Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuyla ilgili şunları söyledi:
"10 yıl önce Refah Partisi'nin 10'un üzerinde genel başkan yardımcısı vardı. Ben de Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı'ydım ve mali konularla para işleriyle hiç bir sorumluluğu yetkisi olmayan bir kişiydim.
Ama bu konu daha sonra mahkemelere taşındı. Mahkemeler neticede partinin genel sekreteri dahil olmak üzere bütün genel başkan yardımcılarını ve hatta mali işlerden sorumlu genel muhasibini bile bu işlerden sorumsuz buldular, beraat ettiler.
Ben o zaman protokol listesinde bile en sonda gelen kişiydim ve hiçbir şekilde para işleri ile ilgisi olmayan bir kişiydim. Milletvekili olduğum için benimle ilgili bir yargılanma söz konusu olmadı.
DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRIN DEMİŞTİM
Ben Bakanken, Başbakan Yardımcısı iken, dışişleri bakanıyken bile bu konu Meclis komisyonlarına geldiğinde bile bizzat gidip 'Bu konu ile ilgili dokunulmazlığımı kaldırın' teklifinde bulunmuş bir kişiyim.
Ama o günkü şartlarda dokunulmazlığa farklı bakıldığı için bu gerçekleşmedi. Şunu da hatırlatmak isterim ki, milletvekili dokunulmazlığı hukuk davalarında geçerli değildir. Dolayısıyla hukuk davası o zaman genel başkan yardımcıları ile birlikte benim için de açıldı, hatta mal varlığıma tedbir getirildi.
DAVA REDDEDİLMİŞTİ
Dolayısıyla bu dava yapıldı, neticede hiçbir sorumluluğumuz olmadığı için reddedildi. Önce bunları hatırlatmak istiyorum. Tekrar bu konunun bu şekilde gündeme getirilmesiyle ilgili şunu söylemek isterim; Cumhurbaşkanlığı makamı Türkiye'nin en yüce makamıdır ve cumhurbaşkanı Türkiye'nin birliğini beraberliğini ve bütün Türk milletini temsil eder.
CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI ZEDELENMESİN
Benim kaygım cumhurbaşkanlığı makamının dokunulmazlığı var mı yok mu tartışmalarıyla zedelenmemesidir. Çünkü bunların yansımaları Türkiye içinde görmezsiniz, ama Türkiye dışında çok farklı şekilde yansır. Türkiye'nin itibarı ile ilgili konulardır.
YARGILANMAKTAN ENDİŞEM YOK
Ama hukuki prosedür neticelendiğinde, eğer şayet bazılarının iddia ettiği gibi bir durum ortaya çıkarsa bu konuda yargılanmaktan şahsım adına hiç bir şüphem ve tereddüdüm yoktur. Bu konuyla ilgili herhangi bir endişe duymadığımı açıkça söylerim. Bunu bütün kamuoyu ile açıkça paylaşmak isterim."
"10 yıl önce Refah Partisi'nin 10'un üzerinde genel başkan yardımcısı vardı. Ben de Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı'ydım ve mali konularla para işleriyle hiç bir sorumluluğu yetkisi olmayan bir kişiydim.
Ama bu konu daha sonra mahkemelere taşındı. Mahkemeler neticede partinin genel sekreteri dahil olmak üzere bütün genel başkan yardımcılarını ve hatta mali işlerden sorumlu genel muhasibini bile bu işlerden sorumsuz buldular, beraat ettiler.
Ben o zaman protokol listesinde bile en sonda gelen kişiydim ve hiçbir şekilde para işleri ile ilgisi olmayan bir kişiydim. Milletvekili olduğum için benimle ilgili bir yargılanma söz konusu olmadı.
DOKUNULMAZLIĞIMI KALDIRIN DEMİŞTİM
Ben Bakanken, Başbakan Yardımcısı iken, dışişleri bakanıyken bile bu konu Meclis komisyonlarına geldiğinde bile bizzat gidip 'Bu konu ile ilgili dokunulmazlığımı kaldırın' teklifinde bulunmuş bir kişiyim.
Ama o günkü şartlarda dokunulmazlığa farklı bakıldığı için bu gerçekleşmedi. Şunu da hatırlatmak isterim ki, milletvekili dokunulmazlığı hukuk davalarında geçerli değildir. Dolayısıyla hukuk davası o zaman genel başkan yardımcıları ile birlikte benim için de açıldı, hatta mal varlığıma tedbir getirildi.
DAVA REDDEDİLMİŞTİ
Dolayısıyla bu dava yapıldı, neticede hiçbir sorumluluğumuz olmadığı için reddedildi. Önce bunları hatırlatmak istiyorum. Tekrar bu konunun bu şekilde gündeme getirilmesiyle ilgili şunu söylemek isterim; Cumhurbaşkanlığı makamı Türkiye'nin en yüce makamıdır ve cumhurbaşkanı Türkiye'nin birliğini beraberliğini ve bütün Türk milletini temsil eder.
CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMI ZEDELENMESİN
Benim kaygım cumhurbaşkanlığı makamının dokunulmazlığı var mı yok mu tartışmalarıyla zedelenmemesidir. Çünkü bunların yansımaları Türkiye içinde görmezsiniz, ama Türkiye dışında çok farklı şekilde yansır. Türkiye'nin itibarı ile ilgili konulardır.
YARGILANMAKTAN ENDİŞEM YOK
Ama hukuki prosedür neticelendiğinde, eğer şayet bazılarının iddia ettiği gibi bir durum ortaya çıkarsa bu konuda yargılanmaktan şahsım adına hiç bir şüphem ve tereddüdüm yoktur. Bu konuyla ilgili herhangi bir endişe duymadığımı açıkça söylerim. Bunu bütün kamuoyu ile açıkça paylaşmak isterim."