İngiliz Financial Times (FT) gazetesi bugün Türkiye'nin dış politikasını masaya yatıran bir makale yayımladı. "Osmanlı misyonu" başlıklı analizde, "bir zamanlar Batıya dönük olan Türkiye, AKP hükümetiyle sultanlar tarafından yönetilen sınırlarla ve topraklarla yeniden bütünleşti" yorumu yapıldı.
Gazetenin Ankara muhabiri Delphine Strauss tarafından kaleme alınan ve tam sayfa ayırılan analizde, "Müslüman dünyasında liderlik rolü üstlenmeye yönelik arayış, Türkiye açısından kapasitesini zorlayıp tabiri caizse "boyunu aşma" riskini de beraberinde getiriyor" ifadesi yer alıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "bu politikanın mimarı olduğu, ancak bu politikayı "neo Osmanlı" olarak değil, "komşularla sıfır problem" politikası olarak tanımladığı yazıldı.
Türkiye'nin büyüyen ekonomik gücü ve diplomasisiyle, Kafkasya, İran, Irak gibi sorunlu ve zor konularda etkisini arttırdığını da kaydeden gazete, Türkiye'nin son dönemdeki Suriye, Irak ve Ermenistan'la ilişkilerindeki gelişmeler anımsatıldı.
Davutoğlu'nun bu ay Avrupa başkentlerini gezerek, "Türkiye'nin AB hedefinin değişmediğini" söylediğini de kaydeden Strauss, Türkiye'nin bölgesindeki iyi ilişkilerini batıya "değer" olarak sunduğunu belirtti.
AB İLE SÜRTÜŞMELER ARTABİLİR
Gazete, Türkiye'nin kendisini küçük bir ortak olarak gören ülkelerle rekabete girişmesi halinde, Türkiye'nin AB ile sürtüşmelerinin artabileceği yorumunu yaptı. Strauss "Batılı diplomatların, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun, Fransa'nın İsrail'le Suriye arasında uzlaşma sağlanmasına yönelik çabalarını desteklemekte isteksiz olmasını not ettiklerini" yazdı.
Strauss ayrıca, Türkiye'nin dış politikasında bundan sonraki ilk sınavı İran konusunda vereceği kanısında. Yazar, Washington ve Brüksel'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a baskı yapabileceğini ve ondan, İran'ın nükleer programını niçin barışçıl bulup desteklediğini açıklamasını isteyebileceğini belirtiyor.
Kabul edilmesi durumunda Türkiye'nin AB'nin ilk Müslüman ve en kalabalık üyesi olacağını yazan gazete, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ise Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktığını anımsattı. FT muhabiri Delphine Strauss Türkiye'nin son dönemdeki dış politikasını analiz ettiği yazısının sonunda ise, AB Başkanı seçilen Herman Van Rompuy'un 2004 yılında Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktığını ifade eden sözlerini hatırlattı.
ANKARA ZOR TERCİHLERDEN NE KADAR KAÇABİLİR
Financial Times'taki yazı, Londra merkezli düşünce kuruluşu Centre for European Reform'dan Katinka Barysch'ın yorumuyla noktalanmış:
"Avrupa Birliği üyeliği için müzakereler yapan NATO'nun eski bir üyesi olarak Türkiye'nin, ABD ve Avrupa'yla aynı doğrultuda hareket etmesi beklenir. Türkiye ayrıca bölgesel bir güç olarak, bağımsız hareket etmek ve komşularının düşmanlığını kazanmaktan kaçınmak isteyecektir. Ankara'nın, zor tercihler yapmaktan daha ne kadar süre kaçınabileceği, net değil."
Gazetenin Ankara muhabiri Delphine Strauss tarafından kaleme alınan ve tam sayfa ayırılan analizde, "Müslüman dünyasında liderlik rolü üstlenmeye yönelik arayış, Türkiye açısından kapasitesini zorlayıp tabiri caizse "boyunu aşma" riskini de beraberinde getiriyor" ifadesi yer alıyor.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "bu politikanın mimarı olduğu, ancak bu politikayı "neo Osmanlı" olarak değil, "komşularla sıfır problem" politikası olarak tanımladığı yazıldı.
Türkiye'nin büyüyen ekonomik gücü ve diplomasisiyle, Kafkasya, İran, Irak gibi sorunlu ve zor konularda etkisini arttırdığını da kaydeden gazete, Türkiye'nin son dönemdeki Suriye, Irak ve Ermenistan'la ilişkilerindeki gelişmeler anımsatıldı.
Davutoğlu'nun bu ay Avrupa başkentlerini gezerek, "Türkiye'nin AB hedefinin değişmediğini" söylediğini de kaydeden Strauss, Türkiye'nin bölgesindeki iyi ilişkilerini batıya "değer" olarak sunduğunu belirtti.
AB İLE SÜRTÜŞMELER ARTABİLİR
Gazete, Türkiye'nin kendisini küçük bir ortak olarak gören ülkelerle rekabete girişmesi halinde, Türkiye'nin AB ile sürtüşmelerinin artabileceği yorumunu yaptı. Strauss "Batılı diplomatların, Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun, Fransa'nın İsrail'le Suriye arasında uzlaşma sağlanmasına yönelik çabalarını desteklemekte isteksiz olmasını not ettiklerini" yazdı.
Strauss ayrıca, Türkiye'nin dış politikasında bundan sonraki ilk sınavı İran konusunda vereceği kanısında. Yazar, Washington ve Brüksel'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a baskı yapabileceğini ve ondan, İran'ın nükleer programını niçin barışçıl bulup desteklediğini açıklamasını isteyebileceğini belirtiyor.
Kabul edilmesi durumunda Türkiye'nin AB'nin ilk Müslüman ve en kalabalık üyesi olacağını yazan gazete, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ise Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktığını anımsattı. FT muhabiri Delphine Strauss Türkiye'nin son dönemdeki dış politikasını analiz ettiği yazısının sonunda ise, AB Başkanı seçilen Herman Van Rompuy'un 2004 yılında Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıktığını ifade eden sözlerini hatırlattı.
ANKARA ZOR TERCİHLERDEN NE KADAR KAÇABİLİR
Financial Times'taki yazı, Londra merkezli düşünce kuruluşu Centre for European Reform'dan Katinka Barysch'ın yorumuyla noktalanmış:
"Avrupa Birliği üyeliği için müzakereler yapan NATO'nun eski bir üyesi olarak Türkiye'nin, ABD ve Avrupa'yla aynı doğrultuda hareket etmesi beklenir. Türkiye ayrıca bölgesel bir güç olarak, bağımsız hareket etmek ve komşularının düşmanlığını kazanmaktan kaçınmak isteyecektir. Ankara'nın, zor tercihler yapmaktan daha ne kadar süre kaçınabileceği, net değil."