'G Noktası', kadınlarda sinir uçlarının yoğunlaştığı ve seks partneri tarafından uyarıldığında yüksek cinsel haz veren küçük bir alan olarak biliniyor.
İlk olarak 1950’lerde ortaya atılan ve 1981’de seksolog Prof. Beverly Whipple tarafından popülerleştirilen ‘G Noktası’nın varlığı pek çok seks terapisti tarafından doğru kabul ediliyor.
Ancak yapılan son araştırmayla, pek çok kadının etkinliğini arttırmak için diyet ya da egzersiz yaptığı, G Noktası’nın gerçek olamdığı ortaya çıktı.
İngiltere’deki King Collage London’da yapılan araştırmada tek ya da çift yumurta ikizi olan, yaşları 23 ile 83 arasında değişen bin 804 kadına bir dizi anket sunuldu. Ankette, katılımcılara vücutlarında G Noktalarının olup olmadığı ve varsa bunun nerede olduğu soruldu.
Katılımcıların yüzde 56’sı soruya evet cevabını verdi. Ancak, evet diyen tek yumurta ikizlerinin hiç biri, 'G Noktası' için ikiz kardeşi ile benzer yerleri belirtmedi. Eğer G Noktası olsaydı, genetik yapıları aynı olan tek yumurta ikizlerinde aynı yerde olması gerekiyordu.
Araştırmacılar ayrıca, ‘G Noktası’na sahip olduğunu söyleyen katılımcıların, yaş ve cinsel hayatlarındaki hareketlilik nedeniyle soruya evet dediği sonucuna vardı.
HİÇ BİR BİLİMSEL BULGU YOK
Araştırmanın yürütücülerinden Tim Spector sonuçları şöyle değerlendirdi;
“Kadınlar ‘G Noktası’ olduğu ve bunun diyet ya da egzersilerle geliştirilebileceği konusunda ısrarlı olabilirler ama gerçekte buna dair hiç bir bulgu yok. Yapılan araştırma, bugüne kadar yapılanların en genişiydi ve sonuçlar gösteriyor ki ‘G Noktası’ kavramı tamamen subjektif.”
Bir başka proje yürütücüsü Andrea Burri ise pek çok kadının vücutlarında ‘G Noktası’ olmadığı düşüncesi ile cinsel yaşamlarında sıkıntı yaşadığını vurgulayarak sonuçların, bu kaygıların temelsiz olduğuu gösterdiğini belirtti.
- Etiketler :
- Haberler
