Cisco raporuna göre siber saldırıların odağında artık Windows işletim sistemli kişisel bilgisayarlar değil mobil cihazlar ve uygulamalar bulunuyor.
Veri ağları konusunda dünya liderlerinden olan Cisco, yayımladığı 2010 Güvenlik Raporu’nda siber suçlardaki son durumu ve hangi alanlarda daha çok güvenlik açığı olduğunu ortaya koydu. Rapora göre 2009’da en fazla istenmeyen (spam) e-posta kaynağı ülkelerden biri olan Türkiye, 2010’da aldığı önlemlerle bu tür e-postaları yüzde 87 oranında azaltmayı başardı.
Türkiye, istenmeyen e-postaları azaltma konusunda Brezilya ve Çin’le birlikte en fazla mesafe kateden ülkeler arasında sayılıyor. Buna karşın Fransa, Almanya ve İngiltere gibi genişbantta yüksek oranda yaygınlık elde eden ülkelerde ise istenmeyen e-posta sayıları yüzde 90’lar seviyesinde arttı. Türkiye, istenmeyen e-posta üreten ülkeler listesinde 12’nci sıraya geriledi.
SİBER ÇETELER MOBİL CİHAZLARA YÖNELİYOR
2010 Güvenlik Raporu’nda öne çıkan sonuçlardan bir diğeri de siber suçların hedeflediği cihaz ve işletim sistemlerindeki farklılaşma. Son on yılda en fazla saldırı alan cihazlar olan Windows işletim sistemli kişisel bilgisayarlar, yerlerini yavaş yavaş mobil telefonlara ve tabletlere bırakıyor. Bunda, Windows ve üzerinde çalışan uygulamalardaki güvenlik seviyesinin artırılmasının yanı sıra internete bağlanmada masaüstü bilgisayarların yerini mobil cihazlara bırakmasının etkisinin olduğu belirtiliyor.
Raporda siber suçluların e-postalar aracılığıyla, sosyal ağlar üzerinden ya da telefonla ulaştıkları kurbanlarında affetmediği “yedi ölümcül zaaf” ise şöyle sıralanıyor: Cinsellik arayışı, oburluk, gösteriş arzusu, itimat, tembellik, merhamet ve acelecilik.
Cisco Başkan Yardımcısı John N. Stewart, “Siber korsanlar ağların, sistemlerin hatta insanların açıklarını bulmak için yeni ve yaratıcı yollar keşfetmeye devam ediyor. Onların bu çabalarını yüzde 100 engellemeliyiz. Onlar yüz kere deneyip bir kere başarabilirler, bizim ise bir kere bile yanılma şansımız yok. Bu yüzden internet ortamındaki varlıklarımızı, bilgilerimizi hatta kendimizi bile korumak için her zamankinden daha fazla tetikte olmalıyız.” diyor.
Siber korsanlar, insanların karşılarındakine güvenme eğiliminden faydalanıyor. Raporda, bu yıl Robin Sage adıyla genç ve çekici bir kadın olarak yaratılan sahte sosyal ağ profilleri örnek gösteriliyor ve ABD’de askeriye ve emniyet teşkilatından 300 kişinin Robin’le bağlantı kurduğu belirtiliyor.
Veri ağları konusunda dünya liderlerinden olan Cisco, yayımladığı 2010 Güvenlik Raporu’nda siber suçlardaki son durumu ve hangi alanlarda daha çok güvenlik açığı olduğunu ortaya koydu. Rapora göre 2009’da en fazla istenmeyen (spam) e-posta kaynağı ülkelerden biri olan Türkiye, 2010’da aldığı önlemlerle bu tür e-postaları yüzde 87 oranında azaltmayı başardı.
Türkiye, istenmeyen e-postaları azaltma konusunda Brezilya ve Çin’le birlikte en fazla mesafe kateden ülkeler arasında sayılıyor. Buna karşın Fransa, Almanya ve İngiltere gibi genişbantta yüksek oranda yaygınlık elde eden ülkelerde ise istenmeyen e-posta sayıları yüzde 90’lar seviyesinde arttı. Türkiye, istenmeyen e-posta üreten ülkeler listesinde 12’nci sıraya geriledi.
SİBER ÇETELER MOBİL CİHAZLARA YÖNELİYOR
2010 Güvenlik Raporu’nda öne çıkan sonuçlardan bir diğeri de siber suçların hedeflediği cihaz ve işletim sistemlerindeki farklılaşma. Son on yılda en fazla saldırı alan cihazlar olan Windows işletim sistemli kişisel bilgisayarlar, yerlerini yavaş yavaş mobil telefonlara ve tabletlere bırakıyor. Bunda, Windows ve üzerinde çalışan uygulamalardaki güvenlik seviyesinin artırılmasının yanı sıra internete bağlanmada masaüstü bilgisayarların yerini mobil cihazlara bırakmasının etkisinin olduğu belirtiliyor.
Raporda siber suçluların e-postalar aracılığıyla, sosyal ağlar üzerinden ya da telefonla ulaştıkları kurbanlarında affetmediği “yedi ölümcül zaaf” ise şöyle sıralanıyor: Cinsellik arayışı, oburluk, gösteriş arzusu, itimat, tembellik, merhamet ve acelecilik.
Cisco Başkan Yardımcısı John N. Stewart, “Siber korsanlar ağların, sistemlerin hatta insanların açıklarını bulmak için yeni ve yaratıcı yollar keşfetmeye devam ediyor. Onların bu çabalarını yüzde 100 engellemeliyiz. Onlar yüz kere deneyip bir kere başarabilirler, bizim ise bir kere bile yanılma şansımız yok. Bu yüzden internet ortamındaki varlıklarımızı, bilgilerimizi hatta kendimizi bile korumak için her zamankinden daha fazla tetikte olmalıyız.” diyor.
Siber korsanlar, insanların karşılarındakine güvenme eğiliminden faydalanıyor. Raporda, bu yıl Robin Sage adıyla genç ve çekici bir kadın olarak yaratılan sahte sosyal ağ profilleri örnek gösteriliyor ve ABD’de askeriye ve emniyet teşkilatından 300 kişinin Robin’le bağlantı kurduğu belirtiliyor.