AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Jean-Maurice Ripert'in ev sahipliğinde Cer Modern'de düzenlenen 9 Mayıs Avrupa Günü resepsiyonuna katıldı.
Bağış, resepsiyondaki konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920'li yıllarda yaptığı bir konuşmada, bölgede istikrar ve barışın hakim olması için oluşturulacak Balkan Birliği'nin, sonrasında bir Avrupa Birliği'ne dönüştürülmesi gerektiğine değindiğini hatırlattı. Atatürk'ün o zamanki rüyasının yaklaşık 30 yıl sonra Avrupalı vizyon sahibi liderler tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Bağış, bugün geriye bakıldığında AB'nin niçin Nobel Barış Ödülü'nü aldığının anlaşılacağını ifade etti.
"Çünkü bu insanlık tarihinin en önemli barış projesi" diyen Bağış, birliğin hala kıtayı kapsayan bir proje olduğuna değindi. Bağış, AB'nin kıtada barışın sağlanmasına katkıda bulunduğunu anımsatarak, dünyada hala aynı değerde demokrasiye, insan haklarına, serbest pazar ekonomisine ihtiyaç duyan insanların bulunduğunu anlattı.
Türkiye'nin, AB'yi kıtasal olmaktan çıkarıp küresel barış projesi haline dönüştürebileceğine dikkati çeken Bağış, İrlanda'nın dönem başkanlığında yeni bir fasıl açmak için hazırlandıklarını kaydetti. Açılacak faslın Türkiye'de bölgeler arasındaki boşluğu gidereceğine vurgu yapan Bağış, faslın ülkedeki çözüm süreciyle yakından ilgili olduğunu dile getirdi.
Konuşmasının sonunda Türkiye'nin AB üyelik sürecinin öneminden bahseden Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Reformlarımıza odaklanmak zorundayız. Demokratik standartlarımızı, şeffaflığımızı, ekonomik büyümemizi arttırmak zorundayız. Ekonomik kriz hakkında endişelenmeyin. Biz geliyoruz, biz kurtarmak için geliyoruz. Sıkı durun. Türkiye ve Avrupa Birliği birbirini tamamlayan ikili olacak ve önümüzdeki tüm zorlukları birlikte çözeceğiz."
Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert'in ev sahipliğindeki resepsiyona, AB Komisyonu'nun İstihdam, Sosyal İşler ve Uyumdan Sorumlu Üyesi Laszlo Andor'un da aralarında bulunduğu çok sayıda Türkiye'deki büyükelçi ve misyon liderleri katıldı.
İstiklal Marşı ile AB Marşı'nın çalındığı programda, Türkiye ile AB'nin ortaklaşa düzenlediği Boğaziçi Gençlik Konferansı'na katılan iki öğrenci, Bağış ile Andor'a konferansın bildirgesini takdim etti. Bağış ayrıca programda Andor'la birlikte darbuka çaldı.
Bağış, resepsiyondaki konuşmasında, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1920'li yıllarda yaptığı bir konuşmada, bölgede istikrar ve barışın hakim olması için oluşturulacak Balkan Birliği'nin, sonrasında bir Avrupa Birliği'ne dönüştürülmesi gerektiğine değindiğini hatırlattı. Atatürk'ün o zamanki rüyasının yaklaşık 30 yıl sonra Avrupalı vizyon sahibi liderler tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Bağış, bugün geriye bakıldığında AB'nin niçin Nobel Barış Ödülü'nü aldığının anlaşılacağını ifade etti.
"Çünkü bu insanlık tarihinin en önemli barış projesi" diyen Bağış, birliğin hala kıtayı kapsayan bir proje olduğuna değindi. Bağış, AB'nin kıtada barışın sağlanmasına katkıda bulunduğunu anımsatarak, dünyada hala aynı değerde demokrasiye, insan haklarına, serbest pazar ekonomisine ihtiyaç duyan insanların bulunduğunu anlattı.
Türkiye'nin, AB'yi kıtasal olmaktan çıkarıp küresel barış projesi haline dönüştürebileceğine dikkati çeken Bağış, İrlanda'nın dönem başkanlığında yeni bir fasıl açmak için hazırlandıklarını kaydetti. Açılacak faslın Türkiye'de bölgeler arasındaki boşluğu gidereceğine vurgu yapan Bağış, faslın ülkedeki çözüm süreciyle yakından ilgili olduğunu dile getirdi.
Konuşmasının sonunda Türkiye'nin AB üyelik sürecinin öneminden bahseden Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Reformlarımıza odaklanmak zorundayız. Demokratik standartlarımızı, şeffaflığımızı, ekonomik büyümemizi arttırmak zorundayız. Ekonomik kriz hakkında endişelenmeyin. Biz geliyoruz, biz kurtarmak için geliyoruz. Sıkı durun. Türkiye ve Avrupa Birliği birbirini tamamlayan ikili olacak ve önümüzdeki tüm zorlukları birlikte çözeceğiz."
Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean-Maurice Ripert'in ev sahipliğindeki resepsiyona, AB Komisyonu'nun İstihdam, Sosyal İşler ve Uyumdan Sorumlu Üyesi Laszlo Andor'un da aralarında bulunduğu çok sayıda Türkiye'deki büyükelçi ve misyon liderleri katıldı.
İstiklal Marşı ile AB Marşı'nın çalındığı programda, Türkiye ile AB'nin ortaklaşa düzenlediği Boğaziçi Gençlik Konferansı'na katılan iki öğrenci, Bağış ile Andor'a konferansın bildirgesini takdim etti. Bağış ayrıca programda Andor'la birlikte darbuka çaldı.