Psikiyatride sadece ilaç tedavisi değil, meşguliyetin de önemli olduğunu vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Selçuk, ''Meşguliyet bu tür hastaların daha iyi tedavi edilebilmesi için önemlidir. Uğraşı, uzun süre serviste kalan hastanın sıkılmasını önler. Bu tür hastalar bir uğraşıyla meşgul oldukları zaman kendilerine güvenleri artar. Yani uğraşının çok yönde faydası var'' dedi.
Hastanede ev ortamı oluşturulduğu zaman, hastaların çok daha rahat ettiğini ifade eden Selçuk, Akçaabat Halk Eğitim Merkezinden bir usta öğreticinin haftada 3-4 gün gelip, hastanede hastaların katılımıyla resim, el işi, ahşap oymacılık gibi çalışmalar yaptığını, hastaların çoğunun da bu uğraşılara katıldığını söyledi.
Bir süre sonra bu uğraşılarda ortaya çıkan çalışmaların yer alacağı bir sergi açacaklarını belirten Selçuk, ''Hastaların gün boyu oturmaktan ziyade bir işle uğraşması, resim yapması, birinin 'evet çok güzel oldu' demesi son derece önemlidir. Psikiyatri hastaları içlerine kapanık ve toplumdan izole insanlardır. Uğraşı terapisiyle kendilerine güvenleri gelir. İleride daha farklı uğraşı terapileri de yapacağız. Hastanın meşgul olması, boş durup da düşünmelerinden daha iyidir. Hastanın uğraşısı olduğu zaman düşünüp sıkıntı yapmaz'' diye konuştu.
Psikolog Sevda Kibar ise psikiyatri hastalarının tedaviye uyum sürecinde sosyal aktivitelerin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''Biz buna sosyal uyum diyoruz. Sosyal uyumu artırmak için de bu tür faaliyetlere hastaları yönlendirmeye çalışıyoruz'' dedi.
Kibar, sosyal uyum için grup terapisi, okuma saati, bedensel aktivitelerin yanı sıra sosyal sorumluluk projesi olarak hastaların katılımıyla mavi kapak kampanyası için kapak topladıklarını da kaydetti.
KİMİ RESİM YAPIYOR, KİMİ ŞARKI SÖYLÜYOR
Hastalardan Emine Erdiker de yün örmeyi bildiğini, bu nedenle de resim yapmadığını söyledi. Erdiker, ''Ben el işi bildiğim için burada da el işi yapıyorum. Bu tür faaliyetlerden memnunuz. El işi yapmazsam düşüneceğim, ama buna veriyorsun dikkatini, düşünmüyorsun'' diye konuştu.
Hasan Şahin ise resim yaptığını, bahçede dolaşmayı da sevdiğini söyledi.
Zamanın geçmesi için el işi yaptıklarını ve bunları yapmaktan mutlu olduklarını söyleyen Selma Aydın ise kendisinin genellikle arkadaşlarına şarkı söylediğini anlattı.
Nermin Karataş ile Şenay Mollamehmetoğlu da çeşitli hobilerle uğraşan arkadaşlarına şarkı söyleyerek vakit geçiriyorlar.
Hastanede ev ortamı oluşturulduğu zaman, hastaların çok daha rahat ettiğini ifade eden Selçuk, Akçaabat Halk Eğitim Merkezinden bir usta öğreticinin haftada 3-4 gün gelip, hastanede hastaların katılımıyla resim, el işi, ahşap oymacılık gibi çalışmalar yaptığını, hastaların çoğunun da bu uğraşılara katıldığını söyledi.
Bir süre sonra bu uğraşılarda ortaya çıkan çalışmaların yer alacağı bir sergi açacaklarını belirten Selçuk, ''Hastaların gün boyu oturmaktan ziyade bir işle uğraşması, resim yapması, birinin 'evet çok güzel oldu' demesi son derece önemlidir. Psikiyatri hastaları içlerine kapanık ve toplumdan izole insanlardır. Uğraşı terapisiyle kendilerine güvenleri gelir. İleride daha farklı uğraşı terapileri de yapacağız. Hastanın meşgul olması, boş durup da düşünmelerinden daha iyidir. Hastanın uğraşısı olduğu zaman düşünüp sıkıntı yapmaz'' diye konuştu.
Psikolog Sevda Kibar ise psikiyatri hastalarının tedaviye uyum sürecinde sosyal aktivitelerin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''Biz buna sosyal uyum diyoruz. Sosyal uyumu artırmak için de bu tür faaliyetlere hastaları yönlendirmeye çalışıyoruz'' dedi.
Kibar, sosyal uyum için grup terapisi, okuma saati, bedensel aktivitelerin yanı sıra sosyal sorumluluk projesi olarak hastaların katılımıyla mavi kapak kampanyası için kapak topladıklarını da kaydetti.
KİMİ RESİM YAPIYOR, KİMİ ŞARKI SÖYLÜYOR
Hastalardan Emine Erdiker de yün örmeyi bildiğini, bu nedenle de resim yapmadığını söyledi. Erdiker, ''Ben el işi bildiğim için burada da el işi yapıyorum. Bu tür faaliyetlerden memnunuz. El işi yapmazsam düşüneceğim, ama buna veriyorsun dikkatini, düşünmüyorsun'' diye konuştu.
Hasan Şahin ise resim yaptığını, bahçede dolaşmayı da sevdiğini söyledi.
Zamanın geçmesi için el işi yaptıklarını ve bunları yapmaktan mutlu olduklarını söyleyen Selma Aydın ise kendisinin genellikle arkadaşlarına şarkı söylediğini anlattı.
Nermin Karataş ile Şenay Mollamehmetoğlu da çeşitli hobilerle uğraşan arkadaşlarına şarkı söyleyerek vakit geçiriyorlar.