Kocası öldükten sonra, kendisinden 5 yaş küçük, 33 yaşındaki üvey oğlu Kadir Kandemir ve kızıyla birlikte yaşayan N.Ö, 4 Temmuz 2007 gecesi korkunç bir olay yaşadı.
Üvey oğlu, esrar içmiş ve alkollü bir halde evin kapısını çaldı. N.Ö. kapıyı açtıktan sonra üvey oğlunun küfürleriyle karşılaştı. Üvey oğlu, daha sonra da “Benim karım olacaksın, seni seviyorum. Bunca yıl senin için evlenmedim ve babamın ölümünü bekledim. Senin kızını da sinkaf ederim” diye bağırdı.
Habertürk’ün haberine göre üvey oğlu, daha sonra da N.Ö.’nün üzerine atlayarak burnuna yumruk attı. N.Ö.’nün burnu kırılmasına rağmen vurmaya devam etti. Ardından da tecavüz etmeye kalkıştı. N.Ö. bir çabayla kendini kurtardı ve korunmak için mutfaktan ekmek bıçağını aldı. Ancak üvey oğlu yine saldırınca, karnından bıçakladı.
Üvey oğlu yere düştüğü sırada kızı M. uyandı ve annesinin yanına koştu. Bıçak darbesinden sonra yerinden doğrulan üvey oğlu, “Sizi öldüreceğim” diyerek yatağın altında içinde 3 mermi olan tabancasını almak için odaya gitmeye kalkıştı. Bunun üzerine N.Ö. üvey oğlunu 32 bıçak darbesiyle öldürdü.
N.Ö. Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Önce müebbet hapis cezasına mahkûm oldu, ardından TCK’nın 29. maddesine göre “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli eylemin etkisi altında suç işlendiği” gerekçesiyle cezası 15 yıl hapse çevrildi.
N.Ö.’nün avukatı tarafından karar Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay, önce üvey oğlunun dayak ve tecavüz saldırısından, ardından kızını ve kendisini ölümden kurtarmak için cinayet işlemek zorunda kalan kadına hiçbir ceza verilmemesi gerektiğini bildirdi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, N.Ö.’nün durumunun TCK 27. maddesinde düzenlenen “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yargıtay, kadının derhal salıverilmesi gerektiğini de bildirdi.
Olaydan sonra tutuklanarak cezaevine konulan ve 3.5 yıldır tutuklu olan N.Ö. Yargıtay’ın kararıyla tahliye edildi.
Üvey oğlu, esrar içmiş ve alkollü bir halde evin kapısını çaldı. N.Ö. kapıyı açtıktan sonra üvey oğlunun küfürleriyle karşılaştı. Üvey oğlu, daha sonra da “Benim karım olacaksın, seni seviyorum. Bunca yıl senin için evlenmedim ve babamın ölümünü bekledim. Senin kızını da sinkaf ederim” diye bağırdı.
Habertürk’ün haberine göre üvey oğlu, daha sonra da N.Ö.’nün üzerine atlayarak burnuna yumruk attı. N.Ö.’nün burnu kırılmasına rağmen vurmaya devam etti. Ardından da tecavüz etmeye kalkıştı. N.Ö. bir çabayla kendini kurtardı ve korunmak için mutfaktan ekmek bıçağını aldı. Ancak üvey oğlu yine saldırınca, karnından bıçakladı.
Üvey oğlu yere düştüğü sırada kızı M. uyandı ve annesinin yanına koştu. Bıçak darbesinden sonra yerinden doğrulan üvey oğlu, “Sizi öldüreceğim” diyerek yatağın altında içinde 3 mermi olan tabancasını almak için odaya gitmeye kalkıştı. Bunun üzerine N.Ö. üvey oğlunu 32 bıçak darbesiyle öldürdü.
N.Ö. Beyoğlu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. Önce müebbet hapis cezasına mahkûm oldu, ardından TCK’nın 29. maddesine göre “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli eylemin etkisi altında suç işlendiği” gerekçesiyle cezası 15 yıl hapse çevrildi.
N.Ö.’nün avukatı tarafından karar Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay, önce üvey oğlunun dayak ve tecavüz saldırısından, ardından kızını ve kendisini ölümden kurtarmak için cinayet işlemek zorunda kalan kadına hiçbir ceza verilmemesi gerektiğini bildirdi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, N.Ö.’nün durumunun TCK 27. maddesinde düzenlenen “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez” hükmü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Yargıtay, kadının derhal salıverilmesi gerektiğini de bildirdi.
Olaydan sonra tutuklanarak cezaevine konulan ve 3.5 yıldır tutuklu olan N.Ö. Yargıtay’ın kararıyla tahliye edildi.