Davos'taki moderatör kendini savundu

"30 yıl boyunca, Ortadoğu'da tüm gruplarla konuştum. Sonra, uzlaşmaz tarafların arasındaki bir toplantıyı yönetmek için Davos'a geldim. Ancak tarafları arasında ortayı bulamadım. Çünkü bu tarafların ortası yok..."

Davos'taki moderatör kendini savundu

Davos Zirvesi'nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında yaşanan gerginlikte, toplantının moderatörü David Ignatius'un da önemli bir payı olduğu konuşulmuştu. Ignatius'un Erdoğan ile Peres'e eşit oranda söz vermemesi ve Erdoğan'ın Peres'e cevap verme hakkını tanımaması eleştirilere neden olmuştu.

Zirvenin ardından akılda kalan ise, Başbakan Erdoğan'ın Ignatius'un kolunu tutarak söylediği: "One minute" sözleri oldu.

David Ignatius'un bu konu ile ilgili en kapsamlı yorumları, iki ayda bir yayınlanan Foreign Policy dergisi için yazdığı makalede yer aldı.

Makalenin başlangıcında şu sözler yer alıyor: "30 yıl boyunca, David Ignatius bölünmüş Ortadoğu'daki tüm gruplarla konuştu. Sonra, Gazze Savaşı'nın uzlaşmaz taraflarının arasındaki bir toplantıyı yönetmek için Davos'a geldi. Ancak tarafları arasında ortayı bulmak bir yana, Ignatius'a göre bir ortak noktaları bile yok. "

Ignatius makalesinde şunları yazdı:

"Ortadoğu’nun çeşitli yerlerindeki savaşlardan aldığım basın kartlarını hâlâ saklıyorum. İçlerinde Lübnan’daki Dürzi milislerden aldığım da var, Lübnanlı sağcı Hırsitiyan Falanjistler'den aldığım da, Filistin Kurtuluş Ordusu ve İsrail hükümetinden aldıklarım da... Hepsindeki ortak yön gizemleri ortaya çıkarmak isteyen 30’lu yaşlarındaki bir gazetecinin fotoğrafı... Bu basın kartları bana, Ortadoğu'da herşeyin tam ortasında olduğun, ancak bütün taraflara adil bir şekilde söz verdiğini düşündüğün zamanları hatırlattı.

Fazla değil, kısa bir zaman önce, "Keşke açıkça 'Ben gazeteciyim. Beni vurmayın!' mesajı taşıyan bu basın kartlarından birine sahip olsaydım" dediğim bir noktada buldum kendimi. Davos’ta Gazze operasyonuyla ilgili sıcak bir tartışmanın moderatörü oldum.

TÜRK BASININDA YAZILANLARI GÖRMEK İSTEMEZDİNİZ
Türkiye Başbakanı Erdoğan’a “süremiz doldu” diyerek onun Şimon Peres’in sözlerine cevap vermesine izin vermediğim zaman, bu tartışma bir uluslararası olay haline geldi. Erdoğan tartışmayı terk etti. Ardından Erdoğan’ı sansür ettiğim ve İsrailliler’i kolladığım şeklinde öfkeli mesajlar yağdı.

Benim gibi Ortadoğu’da yıllarca çalışıp adil olmaya özen gösteren biri için, hiç iyi bir durum değildi. Bana güvenin, olayın ardından bana gelen e-mail mesajlarını ve Türk basınında çıkan yorumları hiç okumak istemezsiniz.

Olanlar hakkında sunabileceğim birkaç açıklama var: Süremizi 15 dakika aşmıştık, her konuşmacı, özellikle de Peres kendisine verilen süreyi aşmıştı, organizatörler bana tartışmayı bitirmem gerektiğini söylüyordu.

Bu sadece daha geniş resmin bir parçası. Ben Davos'ta kendimi bir kavganın ortasında buldum ve bu noktada artık bir ‘orta’ yoktu. Moderatör olarak herkesin fikirlerini söylemesini sağlamaya ve bir orta yol bulmaya çalıştım. Ama bu çabam suratıma çarpıldı.

Gazze orta yolun olmadığı problemlerden biri. İsrailliler ve Filistinliler sadece kendilerinin haklı olduğunu değil, karşı tarafın da ahlaken çöktüğünü düşünüyorlar. Hamas’ın İsrailliler’e fırlattığı roketleri konuşurken normalde çok sakin bir insan olan Peres, neredeyse bağırıyordu. Gördüğüm en sinirli haliydi. Erdoğan ise Müslüman dünyasının tümünde yaşanan bir öfkeyi dile getirirken kızgınlıktan yanıyordu. Bana da fikirlerini tamamen açıklamasına izin vermediğim için köpürmüş durumdaydı. Bu yaşananlar anlaşılabilir. Ama bu kimsenin moderatör olamayacağı bir tartışmaydı.

Amerika’nın Ortadoğu’da şimdi içinde bulunduğu duruma baktığım zaman, benim Davos’ta bulunduğum pozisyonda olduğunu düşünüyorum. Ortası olmayan bir yerin ortasını aramaya çalışıyor. ABD tarafsız olduğu zamanlarda bile, 'İsrail yanlısı' olarak algılanıyor. Birileri toplantıyı terk ettiği zaman, Amerikalılar neyin yanlış olduğunu anlamıyor. ABD kendini çatışmaların dışında gibi görebilir, ama bölgede o da taraf olarak görülüyor. Bush döneminde insanlar ABD'nin arabulucu değil, savaşçı olduğunu düşünmeye başladı.Şu halde ABD Ortadoğu'da ne yapmalı? Hiç bir zaman yakalanamayacak olan orta yola giden bir rota var mı?"

Sayfa Yükleniyor...