SPD'den yapılan yazılı açıklamada, başkent Berlin'deki parti genel merkezi Willy-Brandt Haus’da düzenlenen yönetim kurulu toplantısında, Schulz'un mart ayında yapılacak olağanüstü genel kurulda başbakan adayı seçilmesi için oy birliğiyle karar verildiği belirtildi.
Açıklamada, Martin Schulz'un söz konusu genel kurulda ayrıca partinin genel başkanı seçilmesinin de kararlaştırıldığı kaydedildi.
Schulz, toplantının ardından partililere yönelik yaptığı konuşmada, yönetim kurulunun kendisini hem başbakan adayı hem de parti genel başkanı olarak önerdiğini belirterek, "Bu benim için çok etkileyici bir an" dedi.
Genel seçimlerin çekişmeli geçmesini sağlamak istediğini ifade eden Schulz, Almanya'nın başbakanı olma talebiyle yola çıktığını ve SPD’yi ülkenin en güçlü partisi yapmayı amaçladığını belirtti.
Konuşmasında güncel tartışmalara da değinen Schulz, ABD Başkanı Donald Trump'ın bazı ülke vatandaşları için getirdiği ABD'ye giriş yasağı ile Meksika sınırında duvar yapma planını sert bir dille eleştirdi.
Schulz, ABD Başkanının azınlıklara yönelik saldırılarının "küstahça ve tehlikeli" olduğunu belirtti.
Sığınmacıların Avrupa Birliği'nde adil bir şekilde dağıtılmasını isteyen Schulz, AB’nin dış sınırlarını koruması gerektiğini ve sığınmacı politikası çerçevesinde insanların ülkelerinden kaçış sebepleriyle mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ı sığınmacı krizinde Avrupa ile dayanışma sergilemediğinden dolayı eleştiren Schulz, Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) Orban'a alkış tutmasının Almanya'nın çıkarlarına aykırı bulduğunu kaydetti.