Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği'yle üyelik müzakerelerini sürdüren bir ülke olarak Türkiye'de demokrasinin kesintiye uğramasının artık mümkün olmadığını söyledi.
Amerikan Newsweek dergisine konuşan Gül, Türkiye'nin Batıdan uzaklaştığı yönündeki eleştirilere, "Türkiye tek yönlü bir dış politika izlemeyemez" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Amerikan Newsweek dergisine verdiği mülakatta Balyoz darbe planına ilişkin soru üzerine, Türkiye'de darbelerin artık geride kaldığını söyledi.
Gül şunları kaydetti:
"Türk siyasi yaşamına baktığımızda müdahaleler olduğunu görürüz. Ama tüm bunlar tarih oldu. Şimdi yaşanması mümkün değil. Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerine başladı. Bu, Türkiye'nin demokratik sistemin kurallarına uyması gerektiği anlamına geliyor. Bu kriterleri yerine getirmeye çalışan bir ülkede demokrasinin kesintiye uğraması mümkün değil. Tabii ki büyük kurumlarda daima yanlış yapan kişiler olabilir."
Gül'e üst düzey askeri yetkililerin tutuklanmasının AKP ve ordu arasındaki çatışmanın bir parçası olup olmadığı da soruldu. Gül bu soruya şöyle cevap verdi:
"Tüm olay yanlış anlaşılıyor. Türkiye'nin seçilmiş bir hükümeti, bir anayasası, bağımsız mahkemeleri ve savcıları var. Anayasaya göre kuvvetler ayrılığı var. Birisinin kanunları ihlal edip etmediğine, mahkemeler karar vermek zorundadır. Bu ordu ve bir parti arasındaki mücadele değil."
LAİKLİĞİN ANLAMINI TARTIŞMAYI SÜRDÜRÜYORUZ
Cumhurbaşkanı Gül, laiklik tartışmalarına da değindi:
"Devletimizin temeli demokratik ve laik değerlere dayanıyor. Devlet ve din işleri birbirinden ayrı. Ben de bu ayrıma güçlü bir şekilde inanıyorum. Laiklik teriminin anlamı ve nasıl uygulanması gerektiği konusunu ise hala derinlemesine tartışmayı sürdürüyoruz."
Amerikan Newsweek dergisine konuşan Gül, Türkiye'nin Batıdan uzaklaştığı yönündeki eleştirilere, "Türkiye tek yönlü bir dış politika izlemeyemez" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Gül, Amerikan Newsweek dergisine verdiği mülakatta Balyoz darbe planına ilişkin soru üzerine, Türkiye'de darbelerin artık geride kaldığını söyledi.
Gül şunları kaydetti:
"Türk siyasi yaşamına baktığımızda müdahaleler olduğunu görürüz. Ama tüm bunlar tarih oldu. Şimdi yaşanması mümkün değil. Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerine başladı. Bu, Türkiye'nin demokratik sistemin kurallarına uyması gerektiği anlamına geliyor. Bu kriterleri yerine getirmeye çalışan bir ülkede demokrasinin kesintiye uğraması mümkün değil. Tabii ki büyük kurumlarda daima yanlış yapan kişiler olabilir."
Gül'e üst düzey askeri yetkililerin tutuklanmasının AKP ve ordu arasındaki çatışmanın bir parçası olup olmadığı da soruldu. Gül bu soruya şöyle cevap verdi:
"Tüm olay yanlış anlaşılıyor. Türkiye'nin seçilmiş bir hükümeti, bir anayasası, bağımsız mahkemeleri ve savcıları var. Anayasaya göre kuvvetler ayrılığı var. Birisinin kanunları ihlal edip etmediğine, mahkemeler karar vermek zorundadır. Bu ordu ve bir parti arasındaki mücadele değil."
LAİKLİĞİN ANLAMINI TARTIŞMAYI SÜRDÜRÜYORUZ
Cumhurbaşkanı Gül, laiklik tartışmalarına da değindi:
"Devletimizin temeli demokratik ve laik değerlere dayanıyor. Devlet ve din işleri birbirinden ayrı. Ben de bu ayrıma güçlü bir şekilde inanıyorum. Laiklik teriminin anlamı ve nasıl uygulanması gerektiği konusunu ise hala derinlemesine tartışmayı sürdürüyoruz."