Emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’un da aralarında olduğu 33’ü tutuklu 108 sanığın yargılandığı 2’nci Ergenekon davasında savunmasını yapan Hamza Demir, 25 aydır varolmayan bir örgüte üye olduğu iddiasıyla cezaevinde kaldığını belirterek, “Beni bu örgüte ne zaman, kim üye yaptıysa söyleyin bir teşekkür edeyim” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunmasını yapan Mersin Ülkü Ocakları eski İl Başkanı Hamza Demir, iddianamede dost yardımlaşmalarının dahi terör örgütü ilişkisi olarak değerlendirildiğini belirterek şunları söyledi:
“Koca terör örgütünün savcıdan başka şahidi yok mu? 25 aydır, cezaevinde kendi kendime soruyorum... Böyle bir örgüt yok. Aradım, bulamadım. Savcılar olmayan bir örgütü var etmeye çalışıyor. Boynuzlu koyun, kulaklı tavuk olmadığı gibi, böyle bir örgüt de yok. 25 aydır örgüt adına şeker gönderen de olmadı.”
Artık ’adalet’ deyince Silivri’yi hatırlayacağını ifade eden Demir, savcılık ifadesinin avukat huzurunda alınmadığını belirtti ve, “Tutuklandıktan sonra Savcı Zekeriya Öz beni tekrar çağırdı. İfademi imzalamamı istedi. Avukatsız alındığını, ne yazıldığını bilmediğimi söyledim. ‘Oğlunu da tutuklatma, imzanı at’ diye beni tehdit etti. Evladıma da birşey yapılacak korkusuyla imzaladım” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savunmasını yapan Mersin Ülkü Ocakları eski İl Başkanı Hamza Demir, iddianamede dost yardımlaşmalarının dahi terör örgütü ilişkisi olarak değerlendirildiğini belirterek şunları söyledi:
“Koca terör örgütünün savcıdan başka şahidi yok mu? 25 aydır, cezaevinde kendi kendime soruyorum... Böyle bir örgüt yok. Aradım, bulamadım. Savcılar olmayan bir örgütü var etmeye çalışıyor. Boynuzlu koyun, kulaklı tavuk olmadığı gibi, böyle bir örgüt de yok. 25 aydır örgüt adına şeker gönderen de olmadı.”
Artık ’adalet’ deyince Silivri’yi hatırlayacağını ifade eden Demir, savcılık ifadesinin avukat huzurunda alınmadığını belirtti ve, “Tutuklandıktan sonra Savcı Zekeriya Öz beni tekrar çağırdı. İfademi imzalamamı istedi. Avukatsız alındığını, ne yazıldığını bilmediğimi söyledim. ‘Oğlunu da tutuklatma, imzanı at’ diye beni tehdit etti. Evladıma da birşey yapılacak korkusuyla imzaladım” dedi.