1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'nda kutlamalara izin verilip verilmeyeceği yönündeki tartışmalara bugün KESK de katıldı. İstanbul Valisi Muammer Güler ise, Taksim'in geniş katılım için uygun olmadığını ifade etti ve mitingin Kadıköy ya da Çağlayan'da yapılabileceğini belirtti.
KESK Genel Başkanı Sami Evren, bu yıl 1 Mayıs'ın Türkiye'de kutlanılışının 100. yılı olduğunu söyledi.
Emekçilerin 1 Mayıs'larda kendi gündemlerini, taleplerini ve özlemlerini alanlara taşıdıklarını anlatan Evren, bu nedenle 1 Mayıs'ın bir miting değil emekçilerin enternasyonal bayramı olduğunu ifade etti.
"BAHŞEDİLEN BİR LÜTUF DEĞİL"
1 Mayıs'ın tatil ilan edilmesinin önemli bir kazanım olduğunu söyleyen Evren, ''Kararı çok gecikmiş bir adım olarak değerlendiriyoruz. Kimse bu karardan yola çıkarak atılan adımın emekçilere bahşedilen bir lütuf olduğunu düşünmemelidir. Atılan adım, 30 yıl önce gasp edilmiş bir hakkın onlarca yıldır emekçilerin sürdürdüğü ısrarlı mücadelenin, ödediği bedellerin sonucunda iadesidir'' diye konuştu.
Bu yılki 1 Mayıs'ın gündeminin ''demokratikleşme ve ekonomik kriz olduğunu'' ifade eden Evren, Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler arasında işsizlikte üçüncü, sanayi üretimindeki düşüşte ikinci sırada yer aldığını söyledi.
SENDİKALARA ÇAĞRI: OYUNA GELMEYELİM
Evren, 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlama talebinin ''haklı bir talep olduğunu'' belirterek, şöyle konuştu: ''Taksim Meydanı da 1 Mayıs katliamının ardından 1 Mayıs'la özdeşleşmiş, 1 Mayıs meydanı olmuştur. Emekçilere yapılan en kanlı saldırı bu alanda gerçekleşmiştir. Bu bir sembol değil, bedelini etimizle, kanımızla, gözyaşımızla ödediğimiz tarihimizdir. Taksim alanı emekçilerin hafızasından asla silinemez. Bu nedenle Taksim, 1 Mayıs alanıdır.
Buradan bir kez daha konfederasyonlara, demokrasi güçlerine sesleniyoruz: Birliğimizi bozmak isteyenlerin oyununa gelmeyelim. Güçlerimizi birleştirirsek Taksim'de kutlama hakkı iade edilecektir.
"ENTERNASYONAL MARŞINI SÖYLEYECEĞİZ"
KESK olarak, bizim Taksim dışındaki seçenekleri kabul etmememiz mümkün değildir. Bu sene de 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız. Dünya emekçileriyle eş zamanlı enternasyonal işçi marşını Taksim'de söyleyeceğiz.''
"İZİN ALMAYACAĞIZ"
Evren, ''Emek örgütleri birlikte hareket ederse Taksim Meydanı açılacaktır. Siyasi iktidarın başka şansı yoktur. Bu konuda izin almayacağız. Bizim beklentimiz, Taksim Meydanı'nın emekçilere açılmasıdır. siyasi iradenin kararı bizi ilgilendirmiyor. Biz 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız'' dedi.
Evren, 1 Mayıs'ın Şanlıurfa'da bölgesel, Taksim'de İstanbul ve yakın illerden katılımla kutlayacaklarını, bu illerin dışındaki bütün illerde de kutlamalar gerçekleştireceklerini kaydetti.
VALİ GÜLER: RÖVANŞİST ZİHNİYET FAYDA SAĞLAMAZ
İstanbul Valisi Muammer Güler de, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması konusunda NTV’nin sorularını yanıtladı.
Güler, "Taksim alanı işçilere kapalı değildir. 1 Mayıs’ta sendika yöneticilerini ve misafirlerini Taksim’e bekliyoruz. 500-1000 kişi buyursun gelsin. Ama çok geniş katılımlar için Taksim elverişli olmadığını herkes biliyor" dedi.
Güler, "Sendikalarımızın ‘Taksim’de 1 Mayıs’ı geniş katılımla kutlamak istiyoruz’ demeleri başkadır, ‘Verilmezse zorla geliriz’ demeleri bambaşkadır. 1977’nin şartları yok. 32 yıldır böyle bir gelenek yok. Taksim, provokasyonlara açık bir haldedir. Kadıköy, Kazlıçeşme ve Çağlayan’daki şartlar Taksim’den daha elverişlidir.
Olaya rövanşist zihniyetle bakılmasının fayda sağlamayacağını düşünüyorum. Devletin uygulamalarında eşitlik var. Diğer kuruluşlara da tahsis edilmesi gibi bir durum doğar. ‘1977’de madem oldu, bir daha yapılsın, olsun’ gibi bir anlayışlar var. O görüntülerin oluşmasından en büyük üzüntüyü duyanlardan biriyiz. Bu kabus görüntülerinden kurtaralım" şeklinde konuştu.
POLİSİN ZOR KULLANMA YETKİSİ
"Türk-İş ve Hak-İş talep etti, ‘Tasim verilmezse başka alanlar da yaparız’ dediler" diyen Güler, "Türkiye hukuk devletidir. Kanunun bize öngerdiği yetkiyi kullanırız. Barış ortamını niçin fırsatlara çevirmiyoruz? Bu konuda anlayışlı olunmasından yanayım. Taksim’e son yıllarda illegral gruplar yasadışı söylemleri ve işçi örgütlerine sığınarak geliyorlar. Böyle tabloların yaşanmasını istemiyoruz. Bir grup toplanır yürümek isterse polis yetkilerini kullanarak engeller. ‘Ben zorla geliyorum’ deniyorsa polisin zor kullanma yetkileri tanımlanmıştır. Kanun açıktır" dedi.
