Bir zamanlar dünyanın en büyük dosya paylaşım sitesi olan Megaupload’un kurucusu olan Kim Dotcom (Schmitz), 21 Ocak 2012’de Yeni Zelanda’daki malikanesine düzenlenen baskında gözaltına alınmıştı. O tarihten bu yana mal varlığına kavuşmak ve özgürlüğünü elde etmek için yasal mücadele veren Kim Dotcom, Temmuz 2012’de kendisi hakkındaki soruşturmayı yürüten ABD Federal Soruşturma Bürosu’na (FBI) karşı büyük bir zafer kazanmıştı.
İlişkili Haberler
Yeni Zelanda’da bir mahkeme FBI’ın Ocak 2012’de düzenlediği baskını yasa dışı ilan etmiş, ardından Dotcom’un ABD’ye teslim edilmesini sağlamak için mahkemeye sunulacak delillerin, FBI tarafından Alman iş adamının avukatlarına açıklanması kararını almıştı.
Ancak Yeni Zelanda’da bir diğer mahkeme dün bu kararı bozarak, Dotcom’un ABD’ye teslim edilmemek için yapacağı savunmaya büyük bir darbe vurdu.
TEMYİZE GİDECEK
Mahkeme kararında, ‘çok miktarda delilin sunulması halinde yasal sürecin çok fazla uzayacağını, FBI’ın elindeki deliller hakkında sunulacak kısa bilgilerin Dotcom’un avukatlarına yeterli olacağını’ belitti. Mahkeme ayrıca, ‘Ağustos’ta görülecek davanın Dotcom’un suçlu olup olmadığına karar vermeyeceğini, sadece kendisi hakkında geçerli delil bulunup bulunmadığını ortaya koyacağını’ ifade etti.
Dotcom’un avukatı Paul Davison, ‘Yeni Zelanda Yüksek Mahkemesi’ne temyiz başvurusu yapmayı planladıklarını’ söyledi. Davison, 38 yaşındaki müvekkilinin ABD’ye teslim edilmemesi için, ‘FBI’ın elinde yeterli delil bulunmadığını ortaya koymaları gerektiğini’ belirtti.
MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Megaupload sayesinde milyoner olan ve internet dünyasında adı kötüye çıkmış bir dolandırıcı ve aynı zamanda girişimci olarak anılan Dotcom, 21 Ocak 2012’de gözaltına alınmıştı. Helikopterlerle malikanenin bahçesine inen özel timlere bağlı 70 polis, FBI’ın talebi üzerine Dotcom’u gözaltına almıştı.
Yeni Zelanda’da başlattığı yasal mücadelede ilk olarak şartlı tahliye edilen, ardından mal varlığının bir kısmına kavuşan Dotcom, yeniden güç kazanmak için ilk önce albüm çalışmalarına başladı, kısa bir süre önce de Mega adı verilen yeni dosya paylaşım siteni kurdu. Mega, kısa süre içinde önce 3 milyon kullanıcı sayısına ulaştı.
Dotcom, Russia Today’e verdiği röportajda, “Bu davanın içine çekildiğim zamandan beri öğrenmiş olduğum şey, özel hayatımın çok fazla ihlal edilmesinin yanı sıra, hükümetin insanlar üzerine nasıl casuslul yaptığı oldu... Artık insanları takip etmek için mahkeme kararına ihtiyaç duymuyorlar. Herkesi, sürekli olarak izliyorlar” demişti.
Mahkeme kararında, ‘çok miktarda delilin sunulması halinde yasal sürecin çok fazla uzayacağını, FBI’ın elindeki deliller hakkında sunulacak kısa bilgilerin Dotcom’un avukatlarına yeterli olacağını’ belitti. Mahkeme ayrıca, ‘Ağustos’ta görülecek davanın Dotcom’un suçlu olup olmadığına karar vermeyeceğini, sadece kendisi hakkında geçerli delil bulunup bulunmadığını ortaya koyacağını’ ifade etti.
Dotcom’un avukatı Paul Davison, ‘Yeni Zelanda Yüksek Mahkemesi’ne temyiz başvurusu yapmayı planladıklarını’ söyledi. Davison, 38 yaşındaki müvekkilinin ABD’ye teslim edilmemesi için, ‘FBI’ın elinde yeterli delil bulunmadığını ortaya koymaları gerektiğini’ belirtti.
MÜCADELESİNİ SÜRDÜRÜYOR
Megaupload sayesinde milyoner olan ve internet dünyasında adı kötüye çıkmış bir dolandırıcı ve aynı zamanda girişimci olarak anılan Dotcom, 21 Ocak 2012’de gözaltına alınmıştı. Helikopterlerle malikanenin bahçesine inen özel timlere bağlı 70 polis, FBI’ın talebi üzerine Dotcom’u gözaltına almıştı.
Yeni Zelanda’da başlattığı yasal mücadelede ilk olarak şartlı tahliye edilen, ardından mal varlığının bir kısmına kavuşan Dotcom, yeniden güç kazanmak için ilk önce albüm çalışmalarına başladı, kısa bir süre önce de Mega adı verilen yeni dosya paylaşım siteni kurdu. Mega, kısa süre içinde önce 3 milyon kullanıcı sayısına ulaştı.
Dotcom, Russia Today’e verdiği röportajda, “Bu davanın içine çekildiğim zamandan beri öğrenmiş olduğum şey, özel hayatımın çok fazla ihlal edilmesinin yanı sıra, hükümetin insanlar üzerine nasıl casuslul yaptığı oldu... Artık insanları takip etmek için mahkeme kararına ihtiyaç duymuyorlar. Herkesi, sürekli olarak izliyorlar” demişti.