7 ülkeden 7 tanık anlattı (Corona virüs)

“Doktorlar ‘Kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın' diye tercih yapmak zorunda kaldı”, “Her şey bittiğinde insanların meydanlara inip hesap soracağını düşünüyorum”...

Haberler ntv.com.tr 22.03.2020 - 08:41

  • 1

    Dünya genelinde salgından hayatını kaybedenlerin sayısı 10 bini aştı; her dakika, farklı bir ülkeden yeni bir koronavirüs açıklaması duyuyoruz.

  • 2
    Hürriyet gazetesinden İpek İzci, aralarında, en ağır bilançonun görüldüğü İran ve İtalya'nın da olduğu ülkelerden insanlara ulaşıp neler yaşadıklarını konuştu. (Anlatınlar özetle şöyle:)
  • 3

    iran: “Doktorlar ‘Kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın' diye tercih yapmak zorunda kaldı”

    Tebriz'de yaşayan N.E.: 

    “Kum'u karantinaya almadıkları için virüs yayıldı. Bir pazar günü, doktorlar arabaların içinden hoparlörle 'Lütfen herkes evine gitsin' diye bağırmaya başladı.

    Doktorlar, hemşireler bitkin halde, hastanede yerde uyuyorlar. Çok sayıda doktor ve hemşire koronadan hayatını kaybetti. Hastaları sırayla cihazlara bağladılar ve kim ölsün, kim iki gün daha yaşasın diye tercih yapmak zorunda kaldılar.

    Tedavi edecek diye alkol içip kör olan ve ölenler, aşırı vitaminden zehirlenenler oldu. “Korktum, bana bir kit verin” diye hastaneye gidip kendine bulaştıranlar da cabası.

    Ama İran'da hiç kimse market raflarını boşaltmadı. Halk uzun süreli ambargo nedeniyle yetinmeyi öğrendi ve ürünlerin bitmeyeceğini biliyor. Bazı ev sahipleri de mart kirasını almadı, nisan kirasının yarısını istedi.” 

    FOTOĞRAF TAHRAN'DAN

  • 4

    ARJANTİN: “En çok duyduğum cümle: Bu politik bir virüs”

    Buenos Aires’te restoran işleten 42 yaşındaki Mehmet Tarhan:

    “İki hafta geçti; konser, tiyatro, opera gibi etkinlikler daha birkaç gün önce iptal edilmeye başladı. Ülkeye giren yabancılara ve Arjantinlilere ciddi bir tarama ve müşahede yapılmadı. Sonraki taramalarda kaldıkları otelde karantinayı kabul etmeyen 270 yabancı sınır dışı edildi.

    Koronavirüs konuşulmaya başladığında çok da ciddiye alınmadı; kişisel temas, öpüşerek selamlaşma, gece hayatı ve sokaklardaki canlılık devam etti. “Bu politik bir virüs" en çok duyduğum cümlelerden biri. Toplumsal hareketlerin bastırılması için virüsün abartıldığına dair söylemler yaygın. İnsanlar gözaltına alınarak fiilen karantinaya sokuluyor.” 

    FOTOĞRAF BUENES AİRES'TEN

  • 5

    ABD: “Artık sokaklar ıssız...”

    10 yıldır Kaliforniya'da yaşan, yüksek yazılım ve ürün mühendisi Deniz Karagülle:

    “70 yaş üstünde olan yoga öğretmenime bir hafta tuvalet kâğıdı aradım. En son, Home Depot mağazasına gidip kamyonların ne zaman geldiğini öğrendim. "Sabah 6.00" dediler, 5.45'te gittiğimde inanılmaz bir kuyrukla karşılaştım. Sadece bir paket tuvalet kâğıdi alabildim.

    Şu an sokaklar ıssız. Hepimiz hijyenimize ve sosyal izolasyona dikkat edersek sadece kendimizi ve sevdiklerimizi değil, başka coğrafyada yaşayan insanları da korumuş oluruz.”  

