Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündemdeki konuları değerlendiren HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 2005'te Umut Kitapevi'ne bomba atılmasının yıl dönümü olduğunu belirterek, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi.
Eğitim alanında son dönemlerde çok büyük bir karmaşa ile karşı karşıya bulunduklarını ve eğitim sisteminin tam bir çöküş içerisinde olduğunu önü süren Kemalbay, "Yapboz tahtasına dönen eğitim politikalarıyla bugün çocuklarımız, tam anlamıyla eğitim sisteminin mağduru olmuş durumdalar" ifadesini kullandı.
Eğitim politikalarını ve yapılan değişiklikleri eleştiren Kemalbay, "AKP, saray iktidarı eğitim sektörünü adeta bir arka bahçe olarak görüyor ve buna yönelik pek çok politikayı da gerçekleştiriyor" görüşünü savundu.
Serpil Kemalbay, ekonomi alanında örtülü bir kriz yaşandığını ileri sürerek, bunu artan enflasyon, zamlar ve işsizliğin giderek artmasından gördüklerini söyledi. Kemalbay, kırmızı et ithal etmenin aslında Türkiye'de, tarımın ve hayvancılığın karşı karşıya kaldığı sorunları süreklileştirmek, çözüm aramamak ve tüketicilerin gözünü boyamak anlamına geldiğini öne sürdü. Kemalbay, "Üstelik bu eti 21 liraya alıp 31 liraya satmakla övünen bir iktidardan bahsediyoruz" dedi.
Dünyanın "Paradise belgelerini" konuştuğunu belirten Kemalbay, "Başbakan bugün 'Normal bir şeydir. Ticarettir. Benim dokunulmazlığım var ama çocuklarımın yok' diyor. Biz de diyoruz ki; Hodri meydan. Biz, bir araştırma önergesi veriyoruz. Sizde bu önergeyi destekleyin. Gerekli komisyonu kuralım ve bunu araştıralım" ifadesini kullandı.
Kemalbay, taşeron işçiliğin hükümet tarafından yaygınlaştırıldığını ve 2 milyonu aşkın taşeron işçi ile karşı karşıya olduklarını bildirdi. Kemalbay, Zonguldak'ta maden işçilerinin bir söz aldığını ve eylemlerini bugün sonlandırdıklarını, o sözün takipçisi olacaklarını söyledi. HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'in cezavinden gönderdiği mektubu okuyan Kemalbay, "HDP'yi dağıtmak için operasyon yapanların kendileri dağılmış durumdadır" ifadesini kullandı.
Eğitim alanında son dönemlerde çok büyük bir karmaşa ile karşı karşıya bulunduklarını ve eğitim sisteminin tam bir çöküş içerisinde olduğunu önü süren Kemalbay, "Yapboz tahtasına dönen eğitim politikalarıyla bugün çocuklarımız, tam anlamıyla eğitim sisteminin mağduru olmuş durumdalar" ifadesini kullandı.
Eğitim politikalarını ve yapılan değişiklikleri eleştiren Kemalbay, "AKP, saray iktidarı eğitim sektörünü adeta bir arka bahçe olarak görüyor ve buna yönelik pek çok politikayı da gerçekleştiriyor" görüşünü savundu.
Serpil Kemalbay, ekonomi alanında örtülü bir kriz yaşandığını ileri sürerek, bunu artan enflasyon, zamlar ve işsizliğin giderek artmasından gördüklerini söyledi. Kemalbay, kırmızı et ithal etmenin aslında Türkiye'de, tarımın ve hayvancılığın karşı karşıya kaldığı sorunları süreklileştirmek, çözüm aramamak ve tüketicilerin gözünü boyamak anlamına geldiğini öne sürdü. Kemalbay, "Üstelik bu eti 21 liraya alıp 31 liraya satmakla övünen bir iktidardan bahsediyoruz" dedi.
Dünyanın "Paradise belgelerini" konuştuğunu belirten Kemalbay, "Başbakan bugün 'Normal bir şeydir. Ticarettir. Benim dokunulmazlığım var ama çocuklarımın yok' diyor. Biz de diyoruz ki; Hodri meydan. Biz, bir araştırma önergesi veriyoruz. Sizde bu önergeyi destekleyin. Gerekli komisyonu kuralım ve bunu araştıralım" ifadesini kullandı.
Kemalbay, taşeron işçiliğin hükümet tarafından yaygınlaştırıldığını ve 2 milyonu aşkın taşeron işçi ile karşı karşıya olduklarını bildirdi. Kemalbay, Zonguldak'ta maden işçilerinin bir söz aldığını ve eylemlerini bugün sonlandırdıklarını, o sözün takipçisi olacaklarını söyledi. HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'in cezavinden gönderdiği mektubu okuyan Kemalbay, "HDP'yi dağıtmak için operasyon yapanların kendileri dağılmış durumdadır" ifadesini kullandı.