Özgür Gündem Gazetesi ile dayanışmak için bir günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği görevinde bulunan gazeteci ve akademesyenin yargılanmasına devam ediliyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya, soruşturma aşamasında tutuklanarak 10 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi gazeteci Erol Önderoğlu katıldı.
Diğer sanıklar Ahmet Aziz Nesin ve İnan Kızılkaya duruşmaya gelmedi. Sanıkları savunmak için 15 avukat duruşmada hazır bulundu.
Fincancı, yaptığı yazılı savunmasında “Hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmiyorum. Kendimi suçlu kabul etmiyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, CMK 193 ve 223. maddedeki şartlar oluşmadığından bazı sanık savunmaları alınmadığından avukatların beraat kararı talebini reddetti.
Sanık Ahmet Aziz Nesin'in avukatı tarafından yurtdışında olduğu bildirilmesi üzerine, Nesin'i mazeretli kabul eden mahkeme, başka suçtan tutuklu sanık İnan Kızılkaya'nın diğer duruşmada hazır edilmesi için cezaevine yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Bu arada Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan bir grup, duruşma öncesi sanıklara destek açıklaması yaptı.
Türk Tabipler Birliği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, DİSK, İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve KESK İstanbul Şubeleri üyeleri ile Sınır Tanımayan Gazeteciler,İnsan Hakları İçin Hekimler Örgütü ve Uluslararası Hukukçular Komisyonu gibi uluslararası sivil toplum kuruluşu üyeleri de açıklamada yer aldı.
Burada konuşan davanın sanıklarından Adli Tıp Uzmanı Şebnem Korur Fincancı, “Türkiye'de maalesef, bu duruşmayla birlikte insan hakları mücadelesi yargılanıyor. Umarım bu günleri geçirebiliriz. Şu anda uluslararası bir dayanışma içindeyiz. Dileriz ki basın emekçileri, özgürce her haberi yapabilir durumda olsunlar. Halkların haber alma hakkını koruyabilsinler. Çünkü Türkiye'de bir süredir algı operasyonlarıyla haber alma hakkı ortadan kaldırılmış durumda ve insanlar gerçeğe ulaşamıyorlar. Biz insan hakları savunucuları her zaman hakikatin peşindeydik. Peşinde olmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye'de genel anlamda eleştiri özgürlüğünü olmadığını dile getiren Önderoğlu, “Hak savunucuların da resmi ideolojinin dışında bir şey söylemek istedikleri zaman hapis tehditiyle karşılaştığını düşünüyorum. Dolaysıyla bugün kamuoyu bizim bugün yargılanan dört kişi etrafında bu tehditlerin yaygınlığını anlayabilir ve görebilirse bizim sanıklığımız hiç önemli değil” diye konuştu.
Fincancı ve Önderoğlu ile yazar Nesin hakkında iki ayrı iddianame hazırlanmış, gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü İnan Kızılkaya ise gazetenin tüm haberlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle bu iddianamelerde ortak şüpheli olarak yer almıştı.
Ahmet Nesin'in iddianamesi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine, Korur ve Önderoğlu hakkında düzenlenen iddianame ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Korur ve Önderoğlu, iddianamenin kabulüne karar veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 30 Haziran'da, Nesin de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince 1 Temmuz'da tahliye edilmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, şüphelilerle ilgili dosyanın, aralarındaki hukuki ve fiili bağ nedeniyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetmişti.
İddianamelerde sanıkların, "suç işlemeye alenen tahrik etmek", "suç ve suçluyu övme", "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 2 yıldan 14 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.