İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
17’nci Mersin Uluslararası Müzik Festivali 14 Nisan Cumartesi günü saat 20.00’de Kültür Merkezi Opera Sahnesi’nde başlıyor. Festivalin açılış konserinde Soprano Pumeza Matshikiza, şef Antonio Pırolli yönetimindeki Mersin Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde sahneye çıkacak. Konserde Murat Karahan da solist olarak yer alarak.
Decca Classics sanatçısı olarak çıkardığı albümlerde opera repertuarının vazgeçilmezlerinden Afrika ezgilerine kadar geniş bir yelpazede eserler seslendiren Pumeza ‘Günümüzün en heyecan verici yeni operatik seslerinden' biri olarak tanımlanıyor. Sanatçı geçen sezonlarda Mimì (La Bohème), Micaela (Carmen), Susanna (Figaro’nun Düğünü), Zerlina (Don Giovanni) ve Pamina (Sihirli Flüt) rolleriyle opera severlerin beğenisini topladı.
Aynı zamanda Stuttgart Devlet Operası solist sanatçısı olan Pumeza, küçük yaşlarda koro müziği ve opera ile radyoda tanışarak müziğe başladığını belirterek, "Aynı zamanda Afrika şarkıları da söylüyordum. Opera aryaları söyleyecek olmak fikri beni çok heyecanlandırdı, daha sonra bu alanda eğitim almaya karar verdim. Şarkı söylemek zaten güzel olmalı, ben bir insan ölümle ilgili bir şarkı söylediği zaman bile lirik bir sunumu olması gerektiğine inanıyorum. Tabii ki Bel Canto’nun (Güzel şarkı söylemek) da doğru bir ses aralığı içinde iyi bir nefes kontrolü, cümleleri güzel bir teknikle ifade etmek gibi özellikleri var" dedi.
Dünyanın birçok yerinde konserler veren Pumeza, operanın insanın sesini kullanarak neye dönüşebileceğinin, neleri başarabileceğinin büyüsünü yansıttığını ifade ederek, "Genel olarak müzik ruhun dili. İnsanların kalplerine hitap ettiği için de her zaman büyülü kalacak. Bunun için opera müziğine aşık oldum. Bu nedenle de Rusalka ve Aida operalarında performans sergilemeyi de dört gözle bekliyorum. Rusalka’yı önümüzdeki yıl Avusturya ve Fransa’da, Aida’yı da bu yıl ya da önümüzdeki yıl İtalya’da sahneleyebilirim" diye konuştu.
Decca Classics sanatçısı olarak çıkardığı albümlerde opera repertuarının vazgeçilmezlerinden Afrika ezgilerine kadar geniş bir yelpazede eserler seslendiren Pumeza ‘Günümüzün en heyecan verici yeni operatik seslerinden' biri olarak tanımlanıyor. Sanatçı geçen sezonlarda Mimì (La Bohème), Micaela (Carmen), Susanna (Figaro’nun Düğünü), Zerlina (Don Giovanni) ve Pamina (Sihirli Flüt) rolleriyle opera severlerin beğenisini topladı.
Aynı zamanda Stuttgart Devlet Operası solist sanatçısı olan Pumeza, küçük yaşlarda koro müziği ve opera ile radyoda tanışarak müziğe başladığını belirterek, "Aynı zamanda Afrika şarkıları da söylüyordum. Opera aryaları söyleyecek olmak fikri beni çok heyecanlandırdı, daha sonra bu alanda eğitim almaya karar verdim. Şarkı söylemek zaten güzel olmalı, ben bir insan ölümle ilgili bir şarkı söylediği zaman bile lirik bir sunumu olması gerektiğine inanıyorum. Tabii ki Bel Canto’nun (Güzel şarkı söylemek) da doğru bir ses aralığı içinde iyi bir nefes kontrolü, cümleleri güzel bir teknikle ifade etmek gibi özellikleri var" dedi.
Dünyanın birçok yerinde konserler veren Pumeza, operanın insanın sesini kullanarak neye dönüşebileceğinin, neleri başarabileceğinin büyüsünü yansıttığını ifade ederek, "Genel olarak müzik ruhun dili. İnsanların kalplerine hitap ettiği için de her zaman büyülü kalacak. Bunun için opera müziğine aşık oldum. Bu nedenle de Rusalka ve Aida operalarında performans sergilemeyi de dört gözle bekliyorum. Rusalka’yı önümüzdeki yıl Avusturya ve Fransa’da, Aida’yı da bu yıl ya da önümüzdeki yıl İtalya’da sahneleyebilirim" diye konuştu.
Son albümendoe Arias'da Puccini, Catalani, Ravel, Mozart and Fauré gibi ünlü bestecilerin eserlerini seslendiren sanatçı 14 Nisan gecesi Mersinli sanatseverlerin karşısına çıkmak için sabırsızlandığını kaydederek, şunları söyledi: "14 Nisan’da ilk defa Murat Karahan’la çalışacağım. Performansımızı dört gözle bekliyorum. Ünlü arya ve düetlerden oluşan unutulmayacak bir gece olacak. Çünkü Türk dinleyicisi beni heyecanlandırıyor. Geçen yıl İstanbul’a geldim. Benim için çok özeldi. Yemekler ve Türk insanının müziğe olan ilgisi beni çok etkiledi. Türkiye’nin dünya tarihi içerisinde çok önemli bir rol oynadığını düşünüyorum. Bu özel ve tarihi ülkeyi yakında tekrar ziyaret edecek olmak harika bir duygu."