AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Çelik haftasonu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dolmabahçe’de rektörlerle yaptığı görüşmede fikirlerini belirtmek isteyen öğrencilerle ilgili olarak, bunu ancak usulüyle yapabileceklerini belirtti.
Çelik, “DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi beni arıyarak bu gençlerin sadece görüşlerini iletmek istediklerini söyledi. Ben de kendisini madem gençleri tanıdığını, önceden bana söyleseydi benim bunun için çalışacağımı belirttim.
Öğrenciler kendi taleplerini iletmek istemişler. O gençler Başbakan’a görüşlerini iletmek isterse ben bunu görev telakki ederim. Bunun bir usulü vardır. Herkes her istediği yerde istediğini yapma hakkına sahip değil” dedi.
Çelik konuşmasından satırbaşları ise şöyle; “Sorunlar spontene halledilir. Öğrenciler bir araya gelir protesto edeler. Bunlar dünyanın her yerinde var. Bunların arasında da var. Bunu meslek edinmiş kişiler de var ve poliste kayıtları da var.
Kimi dediklerimi yanlış yazanların algı problemi var. Ben 2007 yılında üniversitede konuşma yaparken 25 kadar öğrenci protesto etmiş, beni susturmak istemişti. Ben de arkadaşları tanıdığımı bir yıl önce de beni susturmak istediklerini belirtmiştim. Bu olaya mahsuben, ‘Bu arkadaşlar aynı, montları bile aynı’ demiştim. Dediğim sadece bu olaya ilişkindir.
İsrail’den henüz gelen bir tepki yok. Sayın Başbakan’ın İsrail hakıyla, Musevilerle bir derdi yoktur. Türkiye’de Museviler vardır ve bunlar birinci sınıf vatandaşlarımızdır. Ancak İsrail hükümetini eleştirmek antiseminizm değildir.”
Çelik, “DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi beni arıyarak bu gençlerin sadece görüşlerini iletmek istediklerini söyledi. Ben de kendisini madem gençleri tanıdığını, önceden bana söyleseydi benim bunun için çalışacağımı belirttim.
Öğrenciler kendi taleplerini iletmek istemişler. O gençler Başbakan’a görüşlerini iletmek isterse ben bunu görev telakki ederim. Bunun bir usulü vardır. Herkes her istediği yerde istediğini yapma hakkına sahip değil” dedi.
Çelik konuşmasından satırbaşları ise şöyle; “Sorunlar spontene halledilir. Öğrenciler bir araya gelir protesto edeler. Bunlar dünyanın her yerinde var. Bunların arasında da var. Bunu meslek edinmiş kişiler de var ve poliste kayıtları da var.
Kimi dediklerimi yanlış yazanların algı problemi var. Ben 2007 yılında üniversitede konuşma yaparken 25 kadar öğrenci protesto etmiş, beni susturmak istemişti. Ben de arkadaşları tanıdığımı bir yıl önce de beni susturmak istediklerini belirtmiştim. Bu olaya mahsuben, ‘Bu arkadaşlar aynı, montları bile aynı’ demiştim. Dediğim sadece bu olaya ilişkindir.
İsrail’den henüz gelen bir tepki yok. Sayın Başbakan’ın İsrail hakıyla, Musevilerle bir derdi yoktur. Türkiye’de Museviler vardır ve bunlar birinci sınıf vatandaşlarımızdır. Ancak İsrail hükümetini eleştirmek antiseminizm değildir.”