Şükrü Özyıldız: Ben son şanslı jenerasyonum

STAR TV'de yayınlanan Nefes Nefese adlı dizide Yusuf karakterini canlandıran Şükrü Özyıldız, NTV’nin bayram özel programı “eN güzel buluşmalar”da diziyi şöyle anlattı:

"Beni Nefes Nefese'ye çeken en önemli unsur senaryonun özgünlüğüydü. Çünkü biz artık 15 dakika sonra başımıza ne geleceğini biliyoruz. Hikayenin nereye gittiğini tahmin edebiliyoruz. Bu alışkanlıklar aslında bizi zamanla gerçekten sündürdü diyebilirim. Şaşırmayı unuttuk ve bizim tekrardan heyecana ihtiyacımız var. Nefes Nefese bize bunu verdi. Ben zaten hikayenin başında buna güveniyordum en çok. Hem öngörülmeyen bir şey hem izleyiciyi şaşırtacak, ters köşeler yaptıracak, tahminlerin dışında başka perspektifler sunacak, ki zaten şimdiden aldığımız geri dönüşlerde de bu yolda çok iyi gittiğimizi görüyoruz. Çok mutluyuz." 

"UĞUR YÜCEL'İN YÖNETMEN OLARAK DÜNYAYA BAKIŞI ÇOK DERİNLİKLİ VE ÇOK KIYMETLİ"

Özyıldız, “Uğur Yücel'in hem yönetmen olarak dünyaya bakışı çok derinlikli ve çok kıymetli, hem de monitörün diğer tarafında oyuncunun nasıl işlediğini bilen birisinin olduğunu bilmek çok güven verici. Kendi de iyi bir oyuncu olduğu için bildiği bir şey var” dedi.

"SEZEN AKSU 'NEFES NEFESE' DİZİSİ İÇİN 'BABA' ADLI ŞARKIYI YAZIP BESTELEDİ"

Sezen Aksu, Baba şarkısını dizi için özel olarak yazıp besteledi. Şükrü Özyıldız ise şarkıyla ilgili şunları söyledi: “Sezen Aksu'nun dokunması çok değerli bir şey. Sezen Aksu insanın bütün duygularına tercüman olabiliyor. Sana şunu söylüyor aslında, ‘Seni anlıyorum, gerçekten seni anlıyorum’. Bu şarkı da biraz böyle bir şey.”

"ÇOCUKLUĞUMDAKİ İZMİR ÇOK ÖZELDİ"

İzmir'de doğup büyüyen Şükrü Özyıldız çocukluğunu şöyle anlattı: "Şu anki gibi bilgisayarın başında oturup suni gerçekliklere kendimizi vermiyorduk, biz gerçekten çocukluklarımızı yaşıyorduk. Ben aslında son şanslı jenerasyonum. Biz aslında iletişim kurmuyoruz şu anda. Biz sadece kendi yarattığımız suni gerçekliklerle şu anda insanlarla takılıyoruz. O zaman biz gerçektik. O zamanki İzmir de çok özeldi. Ben çok şanslı bir çocuğum.”

"ÇOCUKKEN BABAMDAN DAHA KATI OLDUM KIZ KARDEŞİME"

Şükrü Özyıldız İzmir'de pilates eğitmenliği yapan kardeşi hakkında şunları anlattı: “Kız kardeşim İzmir'de pilates eğitmeni. Çok uğraştım İstanbul'a gelmesi için ama o tam bir İzmir kızı. İzmir'den ayrılmak istemiyor ve ben de ona saygı duyuyorum. Kız kardeş çok güzel bir şey. Çocukken kız kardeşime karşı babamdan daha katı olduğum bir evre var. Bir evre var ki maço olduğum, ebeveyin olduğum, arkadaş olduğum... Biz biraz farklı büyüdük aile yapımız gereği.”

"TİYATRO KURSUNA BAŞLADIĞIM GÜN, HER ŞEY DEĞİŞTİ"

Çocukluğunun büyük bir kısmı İç Anadolu'da geçen Şebnem Hassanisoughi ise çocukluğu ile ilgili şöyle konuştu: “Çocukken İç Anadolu'da Ankara'ya çok yakın bir yerde oturuyorduk ve sürekli oraya gidiyorduk. Festival gibi haftalar geçiriyorduk. Operadan çıkıp tiyatroya giriyorduk, tiyatrodan çıkıp sinemaya, oradan oraya bir halimiz vardı. Tatil zamanlarında sürekli sanatsal bir şeylerle karşılaşıyorduk. O zamanlardan tiyatro sevgisi, oyunculuk merakı başladı. İstanbul'a geldiğimde 14 yaşındaydım ve dedim ki ‘Ben tiyatro kursuna gitmek istiyorum’. Ressam olacağımı sanıyordum. Deli gibi çocukluğumdan beri resim yapıyordum. Tiyatro kursuna başladığım gün, her şey değişti.”