Tarih tekerrür ediyor: Taş Devri'nin Venedik'inin yok oluşunun gizemi çözüldü

UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki Çin'in antik Liangzhu kentinin 4 bin 300 yıl önce neden aniden yok olduğu uzun süre boyunca gizemini korudu. Gelişmiş su kanallarına, baraj sistemlerine ve geniş tarım topraklarına sahip dünyanın ilk gelişmiş medeniyetlerden biri olan bu kentin çöküşünün gizemi çözüldü. Orta Çağ'ın Venedik'i olarak da anılan bu şehrin, iklim değişikliğinden kaynaklanan aşırı seller nedeniyle tarihten silindiği keşfedildi. Bilim insanları, tarihin tekerrür ettiği konusunda uyarı yaparak, küresel ısınmaya karşı önlem almaya çağırdı. 

• 1

  Yeni bir araştırmaya göre, ani yoğun muson yağmurlarının tetiklediği "büyük seller", yaklaşık 4 bin 300 yıl önce Yangtze nehri deltası boyunca Liangzhu ve diğer Taş Devri Çin kültürlerinin çöküşüne yol açtı.

• 2

  GELİŞMİŞ BİR TEKNOLOJİYE SAHİP EN EKSİ MEDENİYETLERDEN

  Şanghay'ın yaklaşık 160 km güneybatısındaki Liangzhu keşif sahası, ayrıntılı bir su yönetim sistemine sahip gelişmiş bir antik şehre ve Çin'deki büyük hidrolik mühendislik yapılarının bilinen en eski kullanımına ev sahipliği yapıyordu. 

• 3

  Daha önceki arkeolojik araştırmalar, bu duvarlı şehrin, yıl boyunca geniş kapsamlı tarım ürünlerinin yetiştirilmesini mümkün kılan, gezilebilir kanallar, barajlar ve su rezervuarlarından oluşan bir sisteme sahip olduğunu gösterdi.

• 4

  UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ'NDE

  Bununla birlikte, 2019 yılında UNESCO  Dünya Mirası Alanı ilan edilen Liangzhu antik kenti, insan uygarlığı tarihinde su altyapısına dayalı son derece gelişmiş toplulukların ilk örneklerinden birini oluşturuyor.

• 5

  Kentin kalıntıları da, özellikle tarım ve su ürünleri yetiştiriciliğinde, kültürel ve teknolojik olarak o dönem için gelişmiş olduğuna dair kanıtlar sağlıyor.

• 6

  GİZEMLİ BİR ŞEKİLDE TERK EDİLDİ

  Ancak, Orta Çağ’ın Venedik’i olarak da anılan bu kent, gizemli bir şekilde 4 bin 300 yıl önce terk edildi.  

• 7

  Science Advances adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni çalışmada, bilim insanları , damlataşlar gibi jeolojik örneklerdeki antik iklim kayıtlarının yanı sıra siteden alınan arkeolojik verileri değerlendirdi.

• 8

  Ardından, Liangzhu kültürünün "4 bin 345 ± 32 ve 4 bin 324 ± 30 yıl önce yaşanan  kısa ve anormal yağışlı dönem içinde" çöktüğü keşfedildi.

• 9

  Bilim insanları, ayrıca  bölgenin antik iklim tarihini yeniden inşa etmek için, kazı alanının güneybatısında bulunan iki mağara Shennong ve Jiulong'dan dikit adı verilen mağara kayaçlarından örnekler aldı.

  Araştırmacılar,  dikit örnekleri üzerinde yaptıkları analizlere dayanarak, bölgede yaklaşık 4 bin 300 yıl önce aşırı yağışlı bir dönemin yaşandığını söyledi. 

• 10

  Avusturya'daki Innsbruck Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Christoph Spötl, "Bu mağaralar yıllardır iyi araştırılıyor. Yangtze deltası ve dikitleri, arkeolojik bulgulara göre yaklaşık 4 bin 300 yıl önce meydana gelen Liangzhu kültürünün çöküş zamanına dair kesin kanıtlar sağlıyor.  Güneydoğu Asya musonundan etkilenen aynı bölgede bulunuyorlar” dedi.

• 11

  İNSANİ NEDENLERE DAİR HİÇBİR KANIT YOK

  Spötl, sözlerine şöyle devam etti:

   "Korunmuş kalıntılar üzerinde, gelişmiş uygarlığın ölümü ile Yangtze Nehri'nin taşkınları veya Doğu Çin Denizi'nden gelen taşkınlar arasında olası bir bağlantıya işaret eden ince bir kil tabakası bulundu. Savaş benzeri çatışmalar gibi insani nedenlere dair hiçbir kanıt bulunamadı.”

• 12

  Sonuç olarak araştırmacılar, anormal muson yağmurlarının, Yangtze ve çevresinde, zamanının gelişmiş  barajlarnın ve kanallarının bile dayanamayacağı şiddetli sel baskınlarına yol açmış olabileceğine inandıklarını açıkladı. Bu durum ise  Liangzhu Şehri'ni yok etti ve insanları kaçmaya zorladı. 

• 13

  Çalışmanın yazarları, "Mağaralardan alınan jeolojik veriler, bölgedeki aşırı nemli iklim koşullarının 300 yıl daha aralıklı olarak devam ettiğini gösteriyor" diye ekledi.

  Öte yandan yeni çalışmanın bulguları, kentin büyük çaplı sel ve su baskınlarından sonra terk edildiği hipotezini desteklerken, araştırmacılar medeniyetin çöküş nedenini doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.