TOKİ tarafından yaptırılan Ataşehir, Halkalı, Ispartakule köprülü kavşak ve bağlantı yollarının toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yargıda yaşanan krizle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “4 sene önce Danıştay’a saldırı yapıldı. O gün yargının hedef alındığını, laikliğin, Cumhuriyetin hedef alındığını söyleyenler, bugün meselenin netliğe kavuşmasından ciddi rahatsızlık duyuyorlar. O gün yargının zaafa uğratıldığını iddia edenler, yargı üzerinde siyasi baskı olduğunu iddia edenler, bugün bizzat kendileri yargıyı zaafa uğratıyor. Bizzat kendileri yargı üzerinde baskı oluşturuyor.
Hem bu makamda oturacağım, hem de siyaset yapacağım, hem milletin iradesine müdahale edeceğim) derseniz, işte orada tarafsızlık diye bir şey olmaz. Yargının bağımsızlığını dert edinenler, tarafsızlığını dert edinenler, bağımsızlıktan daha önemli olan tarafsızlığı da en az o kadar dert edinmelidirler.
Anayasa ne diyorsa, yasalar ne diyorsa, herkes orada belirlenen tanıma göre görevini bilecek, görevini yapacak. Ben Başbakan olarak görevimi biliyorum ve görev alanımın içinde kalıyorum. Ama diğer kurumlar da, olanlar da sağduyudan taviz vermemeli, bizden sağduyudan taviz vermemeyi bekliyorlarsa. Biz vermeyeceğiz. Aklı selimden taviz vermeyeceğiz. Hukuk ve demokrasiyi savunmaya, hukuku ve demokrasiyi yüceltmeye devam edeceğiz. Benim aziz milletim engin ferasetiyle gelişmeleri izliyor. Nihayetinde son karar milletindir, millet verecektir. Son sözü millet söyleyecektir.
Demokrasiyi çiğnetmeyecek, hukuku çiğnetmeyecek, millet iradesini çiğnetmeyecek, ama bizi çekmek istedikleri o kirli tuzaklara da kusura bakmasınlar düşmeyeceğiz.
Ankara'nın o derin labirentlerinde olmayacağız. Kirli senaryoların, kirli tezgahların içinde biz yokuz. Millete hiçbir fayda sağlamayan tartışmaların, gerilimlerin içinde biz yokuz. Biz milletimizin yanındayız, biz milletimizin arasındayız.”
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: “4 sene önce Danıştay’a saldırı yapıldı. O gün yargının hedef alındığını, laikliğin, Cumhuriyetin hedef alındığını söyleyenler, bugün meselenin netliğe kavuşmasından ciddi rahatsızlık duyuyorlar. O gün yargının zaafa uğratıldığını iddia edenler, yargı üzerinde siyasi baskı olduğunu iddia edenler, bugün bizzat kendileri yargıyı zaafa uğratıyor. Bizzat kendileri yargı üzerinde baskı oluşturuyor.
Hem bu makamda oturacağım, hem de siyaset yapacağım, hem milletin iradesine müdahale edeceğim) derseniz, işte orada tarafsızlık diye bir şey olmaz. Yargının bağımsızlığını dert edinenler, tarafsızlığını dert edinenler, bağımsızlıktan daha önemli olan tarafsızlığı da en az o kadar dert edinmelidirler.
Anayasa ne diyorsa, yasalar ne diyorsa, herkes orada belirlenen tanıma göre görevini bilecek, görevini yapacak. Ben Başbakan olarak görevimi biliyorum ve görev alanımın içinde kalıyorum. Ama diğer kurumlar da, olanlar da sağduyudan taviz vermemeli, bizden sağduyudan taviz vermemeyi bekliyorlarsa. Biz vermeyeceğiz. Aklı selimden taviz vermeyeceğiz. Hukuk ve demokrasiyi savunmaya, hukuku ve demokrasiyi yüceltmeye devam edeceğiz. Benim aziz milletim engin ferasetiyle gelişmeleri izliyor. Nihayetinde son karar milletindir, millet verecektir. Son sözü millet söyleyecektir.
Demokrasiyi çiğnetmeyecek, hukuku çiğnetmeyecek, millet iradesini çiğnetmeyecek, ama bizi çekmek istedikleri o kirli tuzaklara da kusura bakmasınlar düşmeyeceğiz.
Ankara'nın o derin labirentlerinde olmayacağız. Kirli senaryoların, kirli tezgahların içinde biz yokuz. Millete hiçbir fayda sağlamayan tartışmaların, gerilimlerin içinde biz yokuz. Biz milletimizin yanındayız, biz milletimizin arasındayız.”