İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yıldız, yeni bir yöntem olarak uygulanan "dondurma tedavi"sinin (cryoablation) atriyal fibrilasyon hastalarında kısa sürede iyileşme sağlayabildiğini ifade etti.
Yıldız, klinik uygulamada en sık görülen ve hastaneye yatış nedenleri arasında da en başta yer alan, önemli bir ritim bozukluğu olan atriyal fibrilasyonun, görülme sıklığının ilerleyen yaşla arttığını kaydetti.
Hastalığın kontrol altında tutulmasının çok önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yıldız, soruna bağlı olarak genel iyilik hali ve yaşam kalitesinin bozulduğunu aktardı.
Yıldız, hastalarda özellikle beyin damarı tıkanıklığına bağlı inme olmak üzere sistemik emboli, konjestif kalp yetersizliği ve kardiyomiyopati gibi yaşamı tehdit eden ciddi komplikasyonlar görülebileceğini vurgulayarak, bu komplikasyonların önlenmesi amacıyla yapılabilecek tedavilerin uzun süreli ve yüksek maliyette olduğunu bildirdi.
"YÖNTEMLE KOMPLİKASYON RİSKİ DE AZALIYOR"
Prof. Dr. Yıldız, yöntemin, kalp kapak hastalıkları gibi yapısal kalp hastalığı bulunmayan, nöbetler halinde çarpıntı şikayetleri olan, sol kalp kulakçığı boyutları çok artmamış genç hasta grubunda da yüksek başarı oranlarıyla uygulanabildiğini kaydetti.
İşlem süresinin nispeten kısa olup, hastanın daha az radyasyona ve komplikasyona maruz kaldığını ve hastaneden operasyondan sonraki gün taburcu olabildiğini aktaran Yıldız, "Yöntemle, genellikle önemli ek başka bir hastalığı olmayan kişilerden daha başarılı sonuçlar alınıyor. İlaçlara rağmen cevap alamadığımız hastalarda biz bu yöntemi uyguluyoruz. Bu hasta gruplarında başarı şansı oldukça yüksek oluyor. Tedavide kalp kapak hastalığı, diyabet, tansiyon gibi eş hastalığı olan kişilerde başarı şansı düşebilir. Komplikasyon oranlarının da çok düşük olduğu yöntem, atriyal fibrilasyon hastalarının kısa sürede normal yaşantılarına dönmelerini sağlıyor"dedi.
Yıldız, klinik uygulamada en sık görülen ve hastaneye yatış nedenleri arasında da en başta yer alan, önemli bir ritim bozukluğu olan atriyal fibrilasyonun, görülme sıklığının ilerleyen yaşla arttığını kaydetti.
Hastalığın kontrol altında tutulmasının çok önemli olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yıldız, soruna bağlı olarak genel iyilik hali ve yaşam kalitesinin bozulduğunu aktardı.
Yıldız, hastalarda özellikle beyin damarı tıkanıklığına bağlı inme olmak üzere sistemik emboli, konjestif kalp yetersizliği ve kardiyomiyopati gibi yaşamı tehdit eden ciddi komplikasyonlar görülebileceğini vurgulayarak, bu komplikasyonların önlenmesi amacıyla yapılabilecek tedavilerin uzun süreli ve yüksek maliyette olduğunu bildirdi.
"YÖNTEMLE KOMPLİKASYON RİSKİ DE AZALIYOR"
Prof. Dr. Yıldız, yöntemin, kalp kapak hastalıkları gibi yapısal kalp hastalığı bulunmayan, nöbetler halinde çarpıntı şikayetleri olan, sol kalp kulakçığı boyutları çok artmamış genç hasta grubunda da yüksek başarı oranlarıyla uygulanabildiğini kaydetti.
İşlem süresinin nispeten kısa olup, hastanın daha az radyasyona ve komplikasyona maruz kaldığını ve hastaneden operasyondan sonraki gün taburcu olabildiğini aktaran Yıldız, "Yöntemle, genellikle önemli ek başka bir hastalığı olmayan kişilerden daha başarılı sonuçlar alınıyor. İlaçlara rağmen cevap alamadığımız hastalarda biz bu yöntemi uyguluyoruz. Bu hasta gruplarında başarı şansı oldukça yüksek oluyor. Tedavide kalp kapak hastalığı, diyabet, tansiyon gibi eş hastalığı olan kişilerde başarı şansı düşebilir. Komplikasyon oranlarının da çok düşük olduğu yöntem, atriyal fibrilasyon hastalarının kısa sürede normal yaşantılarına dönmelerini sağlıyor"dedi.
Cryoablation, kalpteki problemli bölgenin eksi 50- 65 derece arasında dondurulması işlemine verilen addır ve bu sayede çarpıntı şikayetleri önlenmiş olur.
CRYOABLASYON NASIL YAPILIR?
Cryoablasyon yönteminde öncelikle, kalbin elektriksel haritası çıkarıldıktan sonra ritim bozukluğunun olduğu bölge tespit edilir ve sorasında tıpkı anjiyo işleminde olduğu gibi kasık damarlarından bir balon yardımı ile ritim bozukluğuna sebep olan anarşik (ektopik) odakları tespit ettikten sonra eksi 50-65 derecede o bölgeler dondurularak o bölgedeki elektriksel anormal aktiviteleri ortadan kaldırana kadar uygulanan soğutma işlemidir.
Bu işlem, genel anestezi uygulanmadan ortalama bir saat kadar süren bu işlem sonrasında, hastaların yüzde 80'inde ilaç kullanmak zorunda kalmadan kalbin normal ritmine geri dönmesi sağlanabilir ve hasta ritim bozukluğunu önleyen ilaçların yan etkilerinden kurtulmuş olur. Bu işlem sonrası hastalar daha kısa sürede taburcu olur ve günlük yaşantılarına geri dönebilirler.
CRYOABLASYON NASIL YAPILIR?
Cryoablasyon yönteminde öncelikle, kalbin elektriksel haritası çıkarıldıktan sonra ritim bozukluğunun olduğu bölge tespit edilir ve sorasında tıpkı anjiyo işleminde olduğu gibi kasık damarlarından bir balon yardımı ile ritim bozukluğuna sebep olan anarşik (ektopik) odakları tespit ettikten sonra eksi 50-65 derecede o bölgeler dondurularak o bölgedeki elektriksel anormal aktiviteleri ortadan kaldırana kadar uygulanan soğutma işlemidir.
Bu işlem, genel anestezi uygulanmadan ortalama bir saat kadar süren bu işlem sonrasında, hastaların yüzde 80'inde ilaç kullanmak zorunda kalmadan kalbin normal ritmine geri dönmesi sağlanabilir ve hasta ritim bozukluğunu önleyen ilaçların yan etkilerinden kurtulmuş olur. Bu işlem sonrası hastalar daha kısa sürede taburcu olur ve günlük yaşantılarına geri dönebilirler.