Taş, inek ve top...

Golbol Milli Takımı'nda yer alan engelli sporcular Hüseyin Alkan ve Tekin Okan Düzgün'ün hayatları, taş, inek ve top üçgeninde önemli değişikliklere uğradı.

Taş, inek ve top...

Golbol Milli Takımı'nda yer alan engelli sporcular Hüseyin Alkan ve Tekin Okan Düzgün'ün hayatları, taş, inek ve top üçgeninde önemli değişikliklere uğradı.        

Alkan, ineğin boynuz darbesinin sol gözüne gelmesi, Tekin Okan Düzgün de topun kafasına çarpması sonucunda gözlerini kaybetti.        

Ankara'daki Gören Eller İlköğretim Okulu Spor Kulübü'nün sporcuları arasında yer alan Alkan ve Düzgün, geriye dönüp bakmak yerine, hayata tutunma yolu olarak sporu tercih ettiler. Başarılarıyla Golbol Milli Takımı'na seçilen engelli sporcular, ay-yıldızlı forma altında büyük başarılara imza atmayı hedefliyor.        

Erzincan'daki ailesinden ayrılarak Ankara'ya eğitim için gelen 22 yaşındaki Hüseyin Alkan, gözlerinin 4 yıl önce tamamen görme yetisini kaybettiğini söyledi.        

Golbol ile 3 yıl önce Ankara'da tanıştığını ifade eden Alkan, şöyle konuştu:        

''Gözlerimi kaybetmem zamanla oldu. Bir iş kazası sonucu gözümü tamamen kaybettim. Gözlerimi zamanla kaybetmem, hayata adapte olmamı kolaylaştırdı. Görme engelliler okuluna başlayınca orada rehabilitasyonum da bunun eğitimini almış öğretmenler tarafından tamamlandıktan sonra hayata atılacak seviyede bir birey olarak şimdi golbol yaşantımı sürdürüyorum. Gözlerim şu an hiç görmüyor. İkisini aynı anda kaybetmedim. Sağ gözümü 6 yaşında kaybetmiştim. Oyun oynarken bir arkadaşım taş atmıştı. Sonra göz tansiyonum olduğu ortaya çıktı. Daha sonra sol gözümü etkilemeye başladı. Tansiyon da görme oranımı yüzde 10'a düşecek kadar etkiledi. Yüzde 10'a inince iş kazası geçirdim. Biz çiftçiyiz. Babama yardım ediyordum ve su verirken inek irkildi ve boynuzu sol gözüme denk geldi. Sonra bir ameliyat daha geçirdim. Çok hassas olan gözümü o darbeyi yedikten sonra tamamen kaybettim.''
      
''72 MİLYONUN AĞIRLIĞINI ÜZERİMİZDE HİSSEDİYORUZ''     
Gözlerini kaybetmesinin ardından kendisi için yeni bir hayatın başladığını anlatan milli sporcu, ''Benim için yeni bir sayfa açıldı. Birisi kapandı, diğeri açıldı. Görememenin kaybettirdiği hiç bir şey yok. Hedefleri kaybettirmiyor'' dedi.        

Olimpiyatlara hazırlanan bir sporcu olarak ailesinin kendisiyle gurur duyduğunu belirten Alkan, açıklamasını şöyle sürdürdü:        

''Bu benim için büyük bir başarıdır. Hedeflerim arasında 2012 Londra Olimpiyatları'na katılabilmek var. Özveriyle çalışıyoruz. Yüreğimizi ortaya koyuyoruz. Bu ülkede insanlar golbolun olduğunun farkında değil. Ama 72 milyonun ağırlığını üzerimizde hissediyorum. Onlara layık olabilmek ve bayrağımızı dalgalandırabilmek için çalışıyoruz. Ailemden uzak yaşantımı sürdürüyorum. Sporumu ve eğitimimi yapıyorum. Benim hayata dair geride kalmış hiç bir şeyim yok. Göremememin kaybettirdiklerinin yanı sıra kazandırdıklarıyla yetiniyorum.''

Taş, inek ve top... - 1


        
''GOLBOL BİZİ YOLDA YÜRÜRKEN BİLE ETKİLİYOR''

Cumhuriyet Lisesi'nde eğitimini sürdürdüğünü belirten Alkan, ''İleriye dönük hedeflerim var. Golbolun yanında akademik olarak da bir şeyler başarmak istiyorum'' dedi.        

Golbolun rehabilitasyon özelliğinin olduğunu ifade eden Alkan, sözlerini şöyle tamamladı:        

''Arkadaşlarla diyaloğumuz, topun yönüne gitmek, bunlar bizi hayatta yolda yürürken bile etkiliyor. Sese duyarlılığımızı artırıyor. Golbol dünyaya açılmamı sağladı. İlimden çıkmazken, Türkiye'de birçok şehre gittim. Yurt dışında İngiltere, Finlandiya, Danimarka gibi ülkelere gittim. Öz güvenim arttı. Milli takım seçmelerine giderek formayı hak ettiğimde, birçok duyguyu bir arada yaşadım.''
        
''GÖZÜNÜ TOP ÇARPTI AMA TOPTAN VAZGEÇMEDİ''
Golbol Milli Takım Kaptanı Tekin Okan Düzgün de (22) yaklaşık 10 yıldır bu sporla uğraştığını söyledi.        

Hedefin Alkan gibi 2012 Londra Olimpiyatları olduğunu belirten Düzgün, şunları kaydetti:        
''Gözlerimi 9 yaşında kaza sonucu kaybettim. Okula gitmemiştim ve annemle markete gidiyorduk. Evimizin karşısında okul vardı. Öğrencilerin topu kafama çarpınca retinada sorun oldu. Şu an hiç görmüyorum. Gözlerimi kaybettikten sonra 2 yıl okula gitmedim. Daha sonra görme engelliler okulunda, milli takım antrenörü Gökhan İnce'nin yaptırdığı egzersizlerle golbol ile tanıştım ve adapte oldum. Topla gözümü kaybetmeme rağmen, topa karşı olumsuz bir düşüncem olmadı. Golbol en çok keyif aldığım sporlardan birisi ve iyi ki başlamışım.''
        
''MİLLİ FORMAYI GİYMEK BENİM İÇİN GURUR''
''Görme engelli olmaktan hiç pişmanlık duymadım. Sonuçta kaderim böyleymiş'' diyen Düzgün, açıklamasını şöyle sürdürdü:        

''Haftanın 6 günü çalışıyorum. Keçiören'den 2 otobüs değiştirerek okula geliyorum. Kendi imkanlarımla geliyorum. Bastonumu kullanıyorum. Daha önceleri annem ve babam yardımcı oluyordu. Sonra karar aldım. 'Annem ve babam ne kadar benim yanımda olacak'. Bir gün yanımda olmayacaklardı. Bütün ihtiyaçlarımı kendim karşılıyorum.''        

Londra Olimpiyatları'nda başarılar elde etmek istediğini ifade eden Düzgün, ''Milli formayı giydiğim anı anlatamam. Ülkemi temsil etmekten çok heyecanlandım. O formayı giymek benim için büyük gurur'' diye konuştu.       

Golbol Milli Takım Antrenörü Gökhan İnce ise Alkan ve Düzgün'ün performanslarının üst düzeyde olduğunu kaydetti.        

İki sporcunun da çalışmaları aksatmadığını ifade eden İnce, ''Performanslarından memnunum. Londra'daki oyunlarda ilk üçe girebilmek için çalışıyoruz'' dedi.

Sayfa Yükleniyor...