18 yaşındaki Cemali Değercan ayrı evde yaşayan ağabeyinin yanına taşınmak istedi. Giderken diğer erkek kardeşine ait dizüstü bilgisayarı da götüreceğini söyledi. Bunun üzerine aile içinde tartışma yaşandı.
Yaşananları Baba Cemalettin Değercan şöyle anlattı:
"Ben banyoya girmiştim. Oğlum polis çağırmış, eve 4 polis geldi. Polisler oğlumdan dizüstü bilgisayarı bırakmasını istedi. Vermeyince eve iki polis daha geldi. Gelen polisler oğlumu kelepçeleyerek dışarı çıkardı. Çimlerin üstüne yatırdıkları oğluma acımasızca yumruk atmaya başladılar. Oğlum acıyla bağırken, ben polislere müdahale etmek istedim. Beni de tartakladılar. Çağrılan ambulans, yüzü gözü kan içinde kalan oğlumu hastaneye kaldırdı. Şimdi o polislere dava açacağız"
Polislerden dayak yemeden önce, cebindeki cep telefonunun ses alma programını açtığını anlatan Cemali Değercan ise, "Polisler bana vurdukça bağırdım. Acımasızca davrandılar. Yüzüm gözüm kan içinde kaldı. Polislerden davacı olacağım" dedi.
Olay, Alman televizyonunda ve yazı basında yer alırken, Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya konuyu araştırdıklarını söyledi.
Yaşananları Baba Cemalettin Değercan şöyle anlattı:
"Ben banyoya girmiştim. Oğlum polis çağırmış, eve 4 polis geldi. Polisler oğlumdan dizüstü bilgisayarı bırakmasını istedi. Vermeyince eve iki polis daha geldi. Gelen polisler oğlumu kelepçeleyerek dışarı çıkardı. Çimlerin üstüne yatırdıkları oğluma acımasızca yumruk atmaya başladılar. Oğlum acıyla bağırken, ben polislere müdahale etmek istedim. Beni de tartakladılar. Çağrılan ambulans, yüzü gözü kan içinde kalan oğlumu hastaneye kaldırdı. Şimdi o polislere dava açacağız"
Polislerden dayak yemeden önce, cebindeki cep telefonunun ses alma programını açtığını anlatan Cemali Değercan ise, "Polisler bana vurdukça bağırdım. Acımasızca davrandılar. Yüzüm gözüm kan içinde kaldı. Polislerden davacı olacağım" dedi.
Olay, Alman televizyonunda ve yazı basında yer alırken, Nürnberg Başkonsolosu Asip Kaya konuyu araştırdıklarını söyledi.