Sonuçları American Medical Association dergisinde yayımlanan araştırmada, tümörün büyümesini etkileyen sorunlu genler üzerinde inceleme yapıldı ve 500'den fazla beyin kanseri hastasından alınan tümör örneklerinin gen profillerine bakıldı.
Araştırmada, hastaların büyük bölümünün, yüksek-derecede gliyoma (beyin tümörü), bazılarının da en ölümcülü olduğuna inanılan gliyoblastoma (kötü huylu sinir sistemi tümörü) sahip oldukları görülürken, genler arasındaki etkileşimlerde, 11 "merkez" genle onlarca "merkez-etkileşimli" genin, biyolojik fonksiyonları vasıtasıyla dolambaçlı biçimde birbirleriyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı.
Gliyoblastoma örneklerine bakıldığında, bu genlerden 7'sinin statüsünün, hastanın hayatta kalma şansını, yani tümörün ne kadar saldırgan olacağını öngördüğü belirtildi.
Araştırmanın lideri, Northwestern Üniversitesine bağlı Feinberg Tıp Fakültesinde görevli doktor Markus Bredel, bu genleri, mafyanın büyük patronlarına benzetti.
Araştırmada, hastaların büyük bölümünün, yüksek-derecede gliyoma (beyin tümörü), bazılarının da en ölümcülü olduğuna inanılan gliyoblastoma (kötü huylu sinir sistemi tümörü) sahip oldukları görülürken, genler arasındaki etkileşimlerde, 11 "merkez" genle onlarca "merkez-etkileşimli" genin, biyolojik fonksiyonları vasıtasıyla dolambaçlı biçimde birbirleriyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı.
Gliyoblastoma örneklerine bakıldığında, bu genlerden 7'sinin statüsünün, hastanın hayatta kalma şansını, yani tümörün ne kadar saldırgan olacağını öngördüğü belirtildi.
Araştırmanın lideri, Northwestern Üniversitesine bağlı Feinberg Tıp Fakültesinde görevli doktor Markus Bredel, bu genleri, mafyanın büyük patronlarına benzetti.