Roma Katolik Kilisesi'nin lideri Papa 16. Benediktus, Ortadoğu'daki pek çok ülkede din özgürlüğünün sadece ibadet özgürlüğü biçiminde algılandığını söyledi.
Papa 16. Benediktus, Ortadoğu'daki Hıristiyanların sorunlarını ele almak üzere Vatikan'da düzenlenen sinod toplantısının kapanış ayininde verdiği vaazda, "Ortadoğu'da din özgürlüğü alanı daraltılmış durumda. Din özgürlüğü, Müslüman-Hıristiyan diyaloğunda tartışılacak konulardan biri olabilir" dedi.
Zaman gazetesinin haberine göre, Alman Papa 16. Benediktus, Ortadoğu'da nice zamandır devam eden çatışmalar, savaşlar, şiddet ve terörün bölgedeki Hristiyan azınlıkları da olumsuz etkilediğine işaretle, şu konulara dikkati çekti:
"Ortadoğu'da barışın sağlanması gerekiyor. Barış, iyi niyetli insanların, çatışmalara çözüm arayan devletler başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası kurumların çabalarının ürünü olmasının yanı sıra Tanrı'nın bir lütfudur. Barışın yokluğu karşısında asla teslim olmamalıyız. Barış mümkündür. Barış elzemdir. Barış insan ve de toplumun onurlu bir yaşam sürebilmesinin temel şartıdır. Barış, Ortadoğu'dan göçü engelleyebilecek en iyi çaredir."
Papa 16. Benediktus, Katolik Kilisesi'nin Ortadoğu'da yaşayan kardinaller, patrikler, başpiskoposlar ve piskoposlarının katılımıyla düzenlenen iki haftalık toplantının kapanışında, Hristiyanların bölge ülkelerinde bir azınlık olmalarına karşın yaşadıkları topluma önemli katkılar sağlayabileceklerini söyledi.
"Hıristiyanların topluma sunabilecekleri bir diğer katkı da, temel insan haklarından biri olan ve her devletin sürekli saygı göstermesi gereken, gerçek anlamdaki din ve vicdan özgürlüğünü özendirmektir" diyen Papa 16. Benediktus, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortadoğu'da pek çok ülkede ibadet özgürlüğü bulunsa da, din özgürlüğünün alanı ise çoğu kez oldukça daraltılmış durumdadır. Muhtelif dini cemaatlerin üyelerinin dinlerini gerçek anlamda yaşama ve dile getirme özgürlüklerini güvence altına almak için söz konusu özgürlük alanını genişletmek elzemdir. Bu mesele, sinoda katılan pederlerin aciliyet ve faydasına değindikleri Hristiyan-Müslüman diyaloğunun konularından biri olması pekala mümkündür."
Roma Katolik Kilisesi'nin lideri, Ortadoğu'da görev yapan 117 din adamının katıldığı toplantının kapanışında verdiği vaazda, "bölgede zor koşullarda yaşayan Hıristiyanlar için duacı olduğunu" belirtti.
Papa 16. Benediktus, Ortadoğu'daki Hıristiyanların sorunlarını ele almak üzere Vatikan'da düzenlenen sinod toplantısının kapanış ayininde verdiği vaazda, "Ortadoğu'da din özgürlüğü alanı daraltılmış durumda. Din özgürlüğü, Müslüman-Hıristiyan diyaloğunda tartışılacak konulardan biri olabilir" dedi.
Zaman gazetesinin haberine göre, Alman Papa 16. Benediktus, Ortadoğu'da nice zamandır devam eden çatışmalar, savaşlar, şiddet ve terörün bölgedeki Hristiyan azınlıkları da olumsuz etkilediğine işaretle, şu konulara dikkati çekti:
"Ortadoğu'da barışın sağlanması gerekiyor. Barış, iyi niyetli insanların, çatışmalara çözüm arayan devletler başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası kurumların çabalarının ürünü olmasının yanı sıra Tanrı'nın bir lütfudur. Barışın yokluğu karşısında asla teslim olmamalıyız. Barış mümkündür. Barış elzemdir. Barış insan ve de toplumun onurlu bir yaşam sürebilmesinin temel şartıdır. Barış, Ortadoğu'dan göçü engelleyebilecek en iyi çaredir."
Papa 16. Benediktus, Katolik Kilisesi'nin Ortadoğu'da yaşayan kardinaller, patrikler, başpiskoposlar ve piskoposlarının katılımıyla düzenlenen iki haftalık toplantının kapanışında, Hristiyanların bölge ülkelerinde bir azınlık olmalarına karşın yaşadıkları topluma önemli katkılar sağlayabileceklerini söyledi.
"Hıristiyanların topluma sunabilecekleri bir diğer katkı da, temel insan haklarından biri olan ve her devletin sürekli saygı göstermesi gereken, gerçek anlamdaki din ve vicdan özgürlüğünü özendirmektir" diyen Papa 16. Benediktus, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ortadoğu'da pek çok ülkede ibadet özgürlüğü bulunsa da, din özgürlüğünün alanı ise çoğu kez oldukça daraltılmış durumdadır. Muhtelif dini cemaatlerin üyelerinin dinlerini gerçek anlamda yaşama ve dile getirme özgürlüklerini güvence altına almak için söz konusu özgürlük alanını genişletmek elzemdir. Bu mesele, sinoda katılan pederlerin aciliyet ve faydasına değindikleri Hristiyan-Müslüman diyaloğunun konularından biri olması pekala mümkündür."
Roma Katolik Kilisesi'nin lideri, Ortadoğu'da görev yapan 117 din adamının katıldığı toplantının kapanışında verdiği vaazda, "bölgede zor koşullarda yaşayan Hıristiyanlar için duacı olduğunu" belirtti.