CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, milletvekili adayı, ''Ergenekon'' davası tutuklusu Mustafa Balbay'ın avukatı aracılığıyla gönderdiği mektubu kamuoyuyla paylaştı.
Bayır, parti il merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Balbay'ın kendilerine iki mektup yolladığını, bir mektubun seçim çalışmalarıyla ilgili olduğunu, diğerinin ise kamuoyuyla paylaşmak için olduğunu kaydetti.
Bayır'ın gazetecilere okuduğu mektupta Balbay, İzmir'in meslek heyecanının doğum yeri olduğunu, iki yıldır Silivri'de özünün hiç değişmediğini, ancak öğrendiği çok şey bulunduğunu kaydetti.
Silivri döneminin İzmir'de noktaladığı üniversite yaşamından sonra ikinci bir üniversite gibi geçtiğini belirten Balbay, ''Ama pahalı, bedeli ağır bir üniversite'' dedi.
İzmir medyasının kendisine her zaman destek olduğunu bildiren Balbay, mektupta şu ifadelere yer verdi:
''Hapiste en güzel anlar, yalnız olmadığını hissettiğin anlardır. Öylesi zamanlarda gökyüzü avuçlarınızın içinde gibidir. İşte bana sıklıkla o duyguyu yaşattınız. İzmir medyasında yayımlanan benimle ilgili haberleri, yorumları dostlarım biriktirip gönderiyorlardı. Çoğundan haberdarım. Silivri'de beni ayakta tutan unsurların başında yazı yazma duygusu geliyordu. Mesleğimizin böyle bir gücü var. O nedenle siyasi yaşamda yazı yazmamı yani mesleğimi bırakmayı düşünmüyorum. Kalem hep yanımda olacak. Kalem, benim hiç teslim olmayacak 'kale'm.
İzmirliler izin verirse, 13 Haziran ile benim için yeni bir mücadele süreci başlayacak. Siyaseti kesinlikle bir sığınma, hapisten çıkma aracı olarak görmüyorum. Bana yönelik bu siyasal saldırıya hukuk ve demokrasi zemininde karşılık verme yöntemi olarak görüyorum.''
''Ankara'da ne kadarsa yerim, ben o kadar İzmir'im'' diyen Balbay, mektubunu ''Haziran'da buluşmak umuduyla'' şeklinde bitirdi.
Mektubu okuduktan sonra gazetecilere açıklama yapan Bayır, Balbay'ın seçim çalışmalarına katılamadığını ancak, İzmir'i çok iyi bildiği için bazı çalışmalar yapacağını söyledi.
Bayır, parti il merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Balbay'ın kendilerine iki mektup yolladığını, bir mektubun seçim çalışmalarıyla ilgili olduğunu, diğerinin ise kamuoyuyla paylaşmak için olduğunu kaydetti.
Bayır'ın gazetecilere okuduğu mektupta Balbay, İzmir'in meslek heyecanının doğum yeri olduğunu, iki yıldır Silivri'de özünün hiç değişmediğini, ancak öğrendiği çok şey bulunduğunu kaydetti.
Silivri döneminin İzmir'de noktaladığı üniversite yaşamından sonra ikinci bir üniversite gibi geçtiğini belirten Balbay, ''Ama pahalı, bedeli ağır bir üniversite'' dedi.
İzmir medyasının kendisine her zaman destek olduğunu bildiren Balbay, mektupta şu ifadelere yer verdi:
''Hapiste en güzel anlar, yalnız olmadığını hissettiğin anlardır. Öylesi zamanlarda gökyüzü avuçlarınızın içinde gibidir. İşte bana sıklıkla o duyguyu yaşattınız. İzmir medyasında yayımlanan benimle ilgili haberleri, yorumları dostlarım biriktirip gönderiyorlardı. Çoğundan haberdarım. Silivri'de beni ayakta tutan unsurların başında yazı yazma duygusu geliyordu. Mesleğimizin böyle bir gücü var. O nedenle siyasi yaşamda yazı yazmamı yani mesleğimi bırakmayı düşünmüyorum. Kalem hep yanımda olacak. Kalem, benim hiç teslim olmayacak 'kale'm.
İzmirliler izin verirse, 13 Haziran ile benim için yeni bir mücadele süreci başlayacak. Siyaseti kesinlikle bir sığınma, hapisten çıkma aracı olarak görmüyorum. Bana yönelik bu siyasal saldırıya hukuk ve demokrasi zemininde karşılık verme yöntemi olarak görüyorum.''
''Ankara'da ne kadarsa yerim, ben o kadar İzmir'im'' diyen Balbay, mektubunu ''Haziran'da buluşmak umuduyla'' şeklinde bitirdi.
Mektubu okuduktan sonra gazetecilere açıklama yapan Bayır, Balbay'ın seçim çalışmalarına katılamadığını ancak, İzmir'i çok iyi bildiği için bazı çalışmalar yapacağını söyledi.