'Garip' bir sosyal demokrat!

Anayasa değişikliğine 'iki kere evet' diyen, Güney Afrika’nın efsanevi lideri Mandela'nın 'garip bir kuş' dediği sosyal demokrat iş adamı İshak Alaton, Türkiye’nin gündemini Artı’ya değerlendirdi.

'Garip' bir sosyal demokrat!

Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton.

İş adamı ve aynı zamanda kendini sosyal demokrat olarak nitelendiriyor. Nelson Mandela da bu nedenle kendisi hakkında 'Garip bir kuş, konsolos olarak bunu seçelim' diyor.

Referanduma ilişkin 'iki kez evet' dedi, TÜSİAD'ı yeterince cesur olmamakla eleştirdi, '411 milletvekili nerede 11 yargıç nerede' diyerek Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını eleştirdi, Tophane olayından yola çıkarak 'artık eskisi gibi üstü örtülmüyor' saptamasında bulundu; 'nihayet Kürtlere haksızlık ettiğimizi idrak ettik' dedi ve ekledi: 65 yaş üstü politikacılar artık istifa etmeliler.

Artı’da Banu Güven’in sorularını yanıtlayan Alaton’un açıklamalarından satır başları şöyle:

Referandum konusuna sadece bir iş adamı olarak değil, 30 küsur yıl önce TESEV'î kurmuş ve gönül vermiş bir insan olarak, Türkiye'nin demokratikleşmesi, daha saygın bir ülke olması yolunda çaba harcamış biri olarak baktm ve iki defa evet dedim.

Birincisi, hükümet elinden geldiği kadar, anayasanın değişmesi gerektiğini 26 maddelik bir paketle ortaya koydu ve ben inandım. Özellikle Anayasa Mahkemesi ve HSYK denilen ucubenin, daha saygın platforma kavuşması için 'evet' dedim...

İkincisi, yepyeni bir anayasaya olan ihtiyacımız dile getirildi ve onun için de 'evet' dedim.

"BEN İSYAN EDİYORUM"
Hepimiz biliyoruz ki, hükümet bu parçalı, bölük pörçük değişikliği zor şartlar altında ve büyük bir mücadeleyle yaptı. Hatırlamak, unutmamak lazım... Elinden geleni yaptı ve bu birinci adımdı. Bunu Başbakan da açık dille ifade etti ve 'bu referandum geçerse yepyeni bir anayasayı ortaya koyacağız' dedi. Bizim de amacımız yepyeni bir anayasaydı. Bu vesayet düzeni ve 30 yıl önce bize dayatılmış anayasanın sona ermesi lazımdı.

Bizi rahatsız ve rencide eden, Anayasa Mahkemesi’nin kendisini parlamentonun üzerinde görmesi, vesayetini hissettirmiş olmasıydı. Buna ben isyan ediyorum...

367’de ve 411’de yaşadık bunları. '411 el kaosa kalktı' ve hemen akabinde mahkeme karar verdi. Bir tarafta 411 kişi, bir tarafta 11 kişi...

HAKİM VE SAVCILAR: ÖNCE DEVLET
Yargıda iyi gitmeyen bir şey, hastalık var. Belki de, yargıyı teşkil eden insanların eğitiminden başlamak lazım. TESEV olarak yapılan araştırmada korkunç sonuç çıktı. Hakim ve savcılar önce devletin kutsal oluşunu öne çıkarıyorlar ve ondan sonra halk diyorlar.

Ben de yaşadım. Devlete karşı bir dava açtığın zaman, emin ol ki onu kaybedeceksin. Devlet her zaman kutsaldır. Biz, artık vatandaşı ön plana çıkaran yeni bir anayasa istiyoruz...

"KILIÇDAROĞLU UMUT VERİYOR"
CHP lideri Kılıçdaroğlu, büyük bir viraj alarak, mantıklı ve umut verici poziyona geldi. Bu bana büyük bir umut veriyor. Kendi üstündeki eski kuşağı, vesayetçi sistemi parti içinde de zayıflatmakta olduğunu düşünüyorum. Genç kuşak sesini duyurmaya başladı ve gençler arasına Kılıçdaroğlu’nu da koyuyorum.

"LÜZUMSUZ OLABİLMEK"
Unutulması ve istifa etmeleri gereken insanlar var. Çok açık söylüyorum, artk zamanı geldi. Ben de 65 yaşıma geldiğimde yazı yayınladım: Lüzümsuz olabilmek diye. Olmak değil olabilmek. Kendini lüzumsuz yapabilmek. 65’inde bir politikacı kendini akil adam konumuna getirmeli ve artık gençleri yetiştirmeli.

SOSYAL DEMOKRASİ VE SOSYALİZM
Ben 1950’lilerde İsveç’te bulundum. İsveç’teki sosyal demokrasinin ne mucizeler yarattığını ve ülkeyi nasıl zenginleştirdiğini gördüm. İşçilerin yüzme havuzları oldu. Kılıçdaroğlu yüzme havuzunu konuşuyor ama İsveç’de o yıllarda işçilerin havuzları vardı. Akıllı bir sosyal demokrasi zenginikte eşitliği arar, Rus tipi sosyalizm ise fakirlikte eşitliği aradı. Türkiye yepyeni bir zihniyetle sosyal demokrasiyi yeniden keşfetmeli...

"KÜRTLERE AYIP ETTİK"
Kürt meselesinde muhteşem bir noktaya geldik. Nihayet idrak ettik ki, biz bu topluma haksızlık etmişiz. Çok ayıp ettik, yanlış davrandık, hırpaladık; bununla da yetinmedik onları öldürdük. Şimdi bunun hesabını görmemiz lazım. Aynı Güney Afrika’da olduğu gibi, bir barış ve affetme kampanyası başlatmamız lazım... Sadece dağdaki insanları indirmek değil, tüm Kürt toplumuna ‘biz sizi nihayet anlayabildik’ diyelim ve onları rahatlatalım.

"GARİP BİR ŞEY YAŞIYORUZ"
...Bugün insanlar birbirini anlamaya başladı, garip bir şey yaşıyoruz. İleride belki de ‘2010 yılı muhteşem bir yıldı’ denecek. Sadece referandum olarak değil, o da yardımcı oldu tabi, sokakta müthiş bir değişim var ve ben bunu hissediyorum.

...Ben çok zahmetli bir yoldan geldim. Varlık vergisi ve diğer şeyler. Babam iflas etti, sıfırın altından başladım. Bunların üstesinden geldim ve bu toplum her şeye rağmen bana saygılı davrandı. Bunun karşılığını vermeliydim ve zannediyorum veriyorum da. Sadece iş adamı olarak değil, topluma yönelik projelere destek vererek...

"TOPLUM AYRIŞMIYOR"
...Demek istediğim, bu toplum ayrışmıyor, bu toplum birbirini anlıyor, birleşiyor ve biraraya geliyor.

Tophane gibi olayları yaşayacağız. Birdenbire her şey düzelmeyecek. Hemen ertesi günü Bakan oraya gitti ve olayı ele aldı. Şimdiye kadar bu gibi şeylerin hep üstü örtülür, medyaya ‘büyütmeyin’ denirdi...

Güney Afrika konsolosu olmamın gerisinde sosyal demokrat kişiliğim yatıyor. Mandela, 100 kişilik listede, ‘bu garip bir kuş. Hem başarılı bir iş adamı hem de sosyal demokrat. Bunu alalım demiş’ Ben de böyle konsolos oldum...

İshak Alaton'un Artı'da yaptığı açıklamaların tamamını İZLEYİN

Sayfa Yükleniyor...