'Rüyam çalındı, şikayetçiyim'

Gördüğü bir rüyayı noterde onaylattıktan 6 yıl sonra bir meşrubat firması tarafından reklam filmi olarak çekildiğini öne süren emekli öğretmen 54 yaşındaki Hasan Sancak, 'Rüyam çalındı' iddiasında yargıya başvurdu.

'Rüyam çalındı, şikayetçiyim'

Samsun'un Alaçam İlçesi'nde oturan 3 çocuk babası emekli öğretmen Hasan Sancak, gördüğü rüyayı 1 Aralık 2000 tarihinde reklam senaryosu olabileceği iddiasıyla Samsun'un Bafra İlçesi'nde 2'nci Noterliği'nde tutanakla tespit ettirdi. Sancak, başkalarının rüyasını kullanmaması için de 'İş bu rüya metninin hiçbir bilgisayar, internet ve benzeri şirket tarafından, tamamı ya da bir bölümü sahibinden izin alınmadan televizyon ya da radyoda reklam haline getirilerek oynanamaz ve oynatılamaz' şerhini koydurttu.

Aradan 6 yıl geçtikten sonra rüyasını anlatan metnin bir meşrubat firması tarafından reklam filminde kullanıldığını iddia eden Sancak, 2006 yılı Nisan ayında Samsun Cumhuriyet Savcılığı'na giderek noter onaylı rüyasının çalındığı ileri sürerek suç duyurusunda bulundu ve Samsun 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 7 bin liralık tazminat davası açtı. Mahkeme, geçen yılın Eylül ayında dava konusu olan rüya hakkında Ankara Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi'nden görüş istedi. Mahkeme tarafından gönderilen raporda, 'Davacıya ait noter onaylı metnin FSEK (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu) hükümlerine göre eser vasfını haiz olduğu, davacının eser sahibi sıfatı bulunduğu, dava konusu reklam filminin senaryosunun ise davacı eseri ile aynı veya benzer olmadığı, bu nedenle davacının mali haklarına tecavüz vuku bulmadığı kanaat ve sonucuna ulaşılmıştır' denildi.

Samsun 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, bu rapor üzerine geçen nisan ayında verdiği kararda emekli öğretmen Hasan Sancak'ın davasını reddetti. Yerel Mahkeme'nin verdi bu karara itiraz eden Hasan Sancak, hakkını sonuna kadar arayacağını belirterek, Yargıtay'dan yerel mahkemenin kararını usul ve esastan bozmasını istedi.

Notere onaylattığı rüyası ile reklam filminde çok benzerlikler olduğunu söyleyen Sancak, şöyle dedi:

"Ben rüyayı yatakta görüyorum. Reklamdaki genç koltukta. Ben rüyamda yattığım yerden kalkıyorum, bir şeyler arıyorum. Reklamdaki genç de yattığı yerden kalkıyor ve bir şey arıyor. Benim açlık ihtiyacım var. Reklamdaki gencin ise, susuzluk ihtiyacı var. Ben buzdolabının kapağını açıp yiyecek arıyorum bulamıyorum. Reklamdaki genç buzdolabında içecek arıyor, o da bulamıyor. İkimiz de aradığımıza en sonunda ulaşıyor ve uyanıyoruz. Reklamda oynayan kişi de bulunduğu yerden uyanmaktadır. Rüyam ile reklam senaryosu bu kadar benzemektedir."

Sayfa Yükleniyor...