Ergenlikten sonra durağan çalışma hayatının erkekte kilo artışına neden olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel, teknolojik gelişmelerin hareketsiz yaşama, bunun da şişmanlığa yol açtığını belirtti. Demirel, erkeklerin beslenme alışkanlıkları ve kilo problemleri hakkında şunları söyledi:
“Erkeklerin çocukluk, ergenlik ve yaşlılık gibi belirli yaş dönemlerinde, enerji ve besin ihtiyaçları, kadınlarda olduğu gibi farklılık gösterir. Bebeklikten gelen obezite, aileden gelen bir kilo problemi veya metabolik bir hastalık yok ise, hızlı çalışan metabolizmaları ve hareketlilikleri sayesinde erkeklerin ergenlik döneminde kilo problemleri çok fazla olmaz. Ancak ergenlik döneminin bitmesinden sonra durağan çalışma hayatına geçiş, hareketsizlik, sağlıksız ve düzensiz beslenme, özellikle sebzeden yoksun proteinden zengin ve fast-food beslenme alışkanlıkları hızlı kilo alımına neden olur. Bu beslenme düzeni 30-40 yaşları arasında devam ederse, kilo alma süreci hız kazanır. Bunu takip eden zamanlarda kilo almaya metabolik hastalıklar da eşlik edebilir.
TEKNOLOJİ HAREKETSİZLİĞE, HAREKETSİZLİK KİLOYA...
Gençlik döneminde metabolizmanın çok iyi çalışması ve alınan enerjinin hareketle birlikte harcanabilmesi, kilo fazlalığını engelleyebilir. Yaş ilerledikçe çalışma düzeni ile gelen hareketsiz yaşam, sağlıksız ve düzensiz beslenme biçimi kilo artışlarına neden olur. Hareketsizliliğin en önemli sebeplerinden biri de teknolojik gelişmelerdir. İşe arabayla gitmek, asansör kullanmak, tüm gün hareket etmeden çalışmak, yoğun iş temposu ve stresle gelen yorgunluk, spor için zaman ayıramamak hareketsizliğin en önemli etkenleridir.
Kilo artışı hem sağlık hem de estetik kaygıları beraberinde getirir. Bu kaygıları yaşayan erkek, çok düşük kalorili diyetlerle, gereğinden fazla egzersizle veya kulaktan dolma bilgilerle kilo vermeye çalışır. Ancak bu, uzun dönemde çok daha fazla kilo almaya sebep olur. 40’lı yaşlarda erkeklerde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet, karaciğer yağlanması gibi kilo problemine eşlik eden birçok sağlık sorunu da görülebilir."
“Erkeklerin çocukluk, ergenlik ve yaşlılık gibi belirli yaş dönemlerinde, enerji ve besin ihtiyaçları, kadınlarda olduğu gibi farklılık gösterir. Bebeklikten gelen obezite, aileden gelen bir kilo problemi veya metabolik bir hastalık yok ise, hızlı çalışan metabolizmaları ve hareketlilikleri sayesinde erkeklerin ergenlik döneminde kilo problemleri çok fazla olmaz. Ancak ergenlik döneminin bitmesinden sonra durağan çalışma hayatına geçiş, hareketsizlik, sağlıksız ve düzensiz beslenme, özellikle sebzeden yoksun proteinden zengin ve fast-food beslenme alışkanlıkları hızlı kilo alımına neden olur. Bu beslenme düzeni 30-40 yaşları arasında devam ederse, kilo alma süreci hız kazanır. Bunu takip eden zamanlarda kilo almaya metabolik hastalıklar da eşlik edebilir.
TEKNOLOJİ HAREKETSİZLİĞE, HAREKETSİZLİK KİLOYA...
Gençlik döneminde metabolizmanın çok iyi çalışması ve alınan enerjinin hareketle birlikte harcanabilmesi, kilo fazlalığını engelleyebilir. Yaş ilerledikçe çalışma düzeni ile gelen hareketsiz yaşam, sağlıksız ve düzensiz beslenme biçimi kilo artışlarına neden olur. Hareketsizliliğin en önemli sebeplerinden biri de teknolojik gelişmelerdir. İşe arabayla gitmek, asansör kullanmak, tüm gün hareket etmeden çalışmak, yoğun iş temposu ve stresle gelen yorgunluk, spor için zaman ayıramamak hareketsizliğin en önemli etkenleridir.
Kilo artışı hem sağlık hem de estetik kaygıları beraberinde getirir. Bu kaygıları yaşayan erkek, çok düşük kalorili diyetlerle, gereğinden fazla egzersizle veya kulaktan dolma bilgilerle kilo vermeye çalışır. Ancak bu, uzun dönemde çok daha fazla kilo almaya sebep olur. 40’lı yaşlarda erkeklerde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, diyabet, karaciğer yağlanması gibi kilo problemine eşlik eden birçok sağlık sorunu da görülebilir."