Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hanım Halilova, işletmelerde kurulan tuz odalarının, Sağlık Bakanlığı tarafından denetim altında tutulması gerektiğini bildirdi.
Halilova, kaya tuzunun sağlık alanında kullanılabileceğini belirterek, tuzun son zamanlarda bronşit, üst solunum yolları hastalıklarının tedavisinde etkili olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.
Kristal tuz ortamında bulunan iyonların nefes aldıkça bronşları genişlettiğini ve oradaki şişleri yok ettiğini vurgulayan Halilova, ''Kişi, bu sayede balgamını dışarı atabiliyor. Bu yöntemin hastalığı tedavi ettiğini söyleyemeyiz. Ama en azından 3 yıl hasta ilaç kullanmak zorunda kalmaz diyebiliriz. Tuz mağaralarında insanlar, ilk 30 güne kadar günde birkaç saat bekleyerek tedavi olabilir Bu tedavi sadece mağaralarda değil, galoterapi yani tuz odalarında da mümkündür'' dedi.
DENETİM ŞART
Tuz odalarının yanlış şekilde kurulduğunda insana zarar verebileceğinin altını çizen Halilova, bazı işletmelerde solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği gerekçesiyle tuz odaları kurmaya başladığını belirtti.
Halilova, gelişi güzel tuz odası kurulmasının çok yanlış olduğuna dikkati çekerek, ''Bu odanın atmosferi ölçülmelidir. Odanın nasıl ışık alacağı ve aereseol miktarı ölçülmelidir ki insan sağlığına faydalı olsun. Tuz odaları Sağlık Bakanlığınca denetimde tutulmalı'' diye konuştu.
EN İYİSİ ÇANKIRI TUZU
Çankırı'da çıkartılan kaya tuzunda ağır metaller bulunmadığını belirten Halilova, bu tuzda yüzde 37 sodyum ve yüzde 60 klor bulunduğunu söyledi. Dünyaca ünlü Himalaya Tuzu ile Çankırı'da çıkartılan kaya tuzunu kıyaslayan Halilova, şunları kaydetti:
''Himalaya Tuzu'nda çok fazla dioksit demir var. O nedenle pembe renkte. Her şeyin bir miktarı olmalıdır. Ne çok fazla, ne de çok az olmalıdır. Buna göre en güzel tuz Çankırı Tuzu'dur. Bunda ne ağır metaller var, ne fazla demir var, ne de fazla mangan var. Tuzun en güzel şekli bu Çankırı Tuzu'dur. Türkiye'mizin tuzudur. Dışarıdan getiriyorlar, pahalı satıyorlar. İçerisinde de bir şey yok. Bu tuzların insan sağlığına bir etkisi de yoktur.''
Yurtdışında uykusuzluk, stres, astım, bronşit, egzama, sedef, kronik kulak burun boğaz gibi rahatsızlıkların tedavisinde alternatif yöntem olarak kullanılan 'tuz odaları' Türkiye'de yaygınlaşıyor.
Halilova, kaya tuzunun sağlık alanında kullanılabileceğini belirterek, tuzun son zamanlarda bronşit, üst solunum yolları hastalıklarının tedavisinde etkili olduğunun ortaya çıktığını ifade etti.
Kristal tuz ortamında bulunan iyonların nefes aldıkça bronşları genişlettiğini ve oradaki şişleri yok ettiğini vurgulayan Halilova, ''Kişi, bu sayede balgamını dışarı atabiliyor. Bu yöntemin hastalığı tedavi ettiğini söyleyemeyiz. Ama en azından 3 yıl hasta ilaç kullanmak zorunda kalmaz diyebiliriz. Tuz mağaralarında insanlar, ilk 30 güne kadar günde birkaç saat bekleyerek tedavi olabilir Bu tedavi sadece mağaralarda değil, galoterapi yani tuz odalarında da mümkündür'' dedi.
DENETİM ŞART
Tuz odalarının yanlış şekilde kurulduğunda insana zarar verebileceğinin altını çizen Halilova, bazı işletmelerde solunum yolu hastalıklarına iyi geldiği gerekçesiyle tuz odaları kurmaya başladığını belirtti.
Halilova, gelişi güzel tuz odası kurulmasının çok yanlış olduğuna dikkati çekerek, ''Bu odanın atmosferi ölçülmelidir. Odanın nasıl ışık alacağı ve aereseol miktarı ölçülmelidir ki insan sağlığına faydalı olsun. Tuz odaları Sağlık Bakanlığınca denetimde tutulmalı'' diye konuştu.
EN İYİSİ ÇANKIRI TUZU
Çankırı'da çıkartılan kaya tuzunda ağır metaller bulunmadığını belirten Halilova, bu tuzda yüzde 37 sodyum ve yüzde 60 klor bulunduğunu söyledi. Dünyaca ünlü Himalaya Tuzu ile Çankırı'da çıkartılan kaya tuzunu kıyaslayan Halilova, şunları kaydetti:
''Himalaya Tuzu'nda çok fazla dioksit demir var. O nedenle pembe renkte. Her şeyin bir miktarı olmalıdır. Ne çok fazla, ne de çok az olmalıdır. Buna göre en güzel tuz Çankırı Tuzu'dur. Bunda ne ağır metaller var, ne fazla demir var, ne de fazla mangan var. Tuzun en güzel şekli bu Çankırı Tuzu'dur. Türkiye'mizin tuzudur. Dışarıdan getiriyorlar, pahalı satıyorlar. İçerisinde de bir şey yok. Bu tuzların insan sağlığına bir etkisi de yoktur.''
Yurtdışında uykusuzluk, stres, astım, bronşit, egzama, sedef, kronik kulak burun boğaz gibi rahatsızlıkların tedavisinde alternatif yöntem olarak kullanılan 'tuz odaları' Türkiye'de yaygınlaşıyor.