Esra Gezginci İstanbul’un sırlarına kapı aralıyor: Roma’dan günümüze, İstanbul’un tarihi su kemerleri

İstanbul’da, Roma’dan Osmanlı’ya uzanan tarihi su kemerleri nasıl çalışıyordu, kim tarafından ne zaman yapıldı? Esra Gezginci ile Esrarengiz İstanbul, pazar günü NTV ekranlarında seyirciyle buluşan bu bölümünde İstanbul’un tarihi su yolunu mercek altına aldı.

Haberler ntv.com.tr 19.06.2022 - 09:46

  • 1

    İSTANBUL’UN TARİHİ SU YOLLARI

    Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan İstanbul, eşine az rastlanır zenginlikte bir tarihi birikime ve kültürel çeşitliliğe sahip. Hemen her köşesi bir İstanbullu için bile keşfedilmeyi bekleyen anıt ve yapılarla dolu. Esra Gezginci bu hafta İstanbul’un güzelliğine güzellik katan su kemerlerini Turizmci Faruk Pekin ile konuştu.

  • 2

    İstanbul’a su ulaştıran ilk kemerler Roma İmparatorları olan Valens tarafından yapılmıştı. Peki Bozdoğan Kemeri’nin hikayesi nasıl başlıyor?

    “Programa, Bozdoğan Kemeri ile başlamanız çok güzel. Çünkü İstanbul’da su kemeri kavramı Bozdoğan ile özdeş gibi… Şimdi bu kemerin hikayesi şöyle; 4.yüzyıl’da muhtemelen İmparator II. Constantius zamanında inşaat başlamış. Bu inşaat Valens döneminde tamamlanmış. Valens 378 yılında imparatorluğu bırakır. Hatta ondan 10 yıl önce de Bozdoğan Kemeri için açılış töreni bile yapılmış. Oraya kadar bunu anlatanlar var ama kısaca bir 4.yüzyılın ikinci yarısında gelmekte olan bir su kemeri. Bu su kemeri aslına bakarsanız 250 kilometre uzunluğundaki büyük su yolunun bir parçası. Bu kemerin orijinal uzunluğu 971 metreymiş. Ondan topu topu 50 metre kaybedilmiş. Yani şuanda 921 metrelik kısmı duruyor."

  • 3
    Kemer için bazı kaynaklarda Unkapanı Köprüsü bazı kaynaklarda ise Bozdoğan Kemeri olarak geçiyor, ama yaygın ve kabul edilir ismi Bozdoğan… Peki Bozdoğan kelime olarak ne anlama geliyor?

    “Şimdi şöyle onuçta bu kemer Unkapanı semtinde ve önünde de köprü vardır o köprüde Unkapanı Köprüsü diye bilinir. O köprüyü geçip de bunun altından geçen insanlar açısından Unkapanı biraz daha bilindik bir olay. Bozdoğan denmiş ama Bozdoğan neden denmiş bu konuda elimizde hiçbir kayıt yok muhtemelen 1509 yılında İstanbul’da büyük bir deprem oluyor. Çok büyüktür adı küçük kıyamet o kadar büyük bu Vefa tarafındana doğru olan ayakta kırılmalar olmuş depremden dolayı. Oraya su akmış orada bir tane batak oluşmuş ve bozulmuş her şey. Halkımızda Bozulgan Kemer demeye başlamış. Belki Bozdoğan oradan geliyor yoksa bir anlamı yok.”
  • 4

    Bozdoğan Kemeri’nin yakınında bulunan Şehzade Camii avlusundaki su terazisi de dikkat çekiyor ve günümüze iyi durumda ulaşabilmiş nadir örneklerden biri. Su terazisi sistemi nasıl çalışıyordu?

    “Tabii şöyle genel de bir su yolu sisteminde biriktirme, taşıma ve dağıtma diye üç ayrı sistem vardır. Su terazisinin esas rolü bu dağıtma sırasında. Çünkü çok uzaklardan gelen su o yerlerden gelirken kemerlerden geçerken basıncını kaybeder onu daha yukarı çıkarabilmek için su terazisinde basınç kazanır. Esas işlevi bu ya da bazen çok basınçlı geliyor bulunduğu alanı patlatıyor su, onu da yine su terazisinde dengeliyorlar. Dolayısıyla su terazisi olmadan bir su yolu düşünemezsiniz, İstanbul’da günümüzde su terazilerini görmek halen mümkün yapılan son araştırmalara göre 80-100 dolayında bulduk diyenler var ancak buradaki su terazisi bir numara bunun başka istanbul’da örneği yok. O tuğla- taş tuğla -taş yapılan su terazilerinden çok fazla var ama bunlar tabi artık işlevsiz.”

