HAYRANLARINDAN SERGİ
İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı desteğiyle gerçekleşen çalıştay kapsamında açılan sergiye ilişkin, açıklamada bulunan projenin küratörü Kerim Kürkçü, çalıştay boyunca Suriyeli ve Türk sanatçların birbirleriyle çok verimli zaman geçirdiklerini belirtti.
Kürkçü, aynı zamanda "15. İstanbul Bienali" komşu etkinlikleri kapsamında açılan sergide, 10 sanatçının 25 eserinin yer aldığını kaydetti.
Çalıştaya ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiğini dile getiren Kürkçü, "Bazı sanat galericileri, küratörler ziyarete geldi. Hem Türk hem Suriyeli vatandaşlarımız geldi. Suriyeli sanatçılarımızın çalışmalarını beğenen sanatseverlerle siparişte bulundu. Tam olarak yapmak istediğimiz şey de buydu." dedi.
"SANATIN ÖZÜNDE BİRLİKTELİK VARDIR"
Suriyeli sanatçı Hiba Aizouq da 5 yıldır İstanbul'da yaşadığını ve projenin kendisi için özel bir etkinlik olduğunu ifade etti.
Aizouq, eserlerini üretirken çalıştayın kendilerine pozitif bir etki oluşturduğunu altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Resimlerimde insan teması işliyorum. İnsanların içindeki iyilikleri, olumlu duyguları öne çıkarmak istiyorum ama ne yazık ki toplumu görüyorum, şu anda insanlar hiç doğru şeyler yapmıyorlar, savaşıyorlar. Fakat ben karamsar bir insan değilim. Umutluyum. İnsanların içinde çok güzel duygular, vicdan, merhamet var. Bir gün mutlaka bunlar ortaya çıkacak. Ben de resimlerimde insanların içinde kalmış o duyguları yansıtmaya çalışıyorum."
Türk sanatçılardan Nehir Sağdıç ise çalışmalarında ağırlıklı olarak yağlı boya ile portre çalıştığını aktararak, "Yaptığım bu portreler, fiziksel bedene olandan ziyade kimliği yansıtan ve anlık varoluşu ölümsüzleştirmeye yönelik otoportreler. Aslında fiziksel varlıkların ötesinde imgelerle uğraşıyorum." dedi.
Sağdıç, sanatın özünde birliktelik olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu: "Kişi kendindeki birlikteliği yakaladığı sürece, diğerleriyle de sağlıklı bir iletişim kurabilir. Aslında burada bu fiziksel birliktelik birden fazla göze sahip olmak gibi. Bana çok uzak değil. Öğrenciliğim devam ettiği için atölye çalışmaları benim günlük rutinim. Fakat burası öğretmen, öğrenci ilişkisinden ziyade sanatın sanat olarak yapıldığı bir düzlem. Burada farklı kültürlerle bir arada olmanın verdiği bir özgürlük var ve bir de sanatın evrensel bir dil olarak konuşulduğu düzlem var."
Sergide Sağdıç ve Aizouq'un yanı sıra Felek El-Gazi, Abdülrezzak Alsalhani, Eyas Cafer, Emel Ülüş, Hale Arslan, Rand Ramazan, Emre Çalış ve Sevim Kaya'nın eserleri yer alıyor.