Mısır'ın Ankara Büyükelçisi Abdurrahman Selahaddin, NTV’nin canlı yayınına katıldı.
Büyükelçi Selahaddin, Mısır'da yaşanan isyanla ilgili Didem Tuncay’ın sorularını yanıtladı.
Son 24 saatte bir diyalog sürecinin oluştuğunun hatırlatan Salaheldin, “Genel bir anlaşma üzerine odaklanıldı. Bu anlaşmanın sonucunda basına açıklamada bulunulacak” dedi.
Anlaşmanın detaylarıyla ilişkin bazı bilgiler de veren Selahaddin, şunları söyledi:
“Temel olarak bir mekanizma üzerinde anlaştılar. Bu mekanizmada halka cumhurbaşkanı tarafından verdiği vaatler nasıl hayata geçirilecek, yeni cumhurbaşkanının barışçıl bir şekilde seçilmesi için geçiş nasıl sağlanacak, anayasa nasıl değiştirilecek, parlamentodaki tartışmalı sandalyeler üzerindeki sorunlar nasıl çözülecek. Bütün bu talepler soruşturmalara paralel olarak gerçekleştirilecek. Üç soruşturma var; ilki 25 Ocak ve sonrasında yaşananlarla ilgili. Bir diğeri siyasi ve ekonomik yolsuzluklarla ilgili bir soruşturma. Üçüncüsü ise tutuklanan ve gözaltına alınanlarla ilgili soruşturma. “
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e yaptığı “Halkın sesine kulak ver” çağrısına da değinen Büyükelçi Selahaddin, “Tabii ki bu açıklamalarla ilgili olarak Ankara Büyükelçisi’yle resmi iletişime geçildi. Stratejik ilişkileri geliştirmek için büyük istek var. Mısır halkı ‘Hiçbir şekilde dışarıdan müdahale istemiyoruz’ dedi. Bizim işlerimize duyulan ilgiyi gayet iyi anlıyoruz. Bu makul ama herhangi bir müdahale olmamalıdır. Neyin ve ne zaman yapılacağına Mısırlılar karar verir. “
Türkiye’nin Mısır’a model olacağı tartışmalarına da değinen Mısır Büyükelçisi Selahaddin, şöyle konuştu: “Aslına bakarsanız hiçbir ülkenin diğer ülkeler tarafından taklit edinebileceğini düşünmüyorum. Pek çok kişi Mısır’daki çatışmalar başlayınca Tunus’tan bahsetti. Mısır, Tunus değil; Türkiye değil. Türkiye de Suudi Arabistan değil, Fas değil. Her ükenin kendine özgü birtakım karakteristikleri var. Ortak olduğumuz, müşterek olduğumuz noktalar var ama farklı olduğumuz noktalar da söz konusu. Tabii ki birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.
Pek çok insan, pek çok farklı grup, 20-30 yıl boyunca Türkiye’nin iç meselelerine karışmaya çalıştı. Türkiye, ‘Yalnızca Türkiye halkı siyasi kurumlarına, politikalarına karar verebilir’ dedi. Bence Mısır da şu anda aynı şeyi yapıyor.”
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dikkat de çeken Abdurrahman Selahaddin, “Mısır’a ihracat yapan 6 bin tane Türk şirketi var. Mısır’da Türklerin kurduğu 200 fabrika var. Bu fabrikaların büyük kısmı çalışmaya devam ediyor. Mısırlılar olaylar sırasında bu fabrikaları korudular” dedi.
Ülkesinin isyanın yaralarını sarmaya başladığını söyleyen Selahaddin, “Mısır’daki halkın büyük kısmı günlük hayata dönüyor. Ancak 25 Ocak’tan sonra Mısır artık eskisi gibi olmayacak, 25 Ocak öncesinin Mısır’ına dönmeyecek" diye konuştu.
Büyükelçi Selahaddin, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bence Mısır’ın ilk önceliği kendi evini düzeltmektir. Bu yapıldıktan sonra bir kez daha siyasi temaslarını yeniden canlandıracaktır. İnşallah bu ilişkilerimiz devam edecektir.”
