Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığının, "casusluk", "devletin birliğini bozmak" ve "kriptolu ve normal telefonların usulsüz dinlendiği" iddialarına ilişkin soruşturması kapsamında savcının tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk ettiği 11 şüpheliden 4'ü tutuklandı, 5 kişi haklarında adli kontrol uygulanması şartıyla, 2 kişi ise savcılıktaki sorgularının ardından serbest bırakıldı.
Şüpheliler, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimi Fahrettin Yıldız tarafından sorgulandı. Yıldız, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) eski başkanvekili Osman Nihat Şen ile TİB mensupları Bülent Kocagürbüz, İsmail Bakar ve Ferhat Saraç'ın tutuklanmasına karar verdi.
TÜBİTAK eski başkan yardımcısı Hasan Palaz'ın da aralarında bulunduğu 5 kişi ise adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Mahkeme serbest kalan iki kişi için ise adli kontrol şartı koymadı.
Dün Ankara merkezli 4 ilde yasadışı telefon dinlemeleriyle ilgili soruşturma başlatmıştı.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve TÜBİTAK'ın operasyonların merkezi olduğu soruşturma kapsamında TİB eski Başkanvekili Osman Nihat Şen, eski Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu ve TÜBİTAK BİLGEM eski Başkanı Hasan Palaz'ın da olduğu 30'a yakın kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı.
26 kişinin ifade alma işlemi akşam saatlerinde sona erdi. 15 kişi savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, 11 şüpheli ise tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Tutuklanması istenenler arasında Hasan Palaz ve Osman Nihat Şen de var.
"AMAÇ ÖÇ ALMAK"
Hasan Palaz ve Osman Nihat Şen öğle saatlerinde avukatıyla Gölbaşı Adliyesi'ne gelerek teslim olmuştu. Palaz, adliye önünde basın açıklaması yaparak, TÜBİTAK'ın kriptolu telefonların sadece tasarım ve üretimini yaptığını söyledi.
"Bu soruşturmaya neden dahil edildiğim belli. İstenilen böcek raporunu vermediğim için öç alınıyor. İşin teknik kısmına gelirsek, TÜBİTAK kriptolu telefonların sadece tasarım ve üretimlerini yapıyor. Kullanılan sertifikalar, protokoller ve algoritmalar NATO tarafından onaylı tüm dünyanın güvenliğini test ettiği ve kabul ettiği güvenli sistemlerdir. Zaten bu kriptolu telefonların kullanılmasına dönemin başbakanıyla başlanmamıştır. Daha önce TSK'ya yüzlerce cihaz teslim edildi ve güvenlik bir şekilde kullanılmaktadır.
Biz bu telefonları ürettikten sonra bizzat kendim Hakan Fidan beye testlerini yapıp sağlam bir şekilde teslim ettim. Bu aşamadan sonrası bizi alakadar etmiyor. TÜBİTAK olarak bilgi sahibi de değiliz yani telefon kime tahsis edildi, ne oldu bilmiyoruz. Biz teslim ettikten sonra bu telefonlara kim ne yaptı bilmiyorum. Bence siz sorularınıızı telefonları teslim ettiğimiz kurum ve şahıslara sorun."
ERDOĞAN 55 KEZ DİNLENDİ İDDİASI
Devlet büyüklerine ait 31 kriptolu telefonun 363 kez dinlendiği iddia ediliyor.
Buna göre, başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3 ayrı kriptolu telefonu 55, Başbakan Davutoğlu'nun 26, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel'in 28, Başbakan Yardımcılarından Babacan'ın 31, Arınç'ın 5, İçişleri Bakanı Ala'nın 6, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız'ın 14 ve MİT Müsteşarı Fidan'ın ise 28 kez dinlendiği tespit edildi.
Anadolu Ajansı’nda yer alan habere göre; soruşturmanın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Milli Güvenlik Kurulu üyelerine ait kriptolu ve normal telefonların usulsüz dinlendiğinin tespitiyle ilgili başlatıldığı öğrenildi.