CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria Oomen Ruijten'in, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının emekliliklerinini istemesiyle ilgili açıklamasından dolayı ciddi kaygı ve üzüntü duyduklarını bildirdi.
Ruijten, emeklilik kararları üzerine, ''Türkiye, demokratik kurumların askeri kararlar üzerinde denetim sahibi olduğu daha demokratik bir ülke haline geliyor'' demişti.
Korutürk'ün yazılı yanıtı ise, ''Avrupa Parlamentosu yetkililerinin, Türkiye'de demokrasinin son dokuz yılda gerilediğini görmemekte ısrar ettiği'' ifadeleriyle başladı.
Korutürk şunları söyledi:
''Avrupa parlamentosu yetkilileri, özellikle 12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerinden sonra yargının nasıl yürütmeye bağımlı bir hale geldiğini, kuvvetler ayrılığının ne kadar bozulduğunu, ifade özgürlüğünün ortadan kalktığını, basılmamış kitapların toplatılıp bilgisayarlardan silindiğini ve basın üzerinde inanılmaz bir baskı uygulandığını hala görmemekte ısrar ettiklerini açıkça gözler önüne seriyor.
Görevi Türkiye'deki durumu saptayıp, Avrupa Parlamentosuna rapor etmek olan bir Avrupa parlamenterinin bütün bu gerçekler hakkında hiçbir tespit ve beyanda bulunmayıp, iktidarın Silahlı Kuvvetler mensuplarına yönelik hukuk dışı tutumunu kınamak yerine, bu tutum nedeniyle görevlerinden istifa eden komutanların bu demokratik protestolarını 'demokratik kurumların askeri kararlar üzerinde denetim sahibi olması' şeklinde yorumlayacak kadar aymaz olmasından ciddi kaygı ve üzüntü duyuyoruz.''
Ruijten, emeklilik kararları üzerine, ''Türkiye, demokratik kurumların askeri kararlar üzerinde denetim sahibi olduğu daha demokratik bir ülke haline geliyor'' demişti.
Korutürk'ün yazılı yanıtı ise, ''Avrupa Parlamentosu yetkililerinin, Türkiye'de demokrasinin son dokuz yılda gerilediğini görmemekte ısrar ettiği'' ifadeleriyle başladı.
Korutürk şunları söyledi:
''Avrupa parlamentosu yetkilileri, özellikle 12 Eylül 2010 referandumuyla kabul edilen anayasa değişikliklerinden sonra yargının nasıl yürütmeye bağımlı bir hale geldiğini, kuvvetler ayrılığının ne kadar bozulduğunu, ifade özgürlüğünün ortadan kalktığını, basılmamış kitapların toplatılıp bilgisayarlardan silindiğini ve basın üzerinde inanılmaz bir baskı uygulandığını hala görmemekte ısrar ettiklerini açıkça gözler önüne seriyor.
Görevi Türkiye'deki durumu saptayıp, Avrupa Parlamentosuna rapor etmek olan bir Avrupa parlamenterinin bütün bu gerçekler hakkında hiçbir tespit ve beyanda bulunmayıp, iktidarın Silahlı Kuvvetler mensuplarına yönelik hukuk dışı tutumunu kınamak yerine, bu tutum nedeniyle görevlerinden istifa eden komutanların bu demokratik protestolarını 'demokratik kurumların askeri kararlar üzerinde denetim sahibi olması' şeklinde yorumlayacak kadar aymaz olmasından ciddi kaygı ve üzüntü duyuyoruz.''