Soyunun tükendiği düşünülüyordu: Avustralya'ya özgü fare 150 yıl sonra tekrar ortaya çıktı
Bilim insanları, 150 yıldan daha uzun bir süre önce yok olduğu düşünülen soyu tükenmiş bir yerli farenin Batı Avustralya açıklarındaki adalarda yeniden ortaya çıktığını keşfetti. Ancak, araştırmacılar, gelişme sevindirici olsa da Gould's faresi olarak adlandırılan canlının popülasyonunun, istilacı türler ve küresel ısınma nedeniyle hala tehlikede olduğunu söyledi.
Haberler ntv.com.tr 29.06.2021 - 15:23 Son Güncelleme : 29.06.2021 - 15:24
-
Araştırmacılar, Avrupalıların Avustralya'ya gelişinden bu yana yerli türlerideki azalmayı incelemek için sekiz soyu tükenmiş kemirgenden ve onların yaşayan 42 akrabasından alınan DNA örneklerini karşılaştırdı.
Sonuçlar, “soyu tükenmiş” Gould's faresinin Avustralya’nın batı kıyılarındaki birkaç küçük adada bulunan "Shark Bay "faresinden ayırt edilemez olduğunu gösterdi.
-
-
Avustralya Ulusal Üniversitesi’nden evrim biyoloğu Emily Roycroft, "Bu türün dirilişi, orantısız bir şekilde yüksek oranda yerli kemirgen neslinin tükenmesi karşısında iyi haberler getiriyor” dedi.
-
AVUSTRALYA'DA KAYBOLAN TÜRLERİN YÜZDE 41'İNİ FARELER OLUŞTURUYOR
Roycroft, 1788'de Avrupa kolonizasyonunun başlamasından bu yana nesli tükenen tüm Avustralya memelilerinin yüzde 41'ini yerli farelerin oluşturduğunu sözlerine ekledi:
"Gould's faresinin hala etrafta olması heyecan verici, ancak anakaradan kayboldu. Bu türün, Avustralya'ya dağılmak yerine, sadece Batı Avustralya'daki açık deniz adalarında hayatta kalması sürecin ne kadar hızlı değiştiğini gösteriyor" dedi.
-
-
BÜYÜK BİR POPÜLASYON ÇÖKÜŞÜ
Yeni Güney Galler (NSW) çevre departmanına göre, Gould's faresi (Pseudomys gouldii), Avustralya'nın doğu iç kesimlerinde Avrupa yerleşiminden önce oldukça yaygındı.
-
İngiliz ornitolog John Gould'un eşi Elizabeth'in adını aldı ve 1840'lardan sonra, kıtaya Avrupa’dan getirilen kediler nedeniyle hızla ortadan kayboldu.
-
-
Genellikle çalıların altına 15 santimetre derinliğinde yuvalar kazan farenin, oldukça sosyal olduğu ve küçük aile gruplarında yaşadığı aktarıldı.
Çalışmanın tüm bulguları, ABD Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda (PNAS) yayımlandı.