  • 5

    Peki su kemerlerine dönersek, sistem nasıl çalışıyordu?

    “Yüksekte bulunan su, kurulan kompleks tüneller, kanallar ve su kemerleriyle bezeli sistem sayesinde şehre ulaşıyor. Ama nasıl? İşte orada bir mühendislik zekası var. Şöyle, burada amaç yüksekte bulunan suyu hiç bir ekstra güç kullanmadan sadece eğim vererek aşağıdaki şehre ulaştırmak. Hat üzerinde vadi varsa, kemerlerden oluşan sıraların üst üste yerleştirilmesiyle bir köprü yapılıyor, kat kat yerleştirilen kemerler kente su taşıyan kanalın düzeyine ulaşana kadar yükseltiliyor. Böylece su, kanalla aynı düzeye yükseltiliyor ve su kemerinin üzerinden kolayca akabiliyor.”

  • 6

    BOZDOĞAN KEMERİ’NDE DE AYNI YAPI BULUNUYOR

    “Bakın bu sadece kemerin bir bölümü dedik… Belgrad Ormanı ve civarındaki su kaynaklarından İstanbul içine suyun getirilmesi için yapılan su kanallarının bir bölümünü oluşturuyor. Fatih'ten Unkapanı'na veya tersi istikamette giderken altından geçiyoruz. İstanbul'un fethinden sonra Eski Saray ve Topkapı Sarayı'na su taşımak için kullanılıyordu. İki sıra kemerden oluşan köprü yapıldığında 1 kilometre uzunluktayken bugün sadece bir bölümü ayakta kalabildi.”
  • 7

    EĞRİ KEMERİ’N BİLİNMEYENLERİ

    Eğri Kemer ismini nereden alıyor?

    “Bu kemerin de neredeyse bir örneği yok… Eğri Kemer, Kemerburgaz yolu üzerinde duruyor. 1564 yılında inşa edilen kemerin özgün bir mimarisi var çünkü 90 derecelik bir açıya sahip. Bizans Dönemi altyapıları kullanılarak koca Sinan tarafından yapılmış bir eser daha. Altından geçen karayolu sayesinde ulaşılması kolay olan su kemerlerimizden biri, Mimar Sinan’ın çok büyük katkılar verdiği bu ünlü kırk çeşme su yolu üzerinde bulunuyor…”

  • 8

    "BİR MİMAR SİNAN ESERİNDEN BAHSEDİYORUZ"

    "Mimar Sinan kendisine de zaman zaman “su mimarıyım” dermiş. Evliya Çelebi’ye bakarsak Mimar Sinan sadece 7 yılda 3 bin 700 kemer yapmış. Mimar Sinan’ın eskiler kallavi derler böyle çok güçlü kemer yapması ve bunu hızlı zaman içinde başarması tabii ki topografyayı çok iyi bilmesinden geliyor ama topografya da kendisinden önce kalan her şeyi değerlendirmeye çalışıyor. Burada da Roma döneminden kalan kalıntıları kullanıyor sonuna kadar. Aslında Mimar Sinan’ın üstünlüğü buradan geliyor adam çok iyi bir mimar ve başkasının eserini kullanırım gibi komplekse kapılmayacak kadar üstün bir zekaya aynı zamanda mütavazı bir insan, dolayısıyla hem zamandan hem taştan hem de emekten kazanıyor.”
  • 9

    Kültürel miraslarımıza yeterince sahip çıkabildik mi hocam?

    “Bu kemerleri bilmeyenler için Mimar Sinan’I, Selimiye’nin Süleymaniye’nin mimari olarak görüyor, dinsel mimari olarak görüyor ama hayır adam köprü üstadı zaten ordan gelmiş bir insan. Ancak bu geçmişin kültürel mirasına sahip çıkmada sorunlarımız var ancak neyse ki restore edilerek kurtarıyoruz… Bunlar sivil mimarının dünyadaki örnekleri arasında.”

