Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, konuya ilişkin bir soruya verdiği yazılı yanıtta, Suudi Arabistan'ın Dahran kentinde 15 Nisan'da yapılan Arap Ligi Zirvesi'nde kabul edilen “Suriye'deki Gelişmeler” başlıklı kararda Türkiye’nin Afrin’deki güçlerini çekmesi çağrısında bulunulması ve bunun "Suriye krizine çözüm bulunması yönündeki çabalara destek niteliğinde olacağının" ileri sürülmesi, Zeytin Dalı Harekatı'nın amacının idrak edilemediğini gösterdiğini ifade etti.
Zeytin Dalı Harekatı'nın meşru müdafaa amacıyla yapılan terörle mücadele faaliyeti olduğuna dikkati çeken Aksoy, şunları belirtti:
"Suriye’yi bölmeyi hedefleyen bir terör örgütüne karşı yürütüldüğü için aynı zamanda ülkenin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına hizmet etmektedir. Nitekim, ülkelerin siyasi birliklerine, toprak bütünlüklerine ve egemenliklerine saygı Türkiye’nin özenle gözettiği ilkelerin başında gelmektedir. Bahse konu kararda, Suriye krizinin en başından itibaren ülkede kan ve gözyaşının dindirilmesi, şiddetin azaltılması, siyasi sürecin ilerletilmesi ve yerlerinden edilen milyonlarca mülteciye kucak açılması bağlamında ağır bir sorumluluk üstlenen Türkiye’nin katkılarının görmezden gelinmesi hakkaniyetle bağdaşmayan büyük bir talihsizliktir."
Zeytin Dalı Harekatı'nın meşru müdafaa amacıyla yapılan terörle mücadele faaliyeti olduğuna dikkati çeken Aksoy, şunları belirtti:
"Suriye’yi bölmeyi hedefleyen bir terör örgütüne karşı yürütüldüğü için aynı zamanda ülkenin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına hizmet etmektedir. Nitekim, ülkelerin siyasi birliklerine, toprak bütünlüklerine ve egemenliklerine saygı Türkiye’nin özenle gözettiği ilkelerin başında gelmektedir. Bahse konu kararda, Suriye krizinin en başından itibaren ülkede kan ve gözyaşının dindirilmesi, şiddetin azaltılması, siyasi sürecin ilerletilmesi ve yerlerinden edilen milyonlarca mülteciye kucak açılması bağlamında ağır bir sorumluluk üstlenen Türkiye’nin katkılarının görmezden gelinmesi hakkaniyetle bağdaşmayan büyük bir talihsizliktir."