Teniste 2009 sezonu yaklaştıkça,, yeni takvimlerle ilgili tartışmalar da alevleniyor. Özellikle bayanlar turundaki belirsizlik kafaları karıştırmış durumda...
WTA yöneticileri,, 2009 takvimini belirlerken daha uzun bir boş sezon ve minimum zemin değişimi için özen gösterdi... Ancak bu hazırlıklar tenisçileri pek memnun etmedi...
Bu yıla kadar "Tier-1" ve "Tier-2" turnuvaların toplam sayısı 26 iken,, yeni sezonda bu turnuvalar, "20 premier turnuva" adı altında toplanacak... Tenisçiler ise bu 20 turnuvanın en az 10'unda oynamak zorunda olacak...
6 milyon Türk Lirası toplam para ödüllü Indian Wells,, Miami, Madrid ve Pekin turnuvaları puanı yeten her oyuncu için zorunlu hale getirildi... Bu turnuvaların altındaysa 2.8 milyon Türk Lirası toplam para ödüllü Kanada, Dubai, Roma, Cincinnati ve Tokyo yer alıyor. Oyuncular bu beş turnuvanın da en az dördüne katılmak zorunda. WTA bu uygulamayla dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan en az yedi tenisçiyi turnuvalarda karşı karşıya getirmek istiyor...
Yeni uygulamadan en olumsuz etkilenecek isimler üst düzey oyuncular olacak gibi... Zira dünya sıralamasında alt basamaklarda yer alan tenisçiler için, herhangi bir turnuva kısıtlaması öngörülmüyor. Bayanlarda asıl problem de buradan kaynaklanıyor...
Örneğin görece olarak küçük kalan turnuvalara 2'den fazla üst düzey oyuncunun katılmaması isteniyor. Bu da hangi oyuncunun hangi turnuvaya katılacağı sorusunu gündeme getiriyor...
Erkeklerde de tartışmalar yeni dünya turu puan sistemi üzerine yapılıyor. ATP tur yöneticileri daha uzun bir boş sezonu baz alarak tenisseverlerin daha kolay takip edebilecekleri bir dünya turunu bu sezon yürürlüğe koydu. Dünya turunda bazı yeni turnuvaların yanısıra değiştirilmiş puanlama sistemi ilk göze çarpan değişiklikler....
Bu sistemde Grand Slamler ve Masters turnuvalarının ardından, ATP 500 ve ATP 250 başlığı altında toplanan turnuvalar en önemli organizasyonlar olarak göze çarpıyor. Ancak bu yeni sistem birçok tenis otoritesi tarafından adil olmadığı konusunda eleştiriliyor. Eleştirilerin ortak noktasıysa, büyük turnuvalardaki puan artışının future ve challenger turnuvalarına aksettirilmediği yönünde.
Bir örnek vermek gerekirse, bu yıl bir Masters veya Grand Slam kazanan tenisçi geçen yıl verilen puanın 2 mislini hanesine yazdıracak. Buna karşın bir Future veya Challenger turnuvası kazanan tenisçi ya geçen sezonki puanın aynını ya da daha azını alacak. Bu da alttan gelen tenisçiler üst düzeye ulaşma şansını oldukça zora sokacak...
WTA yöneticileri,, 2009 takvimini belirlerken daha uzun bir boş sezon ve minimum zemin değişimi için özen gösterdi... Ancak bu hazırlıklar tenisçileri pek memnun etmedi...
Bu yıla kadar "Tier-1" ve "Tier-2" turnuvaların toplam sayısı 26 iken,, yeni sezonda bu turnuvalar, "20 premier turnuva" adı altında toplanacak... Tenisçiler ise bu 20 turnuvanın en az 10'unda oynamak zorunda olacak...
6 milyon Türk Lirası toplam para ödüllü Indian Wells,, Miami, Madrid ve Pekin turnuvaları puanı yeten her oyuncu için zorunlu hale getirildi... Bu turnuvaların altındaysa 2.8 milyon Türk Lirası toplam para ödüllü Kanada, Dubai, Roma, Cincinnati ve Tokyo yer alıyor. Oyuncular bu beş turnuvanın da en az dördüne katılmak zorunda. WTA bu uygulamayla dünya sıralamasında ilk 10'da yer alan en az yedi tenisçiyi turnuvalarda karşı karşıya getirmek istiyor...
Yeni uygulamadan en olumsuz etkilenecek isimler üst düzey oyuncular olacak gibi... Zira dünya sıralamasında alt basamaklarda yer alan tenisçiler için, herhangi bir turnuva kısıtlaması öngörülmüyor. Bayanlarda asıl problem de buradan kaynaklanıyor...
Örneğin görece olarak küçük kalan turnuvalara 2'den fazla üst düzey oyuncunun katılmaması isteniyor. Bu da hangi oyuncunun hangi turnuvaya katılacağı sorusunu gündeme getiriyor...
Erkeklerde de tartışmalar yeni dünya turu puan sistemi üzerine yapılıyor. ATP tur yöneticileri daha uzun bir boş sezonu baz alarak tenisseverlerin daha kolay takip edebilecekleri bir dünya turunu bu sezon yürürlüğe koydu. Dünya turunda bazı yeni turnuvaların yanısıra değiştirilmiş puanlama sistemi ilk göze çarpan değişiklikler....
Bu sistemde Grand Slamler ve Masters turnuvalarının ardından, ATP 500 ve ATP 250 başlığı altında toplanan turnuvalar en önemli organizasyonlar olarak göze çarpıyor. Ancak bu yeni sistem birçok tenis otoritesi tarafından adil olmadığı konusunda eleştiriliyor. Eleştirilerin ortak noktasıysa, büyük turnuvalardaki puan artışının future ve challenger turnuvalarına aksettirilmediği yönünde.
Bir örnek vermek gerekirse, bu yıl bir Masters veya Grand Slam kazanan tenisçi geçen yıl verilen puanın 2 mislini hanesine yazdıracak. Buna karşın bir Future veya Challenger turnuvası kazanan tenisçi ya geçen sezonki puanın aynını ya da daha azını alacak. Bu da alttan gelen tenisçiler üst düzeye ulaşma şansını oldukça zora sokacak...