  • 10
    Yine bir Mimar Sinan eseri olan Mağlova Su Kemeri… Bu kemeri diğer kemerlerden ayrıran özellik ne?

    “Bu yapı 1554-1563 yılları arasında İstanbul’a su sağlamak için inşa edilen Kırkçeşme Tesisleri’nin en önemli birimi kabul ediliyordu. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen mimarların gıptayla baktığı bir eser. Esra, eserle ilgili önemli bir söz söyleniyor; ‘Mimar Sinan başka hiçbir eser yapmamış olsaydı dahi, bu kemer Koca Sinan’ı ünlü yapmaya yeter’  Şimdi bu eseri yapabilenin neler yapabileceğinide anlatıyor diğer yanıyla 1554’te Mimar Sinan’ın böyle su mimarisi alanına girmesi işte yazılanlara bakarsak 7-8 yıl gibi bir zaman içinde, Roma’dan kalan Bizans’tan gelen bazı kalıntılarıda kullanarak Maglova Kemeri’ni yapmış, buraya kadar iyi ama 1563 yılında korkunç bir sel felaketi yaşıyor İstanbul pek çok yapıyı parçalayıp atmış. Sinan bu su baskınların da önüne geçmek için de üzrinde çalışıyor. Taşkın halini bertaraf edecek önlemler almış kemer içine delikler açarak hem hava sağlıyor hem ışık sağlıyor o önlemlerini de almış yani ortaya çok yönlü ve harika bir yapı çıkarmış şimdi bu haliyle 278 metre uzunluk, 2 katlı tam orta yerinde altta ve yukarıda yerinde iki büyük kemer vardır kenarlarda küçük kemerler devam eder...”
  • 11

    Hocam istanbul’un su kaynakları sadece su kemerlerinden ibaret değil bentler ve havuzlar da buna dahil… Sultan Mahmut Benti’ de o yapılardan biri…

    "Bu su yollarında bir biriktirme var iki taşıma var üç dağıtma var dedik. Dağıtma dediğimizde suyun ana yollara ayrıldığı bentler devreye girer bir de suyun belli ölçülere göre birleştirildiği kısımlar devreye girer. Taşıma noktasında çok konuştuk su kemerlerinde ama biriktirme dediğimizde işte o zaman bentler söz konusu. Bent bir set bir duvar su kaynağı önüne bir duvar çekiyorsunuz ve arkasında su biriktiriyorsunuz.

    Sultan Süleyman zamanında Mimar Sinan’la birlikte Kırkçeşme suları devreye girer bunlardan konuştuk üçüncü olarak bu bentinde bir parçası olduğu Taksim suları devreye girecektir. 1731-1839 yılları arasında olan bir olay sonra II.Abdülhamid döneminde özellikle 1904’den sonra Hamidiye suları ardından da iki su daha var Üsküdar ve Terkos suları şimdi Sultan Mahmud bendinden önce burda bir valide bentide var."

  • 12

    Peki Valide Hanım kimdir?

    “Valide sıfatı çok yaygın ama çok da kullanıldığından hep şaşarız hangi valide kimin validesi bu Valide Mihrişah Valide Sultan yani Sultan III.Selim’in annesi Mihrişah Valide Sultan için eyüpsultan’da kocaman bir yer var külliyesi var orada kocaman anıtları vardır burda da bir bent yapıyor. III.Selim kendi yerine bir padişah bırakamadı ama bambaşka bir adam gelir II. Mahmud, bunlar işte Osmanlı’daki batılılaşma döneminin insanlarıdır…”

Ana Sayfaya Git
  • ©Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır

NTV’de canlı olarak yayınlanan tüm programlar ile ilgili bilgiler, program bölümleri ve programlarla ilgili haberler NTV Ekranı’nda. Günlük NTV yayın akışı ve program saatlerini de NTV Ekranı kategorisinden saat bazında görebilirsiniz. %100 Futbol ile son dakika spor haberlerini, Gündem Masası ile gündem haberleri ile ilgili değerlendirmeleri NTV Ekranı’nda.

Mobil Uygulamalarımız