMADIĞI BELİRLENDİ
Avrupa'da 11 bin kadın üzerinde yapılan bu araştırmanın, bugüne kadar stresin meme kanseri riskini artırdığı yönündeki genel kanının doğru olmadığını ortaya koyduğunu bildiren OMEDER Başkanı Opr. Dr. Özkütük, araştırmaya katılan kadınların yaşamları boyunca karşılaştıkları stres olaylarının değerlendirildiğini, bu değerlendirmeler sonucunda kişinin strese maruz kalmasının şiddeti ve süresi ile meme kanseri gelişmesi arasında bilimsel bir ilişki saptanmadığını bildirdi.
Meme kanserinin erken tanı ile yüzde 98 oranda tedavi edilme şansı olduğunu ifade eden Özkütük, ölümcül sonuçlara yol açabilen bu kanserden kurtulabilmenin tek yolunun erken tanı olduğunu, bu nedenle erkek ve kadınların belli aralıklarla muayeneden geçmesi gerektiğini kaydetti.
Özkütük, meme kanserinden korunmak için beyaz et, yoğurt, sebze, meyvelerin ağırlıkta olduğu Akdeniz tipi gıdaların alınmasının büyük önem taşıdığını, alkol ve sigaradan da mutlaka uzak durulması gerektiğini söyledi.