BDP'nin desteklediği 7 bağımsız adayı veto ederek siyasette gerilimi en üst seviyeye çıkaran Yüksek Seçim Kurulu (YSK), adayların dün eksik belgeleri teslim etmelerinin ardından bugün kritik bir toplantı yapıyor.
Saat 10.00'da başlayan toplantının öğle saatlerinde sona ermesi ve kararın açıklanması bekleniyor.
YSK Başkanvekili Kırdar Özsoylu, dün ''Kurulumuzun demokratik hakların gelişmesi yönünde, temel hak ve özgürlüklerin önünü açacak mahiyette yorum ve değerlendirmeler yapabileceğini umuyorum, düşünüyorum. Bu benim şahsi kanaatim'' demişti.
Peki Ankara'da dün neler yaşandı? Yüksek Seçim Kurulu'nun adaylıklarını veto ettiği BDP'liler, milletvekili seçilmelerinin önünde engel olmadığına dair belgelerini tamamlamak üzere gün boyu yoğun bir koşuşturma yaşadı.
Günün sürpriz gelişmesi Tuncel'le ilgili karar oldu. Çünkü Tuncel 1 yıl 6 ay ceza almıştı. İtiraz süresinin dolmasına saatler kala mahkeme Tuncel'in cezasını 6 aya indirdi.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi, BDP Milletvekili Sebahat Tuncel'in avukatlarının başvurusunu değerlendirerek, milletvekilliği adaylığına engel teşkil ettiği bildirilen 1 yıl 6 aylık hapis cezasını 6 ay hapse çevirip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Tuncel'in avukatı Baran Doğan, yaptıkları başvuruyu değerlendiren İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, müvekkilinin milletvekilliği adaylığına engel teşkil ettiği bildirilen 1 yıl 6 aylık hapis cezasının 6 ay hapse çevrildiğini ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiğini bildirdi. Avukat Doğan, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11. maddesine göre mahkum olunan ceza miktarı 1 yıl ve üstü olduğu takdirde seçilme yetersizliğinin tartışılabileceğini belirterek, bu kararın ardından, müvekkilinin seçilme yeterliliğinin tartışılamayacağını kaydetti.
Doğan, bugün kararla birlikte Yüksek Seçim Kuruluna başvuracaklarını bildirdi.
KIŞANAK BELGEYİ ALDI
YSK'nın adaylığını veto ettiği isimlerden Siirt bağımsız milletvekili adayı Gültan Kışanak da kurulun istediği belgeyi aldı.
Kışanak, İzmir'deki mahkemeden memnu haklarının iadesine ilişkin belgeyi teslim aldı ve YSK'ya ulaştırdı.
ZANA VE DİCLE DE ARTIK YASAKLI DEĞİL
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bağımsız milletvekili aday başvuruları YSK tarafından iptal edilen Leyla Zana ve Mehmet Hatip Dicle'nin, ''Yasaklanmış haklarının bulunmadığı'' kararını verdi.
GÜRBÜZ İTİRAZ DİLEKÇESİ VERDİ
İsa Gürbüz de kararla ilgili itiraz dilekçesini Elazığ İl Seçim Kurulu'na sundu.
Gürbüz'ün avukatı Mehmet Sıddık Karagöz, Gürbüz'ün 2004 yılında Karakoçan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla 904 lira para cezasına çarptırıldığını kaydetti.
Gürbüz hakkında 2009 yılında katıldığı bir radyo programında da suç ve suçluyu övdüğü iddiasıyla Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce önce 1 ay hapis cezası verildiğini ancak bu cezanın 600 lira idari para cezasına çevrildiğini ifade eden Karagöz, Gürbüz'ün her iki para cezasını da ödediğini söyledi. YSK'nın Gürbüz'ün adaylığını iptal gerekçesinde 2004 yılındaki kararın üzerine 5 yıllık denetimli süresi bitmeden tekrar 2009 yılında suç işlendiğinin dile getirildiğini anlatan Karagöz, ancak her iki mahkeme kararında da Gürbüz'ün haklarını kısıtlayan TCK 53. maddenin uygulanmadığını, dolayısıyla iptal kararının tutarsız olduğunu savundu.
