Bitez Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği ve Mavi Yol Girişimi üyesi yaklaşık 40 kişi, tarihi Gara Kilisesi'nin bulunduğu Balcılar Mevkisi'nde toplandı.
Ayşe Doğançay, tabanı yunus ve kılıç balığı motifli mozaiklerle kaplı kilisenin erken Bizans dönemine ait bin 400 yıllık olduğunu söyledi.
Mimari niteliği ve eşsiz taban mozaikleri dolayısıyla önemli kültür varlıklarından olan kilisenin geleceğe taşınması gerektiğini belirten Doğançay, şöyle konuştu:
''Yıllardır üzerinde önemle araştırmalar yaptığımız ve korumaya çalıştığımız bin 400 yıllık kilise, yetkili makamlara yaptığımız tüm istek ve uyarılara rağmen koruma altına alınmamış, verilen sözler yapılan restorasyon projeleri uygulamaya konulmamış, değer bilmezliğin ve umursamazlığın sonucunda yok olmaya bırakılmıştır. Bu eser koruma altına alınmalı ve bugüne dek terk edilmişliğin izlerini silmek için gerekli bakım ve onarımlar gecikmeksizin yapılmalıdır.''
Kilisenin bulunduğu arazinin ortaklarından Ömer Fırat Özbaşar ise kilisenin restore edilerek turizme kazandırılması için 2007'de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na müracaat ettiklerini belirtti.
Bugüne kadar konuyla ilgili bir gelişme olmadığına aktaran Özbaşar, ''Restorasyon için bakanlıktan para bekliyoruz. Kilisenin içine restorasyon dışında bir şey yapamayız. Kilise restore edildikten sonra ibadetini yapmak isteyen gelir yapar ve gider'' dedi.
Yaklaşık 17 yıldır Bitez'de yaşayan Alman vatandaşı Karlheinz Klüter, tarihi kilisenin mutlaka restore edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Avustralya vatandaşı Cris Drum Berkaya da Gara Kilisesi'ni Bodrumda çok az kişinin bildiğini ifade ederek, ''Bölgedeki tarihi yapıları çok iyi öğrenmeli ve onlara sahip çıkmalıyız'' dedi.
Ayşe Doğançay, tabanı yunus ve kılıç balığı motifli mozaiklerle kaplı kilisenin erken Bizans dönemine ait bin 400 yıllık olduğunu söyledi.
Mimari niteliği ve eşsiz taban mozaikleri dolayısıyla önemli kültür varlıklarından olan kilisenin geleceğe taşınması gerektiğini belirten Doğançay, şöyle konuştu:
''Yıllardır üzerinde önemle araştırmalar yaptığımız ve korumaya çalıştığımız bin 400 yıllık kilise, yetkili makamlara yaptığımız tüm istek ve uyarılara rağmen koruma altına alınmamış, verilen sözler yapılan restorasyon projeleri uygulamaya konulmamış, değer bilmezliğin ve umursamazlığın sonucunda yok olmaya bırakılmıştır. Bu eser koruma altına alınmalı ve bugüne dek terk edilmişliğin izlerini silmek için gerekli bakım ve onarımlar gecikmeksizin yapılmalıdır.''
Kilisenin bulunduğu arazinin ortaklarından Ömer Fırat Özbaşar ise kilisenin restore edilerek turizme kazandırılması için 2007'de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na müracaat ettiklerini belirtti.
Bugüne kadar konuyla ilgili bir gelişme olmadığına aktaran Özbaşar, ''Restorasyon için bakanlıktan para bekliyoruz. Kilisenin içine restorasyon dışında bir şey yapamayız. Kilise restore edildikten sonra ibadetini yapmak isteyen gelir yapar ve gider'' dedi.
Yaklaşık 17 yıldır Bitez'de yaşayan Alman vatandaşı Karlheinz Klüter, tarihi kilisenin mutlaka restore edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Avustralya vatandaşı Cris Drum Berkaya da Gara Kilisesi'ni Bodrumda çok az kişinin bildiğini ifade ederek, ''Bölgedeki tarihi yapıları çok iyi öğrenmeli ve onlara sahip çıkmalıyız'' dedi.