Spermi olmayan erkeğe baba olma umudu (Round Spermatid Enjeksiyonu alternatifi)

Kısırlık sorunu yaşayan erkeklerin baba olmaları için mikro-TESE yönteminde, olgun spermler bulunarak yumurtalar döllenebiliyor ancak hiç olgun spermi bulunmayan erkekler çocuk sahibi olamıyor. Son yıllarda kullanılan “Round Spermatid Enjeksiyonu” yani ROSI yöntemi ise spermi bulunmadığı için baba olamayan erkeklere yeni bir şans tanıyor. HABER: TÜLAY KARABAĞ tulay.karabag@ntv.com.tr

• 1

  Azospermi, yani meni örneğinde hiç sperm olmaması durumu, önemli kısırlık nedenleri arasında yer alıyor.

• 2

  Azospermi tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilmiş yeni tekniklerin başında “round spermatid enjeksiyonu” yani ROSI yönteminin geldiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Timur Gürgan, ntv.com.tr’ye yaptığı açıklamada, Antalya’da bugün başlayan Dünya Tüp Bebek Kongresinin önemli başlıklarından birinin de bu yöntem olduğunu söyledi.

• 3

  Dr. Gürgan’ın bahsettiği ROSI tekniği aslında yeni değil, ancak tekniğin yeni uygulanış şekli ile hem döllenme hem de gebelik oranlarında artış gözlendi.

• 4

  YÜZDE 60'LIK DÖLLENME ORANI SAĞLANDI

  “Son yıllarda tüp bebek tedavisindeki en önemli yeniliklerden biri, azospermisi olan çiftlerde round sperm injeksiyonu ile gebelikler elde edilmesidir” şeklinde konuşan Dr. Gürgan, Japonya’dan Prof. Dr. Atsushi Tanaka’nın, kongrede bu konudaki çalışmasını sunacağını belirtti, “Dünyanın saygın bilim dergilerinden PNAS’da ilk sonuçları 2015’de yayımlanan bu çalışma oldukça umut vadediyor” dedi.

• 5

  Yöntemle yüzde 60'lık bir döllenme oranı elde edilebildiğini aktaran ve aynı zamanda kongrenin başkanı olan Prof. Gürgan, Dr. Tanaka’nın çalışmasıyla ilgili detayları şöyle anlattı:

• 6

  SPERMİ OLMAYAN ERKEK DE BABA OLABİLİR

  “Dr. Tanaka’nın daha önce yayınını yaptığı çalışmanın son verileri ve gelişmeleri bu kongrede açıklanacak. Bu çalışmanın sonuçlarına göre toplamda 86 kadından elde edilmiş 734 yumurtada round spermler kullanılarak yaklaşık % 60’lık bir döllenme oranı elde edilmiştir. Geliştirilen embriyoların transfer edilmesiyle yaklaşık % 20 gebelik oranı yakalanmıştır. Bu gebeliklerin sonucunda ise 12 canlı, sağlıklı ve herhangi bir genetik rahatsızlığı olmayan bebek dünyaya gelmiştir.

• 7

  “ÖNEMLİ BİR GELİŞMEYİ MÜJDELEMEYİ UMUT EDİYORUZ”

  Prof. Tanaka, bu çalışmanın başarılı olmasını, mikroskop altında tanınması son derece zor olan round spermlerin, embriyologlar tarafından tanınabilmesine bağlamıştır. Ekibimizden Dr. Halil Ruso tarafından Tanaka grubu ile ilk çalışmalarımız başlatılmış ve ülkemizde de ROSİ uygulaması ile genetik yapısı normal ilk döllenme sağlanmıştır. Yıl sonuna kadar bu konuda önemli bir gelişmeyi müjdelemeyi umut ediyoruz.”

• 8

  SPERM DETOKSU İLE EN İYİ SPERM SEÇİLİYOR

  “Sperm seçimi”, kısırlık tedavisinin etkinliği ve başarısı açısından kritik öneme sahip konulardan biri. Bu noktada devreye giren sperm detoksu ile işe yaramayan ya da bebekte hastalık yapabilecek kötü spermler ayıklanıyor, en sağlıklı ve DNA hasarı içermeyen spermler döllenmeye tabi tutuluyor.

• 9

  SPERM YAPISINI NELER BOZUYOR?

  Dr. Gürgan, “en iyi spermi” seçmede rol oynayan sperm detoksunun da kongrede konuşulacağına dikkat çekerek şunları söyledi:

• 10

  “İlerlemiş erkek yaşı, kötü beslenme alışkanlığı, çevresel faktörler, şişmanlık, artmış yorgunluk, uykusuzluk, stres, sigara ve alkol  kullanımı  spermin yumurtayı dölleme kabiliyetini  düşürür. Bu faktörler spermlerde reaktif oksijen türleri (ROS)  denilen maddeleri arttırarak  hücresel mekanizmalarını bozar. Belirli bir değerin üstündeki ROS aktivitesi spermin DNA’sında hatırı sayılır bir zarara sebep olur ve sperm DNA’sında kopmalara yol açar. Sperm detoks programı ile bu hasar azaltılabilir. Mikro akışkan çip ve polarize mikroskop ile spermlerin ikili  ayrıştırma tekniği ve sperm  detoks programı birlikte kullanılarak başarılı sonuçlar elde edilmektedir.”

• 11

  DÜNYA NEDEN KISIRLAŞIYOR?

  Toplumdaki kısırlık oranının yaklaşık % 15 olduğunu belirten Dr. Gürgan’ın verdiği bilgilere göre kısırlık, hem dünyada hem de Türkiye’de giderek artıyor. Bu artıştaki en önemli etkenler ise, evlenme yaşının gecikmesi, obezite,  GDO’lu ve katkı maddeli gıdalar, sigara, alkol, toksinlere maruz kalma, cinsel fonksiyon bozuklukları, iklim değişikleri, bilgisayar ve sosyal medya gibi uyaranların fazlalaşmasıyla cinsel temas sıklığının azalması ve çağın en önemli problemlerinden biri olan stres katsayısının artması.

• 12