"Zaman zaman bu çatışmada sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Buna sebep olmayan ortamı yaratmalıyız" şeklinde konuşan Güler, sözlerini şöyle tamamladı:
Biz bütün üzücü görüntülerin olmamasını istiyoruz. Bayram ve tatil ilan ediliyor. Bir tarafı görürken diğer yanları da görmezden gelmeyelim. Tabii ki özeleştiri yapıyorum ama herkesin özeleştiri yapması gerekiyor. İnşallah böyle durumlar görmeyeceğiz. Niçin ‘Zorla geleceğiz’ diye ısrar var? Sultanahmet ve Taksim’de gösteri yürüşüş yapılırsa kentin can damarları kesilmiş olur. Yazık ederiz.
Elbette başka alanları ihtiyaç var, bu alanları çoğaltmak gerekiyor. İşçi kuruluşlarından anlayış bekliyorum. Ben bu yıl umutluyum. Herkesin çıkaracağı dersler var. Herkes kendi konumu ve yaptığı yanlışları yeniden gözden geçirsin.
KESK olarak, bizim Taksim dışındaki seçenekleri kabul etmememiz mümkün değildir. Bu sene de 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız. Dünya emekçileriyle eş zamanlı enternasyonal işçi marşını Taksim'de söyleyeceğiz.''
"İZİN ALMAYACAĞIZ"
Evren, ''Emek örgütleri birlikte hareket ederse Taksim Meydanı açılacaktır. Siyasi iktidarın başka şansı yoktur. Bu konuda izin almayacağız. Bizim beklentimiz, Taksim Meydanı'nın emekçilere açılmasıdır. siyasi iradenin kararı bizi ilgilendirmiyor. Biz 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız'' dedi.
Evren, 1 Mayıs'ın Şanlıurfa'da bölgesel, Taksim'de İstanbul ve yakın illerden katılımla kutlayacaklarını, bu illerin dışındaki bütün illerde de kutlamalar gerçekleştireceklerini kaydetti.
VALİ GÜLER: RÖVANŞİST ZİHNİYET FAYDA SAĞLAMAZ
İstanbul Valisi Muammer Güler de, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanması konusunda NTV’nin sorularını yanıtladı.
Güler, "Taksim alanı işçilere kapalı değildir. 1 Mayıs’ta sendika yöneticilerini ve misafirlerini Taksim’e bekliyoruz. 500-1000 kişi buyursun gelsin. Ama çok geniş katılımlar için Taksim elverişli olmadığını herkes biliyor" dedi.
Güler, "Sendikalarımızın ‘Taksim’de 1 Mayıs’ı geniş katılımla kutlamak istiyoruz’ demeleri başkadır, ‘Verilmezse zorla geliriz’ demeleri bambaşkadır. 1977’nin şartları yok. 32 yıldır böyle bir gelenek yok. Taksim, provokasyonlara açık bir haldedir. Kadıköy, Kazlıçeşme ve Çağlayan’daki şartlar Taksim’den daha elverişlidir.
Olaya rövanşist zihniyetle bakılmasının fayda sağlamayacağını düşünüyorum. Devletin uygulamalarında eşitlik var. Diğer kuruluşlara da tahsis edilmesi gibi bir durum doğar. ‘1977’de madem oldu, bir daha yapılsın, olsun’ gibi bir anlayışlar var. O görüntülerin oluşmasından en büyük üzüntüyü duyanlardan biriyiz. Bu kabus görüntülerinden kurtaralım" şeklinde konuştu.
POLİSİN ZOR KULLANMA YETKİSİ
"Türk-İş ve Hak-İş talep etti, ‘Tasim verilmezse başka alanlar da yaparız’ dediler" diyen Güler, "Türkiye hukuk devletidir. Kanunun bize öngerdiği yetkiyi kullanırız. Barış ortamını niçin fırsatlara çevirmiyoruz? Bu konuda anlayışlı olunmasından yanayım. Taksim’e son yıllarda illegral gruplar yasadışı söylemleri ve işçi örgütlerine sığınarak geliyorlar. Böyle tabloların yaşanmasını istemiyoruz. Bir grup toplanır yürümek isterse polis yetkilerini kullanarak engeller. ‘Ben zorla geliyorum’ deniyorsa polisin zor kullanma yetkileri tanımlanmıştır. Kanun açıktır" dedi.
"Zaman zaman bu çatışmada sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyor. Buna sebep olmayan ortamı yaratmalıyız" şeklinde konuşan Güler, sözlerini şöyle tamamladı:
Biz bütün üzücü görüntülerin olmamasını istiyoruz. Bayram ve tatil ilan ediliyor. Bir tarafı görürken diğer yanları da görmezden gelmeyelim. Tabii ki özeleştiri yapıyorum ama herkesin özeleştiri yapması gerekiyor. İnşallah böyle durumlar görmeyeceğiz. Niçin ‘Zorla geleceğiz’ diye ısrar var? Sultanahmet ve Taksim’de gösteri yürüşüş yapılırsa kentin can damarları kesilmiş olur. Yazık ederiz.
Elbette başka alanları ihtiyaç var, bu alanları çoğaltmak gerekiyor. İşçi kuruluşlarından anlayış bekliyorum. Ben bu yıl umutluyum. Herkesin çıkaracağı dersler var. Herkes kendi konumu ve yaptığı yanlışları yeniden gözden geçirsin.