AK Parti Çankırı İl Başkanı Celal Kaman, il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, dün itibarıyla AK Parti İl Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı.
İl başkanlığı görevi süresinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşı olmanın onurunu, gururunu ve şerefini taşıdığını belirten Kaman, "31 Mart seçimlerinde 11 ilçe belediye başkanlığının 8'ini, 3 belde başkanlığının tamamını, 27 il genel meclis üyeliğinden 18'inin kazanılmasında etkili bir il yönetim kuruluna başkanlık yapmaktan gurur duymaktayım. Görev almaya başladığım ilk gün nasılsa bugün de partime, davama, liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sadakatimin, bağlılığımın ve bu dava uğruna yaptığımız fedakarlıkların sorgulanması hakkını hiç kimsede görmüyorum" ifadelerini kullandı.
Davalarının nöbet değişimleriyle bugüne kadar geldiğini, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğine işaret eden Kaman, "Ben de bu nöbet değişimlerinin bir neferi olarak dün itibarıyla görevimden istifa etmiş bulunuyorum. Doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' dediğimizde bizleri yanlış anlayarak kırılan, incinen tüm hemşehrilerimizden helallik isterken, bundan sonra da hiçbir şekilde doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' demekten vazgeçmeyeceğimi belirtmek isterim" dedi.
İl başkanlığı görevi süresinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dava arkadaşı olmanın onurunu, gururunu ve şerefini taşıdığını belirten Kaman, "31 Mart seçimlerinde 11 ilçe belediye başkanlığının 8'ini, 3 belde başkanlığının tamamını, 27 il genel meclis üyeliğinden 18'inin kazanılmasında etkili bir il yönetim kuruluna başkanlık yapmaktan gurur duymaktayım. Görev almaya başladığım ilk gün nasılsa bugün de partime, davama, liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sadakatimin, bağlılığımın ve bu dava uğruna yaptığımız fedakarlıkların sorgulanması hakkını hiç kimsede görmüyorum" ifadelerini kullandı.
Davalarının nöbet değişimleriyle bugüne kadar geldiğini, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğine işaret eden Kaman, "Ben de bu nöbet değişimlerinin bir neferi olarak dün itibarıyla görevimden istifa etmiş bulunuyorum. Doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' dediğimizde bizleri yanlış anlayarak kırılan, incinen tüm hemşehrilerimizden helallik isterken, bundan sonra da hiçbir şekilde doğruya 'doğru', yanlışa 'yanlış' demekten vazgeçmeyeceğimi belirtmek isterim" dedi.