İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik, Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği'nin düzenlediği ''İntraabdominal Enfeksiyonlara Güncel Yaklaşımlar Sempozyumu''nun açılışında yaptığı konuşmada, üniversite hastanelerinin kendi içinde sıkıntıları bulunduğunu, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nin böyle bir sorunu bulunmadığını söyledi.
Diğer üniversite akademisyenlerinin bunu hayretle karşıladığını aktaran Çelik, başarıyı hastane içindeki uyum atmosferiyle sağladıklarını ifade etti.
Turgut Özal Tıp Merkezi'ndeki hiçbir hekimin dışarıda muayenehanesi bulunmadığını anlatan Çelik, ''Piyasa hekimliğine bulaşmış hekimleri fazla üniversiteye almak istemiyoruz. Bundan sonra da almayacağız. Çünkü piyasa hekimliği ile akademisyen olarak hekimlik yapmak, bilimadamlığının çok da örtüşen değerler olmadığını biliyoruz'' diye konuştu.
Organ nakillerinde marka olan bir tıp fakültesi olma yolunda ilerlediklerini belirten Çelik, üniversite bünyesinde karaciğer nakli enstitüsü kurulduğunu ve akademisyenlerin buranın içini doldurmak için çaba sarf ettiğini kaydetti.
Kanser konusunda da merkez olmayı amaçladıklarını söyleyen Çelik, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü açtıklarını ve ABD'de doktorasını tamamlamış 5 bilim insanı bünyesine kattıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin pek çok alanda yurt dışındaki ülkelerden daha da iyi duruma geldiğini belirten Çelik, üniversitelerin de bu konuda ilerleme kaydetmesi gerektiğini ifade etti.
Çelik'in konuşmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleştirilen sempozyumda, intraabdominal enfeksiyonu olan hastaların yönetimi ve karaciğer transplant alıcılarında intraabdominal enfeksiyonlar gibi konular ele alındı.
Yarın da devam edecek sempozyumda, konuyla ilgili yeni tedavi seçenekleri ve farklı hasta gruplarında antimikrobiyal tedavide yaşanan sorunlar ele alınacak.
Diğer üniversite akademisyenlerinin bunu hayretle karşıladığını aktaran Çelik, başarıyı hastane içindeki uyum atmosferiyle sağladıklarını ifade etti.
Turgut Özal Tıp Merkezi'ndeki hiçbir hekimin dışarıda muayenehanesi bulunmadığını anlatan Çelik, ''Piyasa hekimliğine bulaşmış hekimleri fazla üniversiteye almak istemiyoruz. Bundan sonra da almayacağız. Çünkü piyasa hekimliği ile akademisyen olarak hekimlik yapmak, bilimadamlığının çok da örtüşen değerler olmadığını biliyoruz'' diye konuştu.
Organ nakillerinde marka olan bir tıp fakültesi olma yolunda ilerlediklerini belirten Çelik, üniversite bünyesinde karaciğer nakli enstitüsü kurulduğunu ve akademisyenlerin buranın içini doldurmak için çaba sarf ettiğini kaydetti.
Kanser konusunda da merkez olmayı amaçladıklarını söyleyen Çelik, Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü açtıklarını ve ABD'de doktorasını tamamlamış 5 bilim insanı bünyesine kattıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin pek çok alanda yurt dışındaki ülkelerden daha da iyi duruma geldiğini belirten Çelik, üniversitelerin de bu konuda ilerleme kaydetmesi gerektiğini ifade etti.
Çelik'in konuşmasının ardından basına kapalı olarak gerçekleştirilen sempozyumda, intraabdominal enfeksiyonu olan hastaların yönetimi ve karaciğer transplant alıcılarında intraabdominal enfeksiyonlar gibi konular ele alındı.
Yarın da devam edecek sempozyumda, konuyla ilgili yeni tedavi seçenekleri ve farklı hasta gruplarında antimikrobiyal tedavide yaşanan sorunlar ele alınacak.