    FOTOĞRAF SAN FRANCİSCO'DAN

  • 6

    ÇİN: “İki aydır süpermarket haricinde hiçbir yere gitmedim”

    9 yılı aşkın süredir Pekin’de yaşayan 35 yaşındaki gazeteci Cenk Özkömür: 

    “23 Ocak'ta Vuhan karantina altına alındı. Pekin ve Şanghay gibi birçok kentte de yarı tecrit diyebileceğimiz bir duruma geçildi. Medyada başlarda sağlık personelinin fedakârlıkları anlatılıyordu. Sonra, hükümetin tedbirlerinin başarısı öne çıkmaya başladı.

    iki aydır, süpermarket haricinde hiçbir yere gitmedim ama yürüyüş yapmayı ihmal etmiyorum. Türkiye'nin Çin, Güney Kore, İran ve İtalya gibi örneklerden öğreneceği çok şey var. Şeffaflığın önemini, sıkı karantina tedbirlerinin nasıl uygulanacağını ve ne sonuçlar vereceğini Çin'den öğrenebiliriz. Güney Kore'ye bakarak karantina ve yasak olmadan, yoğun testlerle salgının nasıl kontrol altına alınacağını görebiliriz. İtalya örneğinde de sosyal teması bir an evvel kesmenin ne kadar kritik olduğunu görmek mümkün.” 

    FOTOĞRAF PEKİN'DEN

  • 7

    İtalya: “Her şey bittiğinde insanların meydanlara inip hesap soracağını düşünüyorum”

    20 yıldır İtalya’da (Roma) yaşayan 46 yaşındaki gazeteci Elvan Uysal: 

    “İtalyanlar keyfine düşkün ama kimse canına susamış değil. ilk başta durumun bu hale gelebileceği kestirilemedi. Ülkenin en önemli düşünürlerinden Giorgio Agamben bile bu durumun kişisel özgürlükleri kısıtlamak için bir fırsata dönüştüğünü yazdı.

    En ağır kaybı yaşayan Bergamo'da çok ciddi sayıda sağlık personeli karantinada. Sadece Puglia bölgesinde 2500 kişi kendini sağlık birimlerine ihbar etti. 

    Yakılma sırası bekleyen, karantinada hayatını kaybedip cenaze töreni bile yapılamayan insanlar var. Her şey bittiğinde İtalya'nın önce sokaklara çıkıp dans edeceğini, sonra tutamadığı yasını tutup bu insanları onurlandıracağını, hemen arkasından da meydanlara inip hesap soracağını düşünüyorum.” 

    FOTOĞRAF ROMA'DAN

  • 8

    İSVEÇ: “Kreş ve ilköğretim okulları hala açık”

    10 yıldır İsveç'te yaşayan 39 yaşındaki S.D.:  

    “11 kişinin hayatını kaybetmesinde şubat ayında yapılan ‘spor tatili'nin de payı var. Bu dönemde okullar kapanıyor. Aileler çocuklarıyla İsveç, İtalya, Avusturya, İsviçre gibi ülkelere kayağa gidiyor. İlk vakaların çoğu İtalya'ya giden ailelerde görüldü. Lise ve üniversiteler uzaktan eğitime geçti ama kreş ve ilköğretim okulları hâlâ açık. Bunun nedeni insanların boşta kalıp kontrolsüz biçimde gezmesini önlemek.

    Tuvalet kâğıdı, temel besinler, temizlik malzemeleri, dezenfeksiyon ilaçları bulunamıyor. İskandinavya'nın en büyük otel zincirlerinden Scandic, 2 bin çalışanını işten çıkardı, maaşlar düşürüldü. İskandinav Hava Yolları, 10 bin çalışanını ücretsiz izne ayırdı.” 

    FOTOĞRAF MALMÖ'DEN

  • 9

    FRANSA: “Hiçbir eczanede maske bulamadım”

    Paris'te yaşayan 27 yaşındaki avukat Yeşne Özek:  

    “Virüsü başta kimse ciddiye almadı. Sokağa çıkma yasağını duyan Parisliler, şehir dışındaki ikinci evlerine ya da ailelerinin yanına gitme derdine düştü. Paris'te evler çok küçük. Çoğu kişi, 30 günlük karantinayı 20 metrekarelik dairede tek başına geçirmek istemedi.

    Sosyal medyada "Paris'te zaten herkes virüs taşıyıcısı. Artik çok geç" tarzı yorumlar yapılıyor. Gerekçesiz sokağa çıkma durumunda 38 euro'dan başlayan cezalar var. Ben evdeyim. Çeşit çeşit vitaminler, eldiven, dezenfektan jel ve termometre aldım ama hiçbir eczanede maske bulamadım.” 

    FOTOĞRAF PARİS'TEN

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.

Mobil Uygulamalarımız