Özge Borak: Denizin altında nefes aldığımı hissediyorum

NTV'nin Bayram ekranında yayınlanan "O Anın Hikayesi" isimli programın konuklarından biri de oyuncu ve sunucu Özge Borak oldu. Borak hakkında merak edilenleri NTV Haber Spikeri Simge Fıstıkoğlu'na anlattı.

Özge Borak: Denizin altında nefes aldığımı hissediyorum

Koreograf bir babaya, balerin bir anneye ve dansçı bir abiye sahip olan Özge Borak erken yaşta sahneye çıktı. Borak o yılları anlattı: “8 yaşında Şehir Tiyatroları'nın sınavına girdim ve kazandım. İlk kez 12 yaşında sahneye çıktım. İlk oyunum 1994'te ‘Bir Yaz Gecesi Rüyası’nın çocuklar için uyarlanmış haliydi. Tiyatrodan kazandığım ilk parayla ne yapmak istediğimi sordular, ben de ilk paramla baklava aldım”.

"ARKADAŞIMIN PENCERESİNİ BİLE TAMİR EDERİM"

Simge Fıstıkoğlu'nun aşka bakışı ve kadının kendi ayakları üzerinde duruşuyla ilgili sorduğu sorulara samimi cevaplar verdi: “Aşka uzak değilim. Ayrılıklar yaşamak beni ilişkiye temkinli yaklaşan biri yapmadı. Ben kendime hep yettim. Evime çok nadir usta girer. Elektriğime kadar ben tamir etmeye çalışırım. Baktım çarpılacağım, o noktada bırakırım. Arkadaşımın penceresini bile tamir ederim. ‘Usta’ diye sesleniyor artık bana. Çocukluğumdan beri böyleydim. Bana radyoyu ver, sökeyim, tekrar takayım. Ben genellemelere karşıyım, her hikaye bireyseldir, ama bazen ayakları yere basan bir kadından hoşlanan erkek bir zaman sonra ‘Keşke biraz da bana muhtaç olsaydın’ diyebiliyor. Halbuki hepimizin hepimize ihtiyacı var”. 

Özge Borak: Denizin altında nefes aldığımı hissediyorum - 1

"BEN DENİZİN ALTINDA NEFES ALDIĞIMI HİSSEDİYORUM"

Tasarımcı Cihan Nacar'ın “Dramatik İroni” adını verdiği koleksiyonunun defilesinde podyuma çıkan Özge Borak yaptığı sporları, neler yediğini, suya olan sevdasını da anlattı: “Yemeği içmeyi, masa sohbetlerini çok seven biriyim. ‘Asla yemem’ dediğim hiçbir şey yok, sadece az yiyorum. O pastayı da yiyiyorum ama ucundan, o böreği de yiyiyorum ama kenarından. Genetik olarak da şanslıyım. Bizim ailede omuzlar geniştir, üçgen vücutlu olmanın avantajı da var. Çok spor yapıyorum. Kettlebell dediğimiz ağırlıklarla ve beden ağırlığıyla çalışıyorum. Kick Boks yapıyorum, Aqua Jog yapıyorum, plates yapıyorum. Zaten hep dalış yapıyorum. Ben suyun altında nefes aldığımı hissediyorum. ‘Jaws’ filmleriyle büyüdüğüm için hep korktum açılmaya. Bu korkumu önce tüplü dalarak, sonra kafes dalışıyla yendim. Artık sudan çıkmıyorum. Parmaklarımın arasında nasıl perde çıkmıyor, anlamıyorum”.

Sayfa Yükleniyor...