Beyler moda kurbanı olmayın

Modayı takip ederken dergilerde gördüğünüz resimler bir ipucu veriyor. Ama bazen resimdeki mankende görülen kısa paçalar, bazen kemersiz pantolonlarla ilgili kafalar karışıyor… Beyler de bana soruyor, dergide gördük, biz de yapalım mı ? Buyrun, “Moda Kurbanı” olmadan tarzınızı yaratmanın yollarına bakalım.

Beyler moda kurbanı olmayın

Bu bahar ve yaz erkek modasına hızlıca bakarsak bir tarafta zamansız klasiklere bir dönüş var, ufak dokunuşlarla tazelenmek koşuluyla, diğer tarafta da parlak renkler, iddialı desenler var ki jean ve kanvaslarla, basic tişörtlerle dengelendiğinde o kadar da ürkütücü değil.

Nötr renkler gardrobun demirbaşları
Klasik beyaz v yakalar, gri bisiklet yakalar, haki, lacivert kanvaslar ve jeanler renkleri dengelemek için gerekli.

Biraz renk
Özellikle cersur iddialı pembeler, yeşiller, turuncu tonları bu sezon çok sık karşınıza çıkabilir. Jean pantolonla ya da gri bir kanvasla canlı bir pembe ya da turuncu pamuklu merserize haftasonunuza renk katabilir. Beyaz tişörtle indigo ya da çivit mavi tonlarında bir ceket… Ama siz daha sakin adımlarla renk kullanmaya başlamak isterseniz yıkanmış gibi duran daha sessiz tonları deneyebilirsiniz. Renkli kanvaslarda özellikle yıkanmış ya da paslı, tozlu etkisi bırakan tonlar çok pratik bir seçenek. Ceketlerden bashetmişken mavinin yanı sıra koyu zemin üzeri beyaz kareli, çizgili, yaz renklerinde ekose pamuklu ceketler de çok popüler.

Aksesuarlar
Erkek giyiminde aksesuarların etkisi büyük. Bu sezon kemerlerin sezonu desek yeridir. Özellikle safari desenlerinde kemerler ve bileklikler daha popüler. Safari desen ne derseniz, biraz daha National Geographic izlemenizi önerebilirim, kısaca zürafa, leopar, timsahdan ilham alabilirsiniz aksesuarlar için. Klasik beyaz polo yaka ve lacivert koton gabardin pantolonla kullanacağınız timsah desenli bir kahve kemer güncel bir dokunuş sağlar. Plastik ve renkli gözlüklerle, neon bileklikler dönemi de bitti. Gözlüklerde de gri, kahve tonlarda kemik çerçeveler, yuvarlak formlar popüler.

Beyler moda kurbanı olmayın - 1

Ayakkabılarda ise daha yetişkin tercihler ön planda, kısaca spor ayakkabılarında da olgun bir dokunuş gündemde. Şık spor giyim için klasik loafer modeli yine gündemde, jean ve kanvaslar için bir diğer seçenek espadriller bu sezonun önemli detaylarından. Parmak arası terlikler yerine de ‘gladiator’ tarzı deri sandaletleri düşünün derim.

Moda kurbanı olmadan tarzınızı yaratmada son rotuşları unutmayın:

Klasik iş giyimi
▪ Kemersiz takım elbise sizi kilolu gösterebilir, dergileri boşverin siz yine de kemer takın.

▪ Büyük beden takım elbise almayın. Eğer bir takım elbisenin içinde fazla rahatsanız, muhtemelen üzerinize oturmamıştır.

▪ Takım elbise çok rahat olmayacak ama çok sıkarak sizi sıkıştırıp, rahatsız da hissetirmemeli: Özellikle baldır ve kasık bölgesinde.

▪ Gömlek yakanızdan 2 parmağınız içeri sokabilmelisiniz. Ama 2 parmaktan fazla boşluk varsa üzerinizdeki gömlek size büyük, nokta.

▪ Bir de eğer bir pop yıldızı değilseniz gömlek yakanızda ilk ikiden fazla düğme açmayın.

Casual/Spor Giyim
• Dozunda taşlanmış klasik kesimde bir koyu renk jean hemen her şeye yakıştığı için gardobun vazgeçilmez demirbaşıdır.

• Derin V- yaka tişört dekolteler gündemde ama asla modası geçmeyen, herkese yakışan klasik V yaka, polo ve bisiklet yaka tişörtlerden vazgeçmeyin. Önce düzler sonra desen ama deseni doğru yerde kullanmak önemli, altını çizdiğiniz yer ortaya çıkmasından memnun olduğunuz yer mi? Mesela omuzları vurgulayın, göğüs bölgesini, kısaca karın bölgesine dikkat.

• Sezonun trendi çiçek desenli gömleklere yakın hissediyorsanız içine grafik baskılı tişört giymeyin. Desenli gömlek içi tişörtler her daim beyaz veya gri olabilir

• Chino yada kanvas pantolon giyeceksiniz, paçaları kıvırmayın, moda çekimlerinde kıvırmış olsalar bile… İşiniz podyuma yakınsa, size bıraktım.

• Omzunuza atacağınız renkli merserize trikolar baharı hissettirmek ve renklenmek için çok işe yarar, onları dolabınızın ve tabi aklınızın bir köşesinde tutun.

SUNA KABADAYI KİMDİR?
1997'de Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Politika bölümünden mezun olan Suna Kabadayı; 2004'de Conselle Institute of Image Management, İmaj Yönetimi eğitim programı ve 2005'de Science and Art of Color'da Kişisel Renk Analizi programına katıldı ve aynı yıl kendi firması Sekizincirenk'i kurarak imaj danışmanlığı yapmaya başladı. 2012 yılında New York Üniversitesi Yönetici Koçluğu programına katılan Kabadayı, çalışmalarını imaj danışmanlığı ve imaj koçluğu olarak tekrar yapılandırdı.

2006'da Uluslararası İmaj Danışmanları Derneği (AICI, Association of Image Consultants International) sertifikalı üyesi olan Kabadayı, 2011'den bu yana derneğin Türkiye Global Elçilik görevini de sürdürmektedir.

Sayfa Yükleniyor...