Büyükelçi Selahaddin, Mısır'da yaşanan isyanla ilgili Didem Tuncay’ın sorularını yanıtladı.
Son 24 saatte bir diyalog sürecinin oluştuğunun hatırlatan Salaheldin, “Genel bir anlaşma üzerine odaklanıldı. Bu anlaşmanın sonucunda basına açıklamada bulunulacak” dedi.
Anlaşmanın detaylarıyla ilişkin bazı bilgiler de veren Selahaddin, şunları söyledi:
“Temel olarak bir mekanizma üzerinde anlaştılar. Bu mekanizmada halka cumhurbaşkanı tarafından verdiği vaatler nasıl hayata geçirilecek, yeni cumhurbaşkanının barışçıl bir şekilde seçilmesi için geçiş nasıl sağlanacak, anayasa nasıl değiştirilecek, parlamentodaki tartışmalı sandalyeler üzerindeki sorunlar nasıl çözülecek. Bütün bu talepler soruşturmalara paralel olarak gerçekleştirilecek. Üç soruşturma var; ilki 25 Ocak ve sonrasında yaşananlarla ilgili. Bir diğeri siyasi ve ekonomik yolsuzluklarla ilgili bir soruşturma. Üçüncüsü ise tutuklanan ve gözaltına alınanlarla ilgili soruşturma. “
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e yaptığı “Halkın sesine kulak ver” çağrısına da değinen Büyükelçi Selahaddin, “Tabii ki bu açıklamalarla ilgili olarak Ankara Büyükelçisi’yle resmi iletişime geçildi. Stratejik ilişkileri geliştirmek için büyük istek var. Mısır halkı ‘Hiçbir şekilde dışarıdan müdahale istemiyoruz’ dedi. Bizim işlerimize duyulan ilgiyi gayet iyi anlıyoruz. Bu makul ama herhangi bir müdahale olmamalıdır. Neyin ve ne zaman yapılacağına Mısırlılar karar verir. “
Türkiye’nin Mısır’a model olacağı tartışmalarına da değinen Mısır Büyükelçisi Selahaddin, şöyle konuştu: “Aslına bakarsanız hiçbir ülkenin diğer ülkeler tarafından taklit edinebileceğini düşünmüyorum. Pek çok kişi Mısır’daki çatışmalar başlayınca Tunus’tan bahsetti. Mısır, Tunus değil; Türkiye değil. Türkiye de Suudi Arabistan değil, Fas değil. Her ükenin kendine özgü birtakım karakteristikleri var. Ortak olduğumuz, müşterek olduğumuz noktalar var ama farklı olduğumuz noktalar da söz konusu. Tabii ki birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.
Pek çok insan, pek çok farklı grup, 20-30 yıl boyunca Türkiye’nin iç meselelerine karışmaya çalıştı. Türkiye, ‘Yalnızca Türkiye halkı siyasi kurumlarına, politikalarına karar verebilir’ dedi. Bence Mısır da şu anda aynı şeyi yapıyor.”
İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dikkat de çeken Abdurrahman Selahaddin, “Mısır’a ihracat yapan 6 bin tane Türk şirketi var. Mısır’da Türklerin kurduğu 200 fabrika var. Bu fabrikaların büyük kısmı çalışmaya devam ediyor. Mısırlılar olaylar sırasında bu fabrikaları korudular” dedi.
Ülkesinin isyanın yaralarını sarmaya başladığını söyleyen Selahaddin, “Mısır’daki halkın büyük kısmı günlük hayata dönüyor. Ancak 25 Ocak’tan sonra Mısır artık eskisi gibi olmayacak, 25 Ocak öncesinin Mısır’ına dönmeyecek" diye konuştu.
Büyükelçi Selahaddin, konuşmasını şöyle tamamladı: “Bence Mısır’ın ilk önceliği kendi evini düzeltmektir. Bu yapıldıktan sonra bir kez daha siyasi temaslarını yeniden canlandıracaktır. İnşallah bu ilişkilerimiz devam edecektir.”