Saat 10.00'da başlayan toplantının öğle saatlerinde sona ermesi ve kararın açıklanması bekleniyor.
YSK Başkanvekili Kırdar Özsoylu, dün ''Kurulumuzun demokratik hakların gelişmesi yönünde, temel hak ve özgürlüklerin önünü açacak mahiyette yorum ve değerlendirmeler yapabileceğini umuyorum, düşünüyorum. Bu benim şahsi kanaatim'' demişti.
Peki Ankara'da dün neler yaşandı? Yüksek Seçim Kurulu'nun adaylıklarını veto ettiği BDP'liler, milletvekili seçilmelerinin önünde engel olmadığına dair belgelerini tamamlamak üzere gün boyu yoğun bir koşuşturma yaşadı.
Günün sürpriz gelişmesi Tuncel'le ilgili karar oldu. Çünkü Tuncel 1 yıl 6 ay ceza almıştı. İtiraz süresinin dolmasına saatler kala mahkeme Tuncel'in cezasını 6 aya indirdi.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi, BDP Milletvekili Sebahat Tuncel'in avukatlarının başvurusunu değerlendirerek, milletvekilliği adaylığına engel teşkil ettiği bildirilen 1 yıl 6 aylık hapis cezasını 6 ay hapse çevirip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Tuncel'in avukatı Baran Doğan, yaptıkları başvuruyu değerlendiren İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin, müvekkilinin milletvekilliği adaylığına engel teşkil ettiği bildirilen 1 yıl 6 aylık hapis cezasının 6 ay hapse çevrildiğini ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiğini bildirdi. Avukat Doğan, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11. maddesine göre mahkum olunan ceza miktarı 1 yıl ve üstü olduğu takdirde seçilme yetersizliğinin tartışılabileceğini belirterek, bu kararın ardından, müvekkilinin seçilme yeterliliğinin tartışılamayacağını kaydetti.
Doğan, bugün kararla birlikte Yüksek Seçim Kuruluna başvuracaklarını bildirdi.
KIŞANAK BELGEYİ ALDI
YSK'nın adaylığını veto ettiği isimlerden Siirt bağımsız milletvekili adayı Gültan Kışanak da kurulun istediği belgeyi aldı.
Kışanak, İzmir'deki mahkemeden memnu haklarının iadesine ilişkin belgeyi teslim aldı ve YSK'ya ulaştırdı.
ZANA VE DİCLE DE ARTIK YASAKLI DEĞİL
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bağımsız milletvekili aday başvuruları YSK tarafından iptal edilen Leyla Zana ve Mehmet Hatip Dicle'nin, ''Yasaklanmış haklarının bulunmadığı'' kararını verdi.
GÜRBÜZ İTİRAZ DİLEKÇESİ VERDİ
İsa Gürbüz de kararla ilgili itiraz dilekçesini Elazığ İl Seçim Kurulu'na sundu.
Gürbüz'ün avukatı Mehmet Sıddık Karagöz, Gürbüz'ün 2004 yılında Karakoçan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla 904 lira para cezasına çarptırıldığını kaydetti.
Gürbüz hakkında 2009 yılında katıldığı bir radyo programında da suç ve suçluyu övdüğü iddiasıyla Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce önce 1 ay hapis cezası verildiğini ancak bu cezanın 600 lira idari para cezasına çevrildiğini ifade eden Karagöz, Gürbüz'ün her iki para cezasını da ödediğini söyledi. YSK'nın Gürbüz'ün adaylığını iptal gerekçesinde 2004 yılındaki kararın üzerine 5 yıllık denetimli süresi bitmeden tekrar 2009 yılında suç işlendiğinin dile getirildiğini anlatan Karagöz, ancak her iki mahkeme kararında da Gürbüz'ün haklarını kısıtlayan TCK 53. maddenin uygulanmadığını, dolayısıyla iptal kararının tutarsız olduğunu savundu.